İnönü'nün müdavimleri rüzgarın yeni açıktan eski açığa, karadan denize doğru nasıl şekilden şekile girdiğini bilirler. Eğer bu akıma dün olduğu gibi aşırı soğuk ve yoğun yağmur da eklenmişse, futbol oyunu ve seyri çileden çıkar, çilekeşliğe kayar. Bu atmosfer dün gece de çilekeş 8 bin taraftarı dışında boş kalan tribünleri beraberinde getirirken, yağmur ve tipi futbolu çok etkiledi. Rüzgara karşı oynayan Beşiktaş daha maçın başında Kleberson'un pasında Youla ile gole çok yaklaştı. Ardından Yattara- Szymkowiak versiyonu iki gol pozisyonundan Trabzon yararlanamadı. Bu dakikalarda oyuna ağırlığını koyan Sergen 17. dakikada attığı ara pasın İbrahim Üzülmez tarafından değerlendirilemediğini görünce, bu sefer kendisi 28'de Fatih Tekke'nin belini kırıp solda ceza sahasına girerek vurdu. Ancak aşırması üst ağlarda kaldı. 34'te Yattara'nın teslim ettiği pozisyon ile bir dakika sonra İbrahim Akın'ın Jefferson'dan kurtardığı ama Erdinç'in çıkardığı top maçın dengeli gittiğini gösteriyordu. Trabzon ikinci yarıya golle başladı. 47'de Yattara-Szymkowiak-Yattara paslaşması golü getirdi: 1-0. 50'de Fatih Tekke'nin sol çaprazdan vuruşu direğin yanından auta çıktı. 54'te Kleberson'un şutunda yan direğe takılan Beşiktaş, Tümer ve İbrahim Akın'ın vuruşlarında defansı aşamadı. Ağırlaşan zemin oyunun kalitesini ve heyecanını düşürdü. Youla 78'de topu dışarı atınca tribünlerden 'Youla dışarı' notasını aldı. 82'de Tümer'in ortasında Veysel'in kafasında tribünlerin gol umutları boşta kaldı. Gel-git misali bir iyi bir kötü oynayan Beşiktaş, Trabzon'a kendi evinde yenilerek yine herkesi şaşırttı. Operasyona hazırlanan yönetimin ve Tigana'nın kafası iyice karıştı. "Arkası gelmez dertlerimin" diye haykıran taraftarın ise tepkisi daha net ve büyüktü: "Hepiniz yılbaşında defolun, gidin".