FOX Spor Spikeri Bilgehan Demir'e yönelik acımasız eleştirilere karşı durmak, bu genç kardeşimizin daha yolun başında örselenip, küstürülmesini önlemek adına bu köşede bir yazı kaleme almıştım. "Bilgehan'a avuç içi vurmayın" diye... Cumartesi gecesi FOX'un yayınını izlerken, hayatımda pek az yaşadığım bir duyguyu, "derin bir pişmanlığı" hissettim. Zira Bilgehan'ın anlatımı tek kelime ile berbattı. Boksörlere iki kez "futbolcu" dedi. Kırmızı ve beyaz köşelerden bahsetti. (Mavi ve kırmızı olacak.) "Atatürk Spor Sarayı'nda bu akşam deprem olacak. Burası bu akşam sallanacak, yıkılacak" derken, bu ülke insanlarının yarısının fay hattı üzerinde yaşamaktan dolayı stres yüklü olduğunu, son depreme 50 bin kurban verdiğini unutuverdi. En kötüsü de Sinan Şamil Sam, ABD'li rakibinden bir araba dayak yerken, bizim Bilgehan'ın "Puan olarak öndeyiz. Bu maç kesinlikle bizim" deyip, gözüne inmiş katarakt ve ağzına sinmiş kıraathane edebiyatıyla maç nakletmeye çalışmasıydı. Anladığım kadarıyla, genç Bilgehan, üzerindeki psikolojik baskıyı kaldıramadı. Oysa cumartesi gecesini bir zafer akşamına dönüştürüp, herkesin ağzına kilit vurabilirdi. Yapamadı. Bunda genç spikerin zayıf psikolojik direnci kadar, FOX yönetiminin de büyük hatası vardı. Zira hiç kimse saat 19.30'dan 01.30'a kadar dikkati dağılmadan, saçmalamadan boks maçı anlatamaz. Bana göre FOX'çular, en tartışmalı spikerlerini ateşe atıp, bir güzel kızarttılar. Geçen sefer, Bilgehan'ı överek, ona moral vermeye çalışmıştım. Bu yöntem tutmadı. Bu kez iyice bir haşlayayım dedim. Belki hırslandırıp, ekrana tutunmasını sağlayabilirim diye...