Önümüzde somut bir gerçek var. CHP, HDP ve FETÖ şu anda aynı propaganda unsurlarını kullanarak Türkiye'yi yıpratmaya çalışıyorlar. Birinin sözü bıraktığı yerde diğeri alıyor. Amaç, Zeytin Dalı Harekatı'nı gayrimeşru göstermek.
Bugünleri daha önce de yaşadık. 2015'te PKK "devrimci halk savaşı" başlatıyoruz diyerek yeni bir terör dalgası başlattığında devlet terörün bütün unsurlarına karşı bu denli koordineli hareket edemiyordu. Çünkü onu içinden kemiren FETÖ manipülasyonlar yapabiliyor, operasyonel kabiliyetini koruyordu. 15 Temmuz'dan sonra yaşanan paradigma değişikliğiyle devlet terörün bütün unsurlarıyla koordineli biçimde mücadele ediyor.
Şu anda CHP, HDP ve FETÖ Özgür Suriye Ordusu üzerinden Türkiye'yi sıkıştırmaya çalışıyorlar. HDP'li bir vekil -kimin vekili olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz- Başbakan Binali Yıldırım'ın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi vermiş. Güya ÖSO'yu DEAŞ, El-Kaide ve Nusra'yla ilişkilendirmeye çalışmış. Elbette hedef, Türkiye'nin bu haklı mücadelesine gölge düşürmek, PKK'ya alan açmak.
Ne var ki Türkiye halkı sizin sandığınızın aksine neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. ÖSO'yu da tanıyor, sizi de biliyor. Siz PKK adına konuşuyorsunuz, ÖSO Suriye halkı adına. Ve bu süreçte Türkiye'nin ulusal güvenliğine de büyük katkı sunuyorlar. Fırat Kalkanı Harekâtı'nda bunu gördük, şimdi de Zeytin Dalı Harekâtı'nda görüyoruz.
Bunun ötesinde meselenin esası şudur. Suriye'de Temmuz 2016'da Nusra cephesi kendini feshetti. Şam Fetih Cephesi adıyla yeni bir yapı kuruldu. O da Suriye dışında herhangi bir yapıya bağlı olmadığını açıkladı. Suriye'de el-Kaide'nin resmi olarak temsilcisi konumunda herhangi bir örgüt yok. İdeolojik olarak El Kaide'ye yakın olan gruplar var. Heyet Tahrir'uş Şam, Cundul Aksa ve Türkistan İslam Cephesi gibi. Gelgelelim bu gruplar Zeytin Dalı Harekâtı'na katılmıyor.
Elbette neyin ne olduğunu biliyorlar. Akılları sıra milletin zihnini bulandıracak, devletin dayandığı milli seferberlik ruhunu baltalayacaklar. Çok beklerler.

***

Bakın şunların haline

CHP'nin HDP'lileşmesine, daha doğrusu HDP'yi güden zihniyet tarafından güdülmesine bundan daha iyi bir örnek olabilir mi? Kemal Kılıçdaroğlu salı günkü grup toplantısında Türk Tabipleri Birliği'nin Zeytin Dalı Harekâtı'na karşı yazdığı bildiriyi okudu.
Bu birliği, bu yapıyı iyi tanıyoruz. Tanımayan, bilmeyen varsa 2015 Temmuz'uyla 2016 Temmuz'u arasındaki açıklamalarına bir baksın. Kimin etki ajanlığını yaptığını bir görsün. Bu örgüt bir meslek birliği değil. Bugüne kadar tek yaptığı şey devlete karşı mücadele etmek, devlete karşı olan ne kadar yapı varsa onların kuyruğuna takılmak.
Devlete katil diyen zihniyetin temsilcileri bunlar. Ne yazık ki CHP bu zihniyeti benimsemiş ve terör örgütlerinin eylemleri üzerinden muhalefet yapmaya, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yıpratmaya çalışmıştır. Madem Kılıçdaroğlu bu birliğin bildirisi için "doğru mu, doğru" diyor. O zaman cevap versin bu birlik terör örgütü PKK kan akıttığında neredeydi? PKK'nın doğaya ve insana verdiği zarara ilişkin tek bir cümle kurdu mu? Bunlar DEAŞ eylem yaptığında coşan, PKK eylem yaptığında kafasını kuma gömenlerin ta kendisi. Bunu unutamayız.
Artık bu memlekette devlet var. Bundan böyle kimse canının çektiği gibi terör propagandası yapamaz. Terör örgütünün yaktığı canda, akıttığı kanda örgüt lehine yapılan kara propagandaların payı var. Eğer bu kara propaganda faaliyetlerine müdahale edilmezse ne olduğunu, ne olacağını o bahsettiğim 1 yıllık dönemde gördük. O yüzden bugün bu adımlar atılıyor, atılmalı...