Üniversite sınavları yaklaşıyor. Herkes kurs telaşında... Lise son sınıflarda derslerin çoğu boş geçiyor. Üniversiteye girmek ne yazık ki ülkemizde hala "sınıf atlamanın" ya da "saygın bir statü sahibi olmanın" tek yolu olarak görülüyor. Bu kadar büyük bir öneme sahip olan sınavlar da ister istemez "hayat memat meselesi" haline geliyor. Durum böyleyken gözüm TRT-2'de çarşamba günleri 15.15'te ekrana gelen "Yıldızlı Öğrenciler" adlı programa takıldı. Doç. Dr. Aysel Sadak İltaş, tek kelimeyle "muhteşem" bir program hazırlamış. 1990 yılından bu yana ÖSS ve ÖYS sınavlarında ilk üç dereceyi alan öğrencilerle ve onların aileleriyle söyleşiler yapmış. Programdan çıkan sonuç şu: Üniversiteye hazırlanmak tamamen bir "sistem" ve "disiplin" olayı. Başarılı öğrencilerin çok büyük bir çoğunluğu maddi olanakları kısıtlı olan ama eğitimin önemini kavramış ailelere mensup çocuklar. Hepsi de kendi "sistemlerini" yaratmış ve uygulamışlar.
Sonuç: Yüzde yüz başarı... Program ekibi, bununla da yetinmemiş. Yıllar önce üniversite sınavında derece kazanmış öğrencilerin bugün ne yaptıklarını ve hangi seviyede bulunduklarını da araştırmış. Pek çok öğrenciye paralı kurslarda edinemeyecekleri bilgi ve taktikleri sunan bu programın faydası büyük ama yayın saati yanlış. Bu program gece yayınlansın ki, okulda ve kursta olan öğrenciler bu çok özel bilgilerden mahrum bırakılmasın. Umarım TRT yetkilileri bu önerimi ciddiye alacaklardır. Programdaki röportajlar içinde beni en çok duygulandıran ise fakir ama başarılı bir öğrencinin söyledikleriydi: "Hamal olan babam, 'Bana sen sınıf atlatacaksın oğlum' demişti. Kısa süre sonra onu toprağa verdik. Ben çalıştım ve başardım. Babam göremedi. Ona ancak mezarında sınıf atlatabildim!.."