1- "Ekmel Bey'in etrafında toplanan 11 parti AK Parti'yi korkuttu. Panikle onu eleştiriyorlar."

2- "Erdoğan, karşında ilk kez ciddi bir rakip bulduğu için ilk defa mağlubiyet endişesiyle miting sayısını artırdı."

3- "Muhalefet ilk kez AK Parti'ye karşı, aynı kökenden gelen bir aday çıkararak AK Partilileri şaşkına uğrattı."

4- "Ekmel Bey'in yumuşak üslubu ve miting yapmaması, Başbakan'ı şaşırttı. İlk kez bir seçimde miting yapmayan rakibi var. Sonucu da belli değil. Huzur arayan toplum Ekmel Bey'e yönelir diye AK Partililer korkuyor."

"Çatı aday" Ekmeleddin İhsanoğlu etrafında buluşan muhalefet partileri, bir aydır bu dört maddeye yakın söyleme sahip.

Yukarıdaki dört maddede özetleyebildiğim benzer iddia veya hipotezleri her ortamda dile getiriyorlar.

İlk kez "sesi çıkmayan", "miting yapmayan", "hitabeti iyi olmayan", "huzurdan bahseden", "kendisi de muhafazakar olan", "uluslararası tanınan" ve "11 partinin desteğini alan" bir aday olarak gösteriliyor.

Bu sayılanların sandığa ne kadar olumlu veya olumsuz yansıyacağını öğrenmek için önümüzde 10 gün kaldı.
Fakat ben, 12 yıldır girdiği 6 seçimi ve 2 referandumu kazanmış 8 madalyalı AK Parti için bu savların geçerli olacağına inanmıyorum.

Çünkü 2011 seçimlerinde de sosyal medyada aylar süren anketten CHP yüzde 60'la birinci çıkmıştı.

Bu seçim için yapılan benzer internet anketlerinde de bırakın Ekmel Bey'i, Demirtaş bile Erdoğan'dan açık ara önde görünebiliyor.

Dolayısıyla internette veya televizyonda görüldüğü gibi işlemiyor hayat.

İnsanlara dokunan, dertleriyle dertlenen, bazen günde 3-4 mitingle onlarla buluşan, sesi kısılıncaya dek kendini ifade etmeye kalkan bir adayın daha şanslı olduğunu görüyoruz.

Dolayısıyla sosyal mecralarla toplumsal gerçekler farklı.

Erdoğan'ın karşısındaki hiçbir adayın Erdoğan kadar toplumsal karşılığı yok!

Özetle, Erdoğan büyük ihtimalle ilk turda işi bitirecek.
Ben her seçim sonrası kabus yaşayanlara sesleniyorum.

Özellikle CHP yandaşı akademisyen ve gazetecilerin Ekmel Bey güzellemelerine aldanmayın.

Seçimden sonra da yine yenilgiyi hazmedemeyip ağlaşacaklar.

Artık alıştığımız şu iftiraları sıralayacaklar:

"Sandıkları çaldılar",

"Mühürlü oylar çöpte bulundu",

"Digital ortamda oyları değiştirdiler",

"YSK seçim sonuçlarını iptal kararı verecek",

"olmadı Anayasa Mahkemesi iptal eder vs…"
Her seçim öncesi sosyal medyada kendilerini ve muhalefet tabanını dolmuşa bindirenlerin bu oyunununa kanmayın artık.

Kendi yalanlarına kendileri inanıp sonra da ağlıyorlar.

Hep aynı bildik tiyatro.

Usandık artık…