Kendi Kendini Yok Eden Almanya! Bu bir kitap başlığı. SPD'li Alman siyasetçi Thilo Sarrazin 2010'da yazdı bu kitabı. Milletvekilliği, senatörlük yapmış bir isimdi Sarrazin.
Kitabın ana tezi, Almanya'nın "uzlaşma"yı esas alan toplumsal yapısının çöktüğüydü. Sarrazin'e göre bunun nedeni Almanların çok düşük bir doğurganlık oranına sahip olması, buna mukabil özellikle Müslüman göçmen sayısında yaşanan muazzam artıştı. Sarrazin bunu söylediğinde Suriye krizi patlamamış, yüzbinlerce Suriyeli henüz Alman topraklarına ulaşmamıştı.
Kitabın son derece saldırgan bir üslubu vardı. Doğrudan Müslümanları ve Türkleri rencide eden, onları hedef gösteren ırkçı ifadelerle bezenmişti kitap. Sarrazin, Müslümanların devlet yardımlarından yararlanarak suç işlediklerini, üretime hiçbir katkıda bulunmadıklarını, sosyal devleti sömürdüklerini söylüyordu.
Çok net konuşuyordu Sarrazin: "Göçmenler Almanlardan daha düşük zekâlı. Almanya giderek aptallaşıyor ve küçülüyor. 100 yıl içinde sadece 25 milyon Alman, 300 yıl sonra sadece 8 milyon Alman kalacak." Türkleri "devletin cebinden geçinen, çocukların eğitimi ile ilgilenmeyen ve sürekli başörtülü kız çocukları üreten bir topluluk" olarak tanımlıyordu.
Kitap yayınlandıktan sonra kıyamet koptu. Partisi yükselen tepkiler üzerine Sarrazin'e sahip çıkamadı ve Sarrazin parlamentodaki görevinden istifa etti. Ne var ki kitabı Almanya'nın en çok satan kitaplarından biri oldu. 2 milyon nüsha sattı. Aynı dönemde yapılan bir ankette, katılımcıların yüzde 50'ye yakını "İslam'ın Almanya'da işi yok" diyordu.
O günden bu yana tam 7 yıl geçti. Irkçılık, yabancı düşmanlığı arttı. Aşırı sağ partiler, merkez siyaseti de etkisi altına alacak şekilde yükselişe geçti. Müslüman düşmanlığı konusunda partiler arasındaki mesafe günden güne azaldı.