RTÜK Kanunu 'nda değişiklik yapılmasını öngören bir taslak hazırlandı. Taslakta, valilere gerekli görülen hallerde televizyonların yayınlarını durdurma yetkisi veriliyor. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından 3984 sayılı RTÜK Kanunu 'nda değişiklik yapılmasını öngören taslağın önümüzdeki günlerde en fazla tartışma yaratacak bölümü, yayınlara "devlet müdahalesini" içeren kısmı. Halihazırda yürürlükte bulunan RTÜK Kanunu 'nda Başbakan 'a kamu düzeninin gerekli kıldığı hallerde yayın durdurma yetkisi veriliyor. Taslakta ise valilere de kriz ve felaket zamanlarında "gerekli görülen hallerde" yayınları geçici olarak durdurma yetkisi tanınıyor.
KRİZDEN BOL NE VAR?
Ne yazık ki "kriz ve felaket" ülkemizin hiç de yabancısı olmadığı durumlar. Görünen o ki sayın valilerimiz önümüzdeki günlerde "yayın durdurma" konusunda yoğun bir mesai harcayacaklar. Ancak taslakta "kriz ve felaketin" tanımı net olarak yapılmamış. Bu durumda "valilerin yorumu" bir televizyon kanalının kaderini belirleyebilir. Örneğin olası bir depremde neyin haber olup, neyin olmadığına ya da hangi konunun "ulusal güvenliği tehlikeye düşüreceğine" basın-yayın ve enformasyon konusunda uzmanlık sahibi olmayan valiler karar verecek. Şu hale bakın: İstanbul, "bağıra çağıra gelen" bir depremin tehdidi altında. Ama 1999dan beri "yıkılma" tehlikesi olan evlerden ancak "yüzde 5" inde iyileştirme çalışması yapılabilmiş. Hükümet, olası felaket öncesinde vatandaşın canını kurtarmak için önlem alacağı yerde, "felaket sonrası haberleri nasıl sansürleriz derdinde...