Yapımcılar, yönetmenler ve senaristler bir dizi filmin ekranda "tutunabilmesi" için kafa patlatıyorlar. Henüz bir diziye reyting başarısı getirecek "sihirli formül" bulunamadı. Ama ben bir yerli dizinin "nasıl reyting alamayıp, üç bölüm sonra yayından kaldırılacağını" formüle ettim. Pek çok dizinin ve onunla birlikte yüzlerce kişinin "umudunun" çöp olmasını engellemek adına yayınlıyorum.

1. İçinde bulunduğunuz Türk toplumunun gelenek, görenek, örf, adet ve televizyon alışkanlıklarını göz ardı ederek, bir yabancı dizi ya da filmi "olduğu gibi" ekrana taşırsanız...

2. Sağlam bir senaryo ve içerik hazırlamayı ikinci plana itip, tüm reyting başarısını ünlü oyuncu ya da oyuncuların üzerine yıkarsanız...

3. Her gün magazin sayfalarından inmeyen yüzleri, "senaryodaki sıradan mahalle kızı" diye sunmaya kalkarsanız...

4. Ana öyküyü, yan hikayeleri, diyalogları, tredmanları bu konuların uzman yazarları yerine, bir tek senaryo yazarına ihale ederseniz...

5. Sırf "devrim" yapmak ya da "ağır sanat gösterisine soyunmak" adına izleyicilerin algılama eşiklerinin üzerinde kamera hareketleri ve kurgu teknikleri kullanırsanız...

6. Yüzlerce kez kullanılmış ve artık tüketilmiş konuların peşine takılıp, "Bize de şu bereketli sofradan bir dilim pasta düşer mi?" beklentisiyle temcit pilavlarını izleyicinin önüne sürerseniz...

7. İnandığınız projeyi uygulamak yerine, kanal yöneticilerinin dayatmalarına boyun eğip, doğrunuzdan şaşarsanız...

8. Diziyi, sezonun ortasında, rakip kanalda iki sezondur ilgiyle izlenen yapımın karşısına koyup, izleyicilerden alışkanlıklarını bir anda terk ederek, sizin dizinize dönmelerini beklerseniz...

9. Dizinin gününü ve saatini sürekli değiştirerek, izleyiciyi aptala çevirirseniz...

10. Ve yıllardır ekran karşısında ömür tüketmekte olan şu kalem emekçisinin sözlerini kulak arkası ederseniz, diziniz ekranda asla tutunamaz...