Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MERYEM GAYBERİ

Millet Erdoğan'ı bırakmayacak, anlayın işte

30 Mart'ta millet Başbakan Erdoğan'ı nerede görmek istediğini söylemişti aslında. Genel seçimden öte referandum kimliğine bürünen 30 Mart yerel seçiminin sonuçları çok şey anlatıyordu.
Normalleşmenin birinci kademesi her türlü darbe girişimine, 367 hukuksuzluğuna, "eksen kayması", "Ama eşi başörtülü" suçlamalarına karşın Abdullah Gül'ün Çankaya'ya çıkmasıydı. İkinci kademe ise halkın seçeceği Cumhurbaşkanı ile 10 Ağustos'ta tamamlanacak.

***
Başbakan Erdoğan, daha İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan önce medyanın karalama kampanyasına maruz kaldı. Okuduğu şiir yüzünden Başkan'lıktan alınıp Pınarhisar Cezaevi'ne konulduğunda aynı medya bayram ediyordu.
Başbakan'ın sürekli "Manşetlerle çarpışarak bugünlere geldik" demesi boşuna değil. Cezaevine girdiğinde kendisi için "Muhtar bile olamaz" diyen medya, bunun hukuki gerekçelerini sıralayıp manşet yapıyordu.
Medya her zamanki gibi milletle iddialaşıyordu. Milletin seçtiği birinin bürokratik mekanizmalarca yasaklanması hoşlarına gidiyordu.
Bırakın muhtarlığı, millet, Erdoğan'ı önce Başbakan şimdi de Cumhurun Başkanı yapıyor. Milletin değerlerine, seçtiğine, sevdiklerine karşı durmanın, milletle iddialaşmanın sonuç getirmeyeceğini eni sonu öğrenecekler.
Başbakan Erdoğan'ın AK Parti'nin Cumhurbaşkanı olarak aday gösterilmesi ile birlikte eski Türkiye'nin bir daha asla geri gelmeyeceği de kanıtlandı.

***
Darbeler, cuntalar, vesayetler, medyanın ayak oyunları hepsi bitti. Demokratik Türkiye'nin inşasında hafızalarımızda karanlık bir ucube olarak hatırlanacaklar sadece.
Darbeci gelenekten bürokratik vesayete, Kürt sorununun çözümünden terör meselesinin bitirilmesine, başörtüsü zulmüne son verilmesinden azınlık haklarının iadesine kadar bu ülkenin yakın tarihindeki birçok dert, artık geçmişte kalıyor.
Başbakan Erdoğan'ın ATO Salonu'ndaki konuşmasında ailesinden helallik isterken Emine Erdoğan gözyaşlarına boğuldu ve bu gözyaşları çok şey anlatıyordu aslında hepimize. Emine hanımın gözyaşları, Başbakan'ın aile fertlerinin tamamının bedel ödediği bir yolculuğun zorluğunu anlatıyordu adeta.
Özellikle 17 Aralık darbe girişiminin ardından Erdoğan ailesinin bütün fertlerinin nefret hedefine oturtulduğunu biliyoruz.

***
Belediye Başkanlığı'ndan bu yana yaptığı her işte başarılı olan, halkın teveccühünü kazanan Erdoğan'ın ismine, resmine, sesine bile bazıları katlanamıyor.
Başbakan Erdoğan'a olan kin ve nefretleri siyasi rekabetten düşmanlığa dönüşmüş bu insanlara maalesef ne deseniz boş. Ve onlar asla anlayamayacaklar. Bu milletin ne kadar ezildiğini ve Erdoğan'ın o ezilenlerin sesi olduğunu, yıllar sonra gelen bu 'başarı'yı öyle kolayca bırakamayacaklarını anlayamazlar.
Ama millet 12 sene önceki Türkiye'yi, Erdoğan'a nefret duyanlardan çok daha fazla hatırlıyor. Daha doğrusu unutamıyor ve Erdoğan'a daha çok sarılıyor.
Erdoğan tarih yazıyor diğerleri fitne fücur peşinde. Onlar kıskanmaya, karalamaya, fitneye devam ettikçe Yeni Türkiye yolunda ilerlemeye, Erdoğan da tarih yazmaya devam edecek.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA