Kılıçdaroğlu ile devam eden CHP'nin sandıktan iktidar olarak çıkması çok zor. Şişli Belediye Başkanı Sarıgül, epeyden beri CHP ile flört halinde.
Bu flörtleşmede evliliğe en çok istekli taraf hangisi şimdilik kestirmek zor. Sadece "ulusalcı-Kemalist" tabana seslenen ve "Yeni CHP" adı altında genel başkan yapılan Kılıçdaroğlu'nun, bu durumdan çok da memnun olduğunu sanmıyorum.
Kılıçdaroğlu'nun "Yeni" sözcüğünü bir kenara atıp ulusalcı tabana hitap etmesi, CHP içerisindeki demokratları da epey rahatsız etmiş durumda.
"AK Parti gitsin de n'olursa olsun" zihniyetindekilerin, Sarıgül ismini her duyduklarında gözleri parlıyor.
"Sarıgül bir CHP'ye geçse var ya! Önce İstanbul'u, sonra CHP liderliğini, sonra tüm Türkiye'yi silip süpürecek!" düşüncesini yıllardır içlerinden atamıyorlar! Adeta bir kurtarıcı olarak görüyorlar Sarıgül'ü, tıpkı daha önce Kılıçdaroğlu'nun "kurtarıcı" olarak görülmesi gibi.
***
Sarıgül ismini her duyduğumda, 2005teki CHP Kongresi'nde öfkeden kıpkırmızı şekilde haykıran Baykal geliyor aklıma.Baykal Kongre salonunda karşısında, yandaşlarını içeri sokmadığı Sarıgül'ü görünce daha da öfkelenmişti.
Elinde 150 sayfalık bir Sarıgül'ün "Yolsuzluk dosyası" vardı. Bunu Sarıgül'e doğru sallayarak İnönü'nün "Namuslular da namussuzlar kadar cesur olmalıdırlar" sözünü vurguluyordu.
Kongre'de "En sol" ve "en demokrat" parti olan CHP, Sarıgül'e, hakkındaki suçlamalar için cevap hakkı bile tanımadı.
Yani Sarıgül'ün tüm dertlerine "Çare" olacağına iman etmiş CHP'liler, öyle her şeyin gül'lük gül'istanlık olmasını beklemesin, bu tür sürprizlere de hazırlıklı olsun bence.
***
Sarıgül'ün İstanbul'da aday olmasının asıl manası, CHP'nin başına geçmesidir. Ve her fırsatta kendisinin "ötekisi" olmadığını ifade eden Sarıgül, CHP'nin ötekileriyle de barışabilecek midir? Ya da CHP, Sarıgül'ü dönüştürecek midir bunu zaman gösterecek.
Ama ben Sarıgül'ün CHP'yi yenileyeceğini değil, CHP'ye yenileceğini düşünüyorum.
***
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kaybetse de bu adaylık Kılıçdaroğlu'na CHP liderliğini getirdi. Ve CHP' liderliğine oturuken "Yeni" olmaktan bahsediyordu hep. Ama Kılıçdaroğlu eski CHP'ye yenildi.
Gürsel Tekin de bunun için Sarıgül'ün "aday"lığına karşı çıkıyor. Çünkü İstanbul'a kendisi "aday" olacak. Partideki ulusalcıların, Baykalcıların, "Yeni CHP"lilerin bile Sarıgül'e karşı çıktığı söyleniyor. Ve hepsinin de farklı nedenleri var. Ama taban, Sarıgül'ü istiyor diye bu itirazları çok da dillendirmiyorlar
***
2009 yerel seçimlerinde Kılıçdaroğlu İstanbul'da Topbaş'a karşı aday olmuştu. Bu seçimlerde İstanbul'da AK Parti yüzde 44, CHP yüzde 37, MHP ise Saadet Partisi ve DTP ile aynı oranda yani yüzde 5 oy almıştı.
İşte Sarıgül'ün aday olması halinde kazanacağına kesin gözüyle bakanlar, sanırım bu tabloya güveniyor.
Çünkü MHP'nin İstanbul'daki oy oranının yüzde 5 olması pek gerçekçi görünmüyor. Yani ülke genelinde yüzde 15'leri bulan MHP'nin, Türkiye'nin özeti olan İstanbul'da barajın yarısı kadar oy alması inandırıcı değil. Dolayısıyla bazı MHP'lilerin CHP'li Kılıçdaroğlu'na oy verdiği düşünülebilir. Bu seçimde de Sarıgül'ün bu "güç birliğini" daha da artıracağına güveniyorlar.
***
Bazı gazetecilere göre, sanırsınız Sarıgül CHP'ye geçtiği anda tüm büyükşehirleri CHP kazanacak. İlk seçimde CHP yüzde 60'la iktidara gelecek! Çoktan gaz vermeye başladılar bile. Bu gaz'ları, daha önce "Baykal gitsin Kılıçdaroğlu gelsin" yazılarından da hatırlıyoruz.
Sarıgül CHP'ye geçerse, hiç olmazsa bu mitolojik kahraman algısı gerçeğinin ne olduğunu da görmüş oluruz.
Çünkü bu mesele, ABD Senatosu'nda her sene oylanan "Ermeni Yasa Tasarısı" meselesine benzemeye başladı artık.
Yıllardır ABD'nin bu "Havuç-sopa" taktiği de canımızdan bezdirdi, Sarıgül meselesi de!