CHP-HDP ilişikisi yeni bir boyut arz ediyor. Malum, bu ilişki 7 Haziran 2015 seçimlerine giderken iyice ayyuka çıkmıştı. Bir CHP'li vekilin 7 Haziran seçimlerinden hemen sonra bir HDP yöneticisine söylediği "birlikte iyi salladık" lafı bu ilişkiyi en iyi sembolize eden ifadeydi. O seçimde CHP HDP'ye alan açmış, HDP'nin barajı geçmesi için yoğun bir gayret göstermişti. Öyle ki bugün CHP'de milletvekili adayı olan, yöneticilik yapan birçok kişi oyunu HDP'ye vereceklerini açıklamıştı.
7 Haziran seçimlerinden sonra PKK, bir yandan HDP'nin aldığı 6 milyon oydan, diğer yandan Suriye'de işgal ettiği topraklardan güç alarak yeni bir terör dalgası başlatmıştı. PKK bir yandan büyükşehirlerde bomba patlatmaya, öte yandan Güneydoğu şehirlerini sözüm ona özyönetim adı altında çukurlar kazarak izole etmeye ve o şehirlerde devlet otoritesine başkaldırmaya başladı.
Tam da bekleneceği üzere HDP PKK'nın bu eylemlerine destek verdi. HDP'li yöneticiler, vekiller, belediye başkanları devleti, milleti tehdit eden konuşmalar yaptılar. Kâh "PKK sizi tükürüğüyle boğar, tükürüğüyle..." dediler, kâh "biz sırtımızı YPG'ye, YPJ'ye dayamışız" diye meydan okudular.
***
Bu süreçte HDP'nin PKK ile olan yakınlığı HDP'ye destek veren CHP'lileri ürküttü. Ne var ki bu durum CHP yönetiminin PKK'nın terör eylemlerini ve güneydoğudaki zorbalıklarını Erdoğan'ı yıpratmak için bir fırsat olarak görmesini engellemedi. Bütün bu süreç CHP'nin HDP'lileşmesine hizmet etti. Evet, CHP bu süreçte HDP'lileşti. CHP'nin HDP'lileşmesinde elbette her şeyden önce 7 Haziran seçimleri öncesi CHP'nin HDP'ye verdiği desteğin büyük bir payı vardı.
CHP'nin HDP'lileşmesine hizmet eden ikinci unsur 7 Haziran seçimleri sonrasında CHP'nin PKK'nın terör eylemlerini bir fırsat olarak değerlendirme çabasıydı. Bir diğer unsur ise CHP'nin HDP'nin yıpranmasıyla birlikte kendisinden kaçan emanet oyları geri alma, HDP'nin boşluğunu doldurma çabası oldu.
O günden bugüne CHP'nin HDP'lileşme süreci devam etti. CHP ideolojik olarak HDP'nin vermesi beklenen bütün refleksleri verdi. HDP'yi hiçbir surette aratmadı. Öte yandan HDP ile bir rekabet süreci içinde olduğunu da hiçbir zaman unutmadı. Fırsatını bulduğunda HDP'ye karşı kendi alanını genişletmeye dönük adım atmaktan çekinmedi.
***
24 Haziran seçimlerine giderken her ne kadar CHP ve HDP resmi olarak aynı ittifakın parçası değillerse de fiili bir ortaklık içindeler. CHP'nin HDP'lileşmesi süreci bu birlikteliği mümkün kılan en önemli unsur. Nasılsa devletin etkin terörle mücadele politikası PKK'ya büyük bir hezimet yaşattı ve bu durum kamuoyunun dikkatini HDP-PKK bağlantısından uzaklaştırıyor.
Bu ortamda CHP yönetimi bir kez daha HDP'ye destek verme çabası içinde görünüyor.
CHP'den aday olması beklenen birçok ismin HDP'den aday gösterilmesi bu projeyle alakalı. CHP'lilerin bir kez daha HDP'ye barajı aşması için destek vermesi isteniyor. Fakat bu kez bir çelişki var. Eğer CHP'lilerin bir kısmı HDP'ye oy verirse o takdirde CHP'nin oyu azalacak ve
Cumhurbaşkanı adayı
Muharrem İnce'nin oyu CHP'den fazla olacak. Bu da CHP yönetimine 24 Haziran akşamı büyük sıkıntı yaratacak. Böylesi bir sonuç İnce'ye yarayacak. Bu nedenle İnce, alttan alta Meclis seçiminde HDP'ye, Cumhurbaşkanlığı seçiminde bana oy verin mesajını dolaşıma sokuyor. Bunlar muhalefetteyken böyle alavere dalavere siyaseti uyguluyorlar. Allah muhafaza bir de iktidarda olsalar!
***
Son olarak... 7 Haziran seçimleri öncesinde söylemiştim. Bir kez daha söyleyeyim. HDP'nin barajı aşıp Meclis'e girmesi teröre hizmet etmekten başka bir işe yaramayacak. Bu süreçte rol alan bütün aktörler yarın ortaya çıkacak faturadan sorumlu olacaklar. Yeter ki Erdoğan gitsin, gidemiyorsa kolu kanadı kırık bir şekilde koltuğunda otursun diye ülkeyi ateşe atanlar bunun bedelini öderler. Bu da böyle biline!