Bir kaç hafta önce Popstar Alaturka'da jüri üyesi Orhan Gencebay'ın yarışma sırasında playback söylemesini yadırgadığımı yazmıştım. Hadi, Orhan Baba'nın canlı TV konserlerinden yıllardır özenle kaçındığını hatırlayarak, "Bu da onun tarzı" deyip, geçebiliriz. Ama bu hafta Ebru Gündeş'in de playback okuduğunu görünce dayanamadım. Sizler, oradaki genç şarkıcı adaylarına örnek olmak gibi bir misyona sahipsiniz. Canlı söylemeye üşenirken, oradaki gencecik çocukları ne hakla eleştirebilirsiniz ki? Saz heyeti, Selçuk Tekay yönetiminde ülkenin en önde gelen sanatçılarından kurulmuş. Yani orkestranın bir sorun çıkaracağını hiç sanmıyorum. Geriye, izleyici ve sanatçı adaylarına saygı gösterip, o şarkıyı bir kaç saat önceden prova etmek kalıyor. Çok mu zor yani? Ah, gözünü sevdiğim Bülent Ersoy... Her hafta eline mikrofonu alıp, sanatını nasıl da cesurca konuşturuyor... Her neyse, kendi bilecekleri iş... Bu hafta herkes gibi ben de Erkan'ın "Zor Yıllar" ı okuduğu dakikalarda ekrana yapışıp, kaldım. Yarışma başlarken Selçuk Tekay ve saz arkadaşlarının muhteşem icralarına da alkış tuttum. Sanırım geçen haftaki fasıl fiyaskosunun acısını çıkarmak istemişlerdi. Osmantan Erkır, Erkan söylerken, stüdyodaki o iriyarı, güçlü kuvvetli, keskin bakışlı güvenlik görevlilerinin "bile" gözyaşı döktüğünü söyledi. Buradaki "bile" kelimesi bana fazla geldi. Kanaatimce güvenlik görevlilerinin en büyük silahı, "vicdanları" olmalı. Nihayetinde onlar da insan ve işleri "insanla" uğraşmak...