Otuzyedi yıl sonra vatanına geri dönen Kürt müziğinin dünyaca ünlü ismi Şivan Perver ile Kuzey Irak Kürdistan Bölgesi lideri Mesut Barzani'yi Başbakan Erdoğan'la buluşturacak Diyarbakır'daki tarihi günü kaçıramazdım.
Cuma trafiğine yakalanmamak için iki saat erkenden gittim havaalanına. Diyarbakır'a ikinci kez gidiyordum.
Uçak gazetecilerle doluydu. Uçakta Brüksel'den dönen Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir de vardı. Baydemir, uçaktaki herkesle tek tek tokalaşıp hal hatır sordu.
BAYDEMİR: SÜRECE BÜYÜK KATKI
BDP'nin Çözüm için elini taşın altına koyan isimlerinden biri olan Baydemir'e gökyüzünde süzülürken süreci sordum. Günler öncesinden Diyarbakır buluşmasının "Seçim yatırımı" olduğunu ve sürece katkı sunmayacağını iddia edenlere karşın Baydemir çok umutluydu: "Bu buluşmanın Çözüm sürecini bir adım ileri götüreceğini ve buluşmadan her Kürt gibi büyük memnuniyet duyduğunu" ifade etti.
Kürtçe devlet televizyonu, Kürtçe eğitimin ön adımı olan Kürdoloji Enstitüleri, seçmeli Kürtçe dersler, Kürtçe bölümler açılıp özel okullarda Kürtçe eğitimin önü açılmışken uçakta gazeteciler hariç yolcuların üzde 95'i Kürt olmasına rağmen Kürtçe anons yapılmamasını anlayamadım.
Uçaktan indiğimde annesinin kucağında dünya güzeli bir bebek gördüm. Kucağıma aldım öptüm, kokladım. Annesi bana çok az bildiği Türkçesiyle "teşekkür ederim" dedi. Daha sonra bu "teşekkür"ün anlamının, bölge insanının sevgiye, barışa, huzura olan susamışlıkla ilgili olduğunu düşündüm.
BARIŞ YARAMIŞ DiYARBAKIR'A
Meteoroloji'nin "kapalı ve bulutlu bir hava" tahminine rağmen Diyarbakır'da güneşli ve ılık bir sonbahar sabahı vardı. Ama herkesin içindeki umut, ilkbahar sıcaklığı ve coşkusundaydı.
Şivan Perwer'in hasreti belki 37 yıllık ama bölge insanının hasret kaldığı bu iklim çok daha uzun yıllara dayanıyor.
Bugün hangi düşünceden hangi partiden olursa olsun herkesin yüzünde güller açıyor.
Bin 400 yıllık bir kardeşliğin buluşmasına tanık oluyordu kadim Amed toprakları.
Kim ne derse desin, kim hangi siyasi argümanları ileri sürerse sürsün barış yaramış Diyarbakır'a. Partili partisiz herkesin gönül diline yansımış huzur.
Kralların, diktatörlerin, işgalcilerin, Saddam'ın elinden, dilinden, zulmünden kurtulan kardeşlerimizin barış dolu selamlarını getirdi Mesut Barzani.
Senelerce mahkum olduğu gurbetten senelerce mahkum olmuş bir dilin türkülerini getirdi Şivan Perwer.
Kefen giyerek çıktığı yolculukta, baldıran şerbetini göze almış gönüllerin lideri Başbakan Erdoğan'ı bağrına basıyor Enbiyalar, Evliyalar, Sahabeler yurdu Diyar-ı Bekir...
GÜVENLİK ÇOK POLİS YOK
Sokaklarda yüzlerce araçlık konvoylar gördüm. Ellerinde Irak Kürdistanı bayrakları olan insanlar, arabalarıyla kornalara basıyor yüksek sesle Şivan'ın türküleri dinliyordu. Yıllardır buralara pek uğramayan mutluluk kol geziyordu Diyarbakır sokaklarında.
Bir başka dikkatimi çeken şey ise güvenlik had safhada olmasına rağmen bunun halka yansıtılmaması idi. Güvenlik konumu alan polis sokaklarda daha az görünüyordu.