Adam soruyor. "50 bin adam atıldı devletten.
Bir o kadar daha atılacakmış. Devlet nereden bulacak bu kadar yetişmiş adamı."
"Adam"ı geçtim, bir de "yetişmiş adam" diyor yahu!
Güler misin, ağlar mısın?
Nepotizmle yani kayırmacılıkla bir yerlere getirildiler.
Sınav sorularını çalarak sızdılar devlet kurumlarına.
Yükselmek için kumpaslar kurdular.
Yerlerinden ettikleri kişilerin makamlarına kendileri gibi paralel ihanet çetesine mensup şahısları yerleştirdiler.
Yargıya, orduya, üniversitelere sızdılar.
Şimdi bunlar "yetişmiş adam" oluyor öyle mi?
Eksik olsunlar!
Akıllarını da ruhlarını da kiraya vermiş robotlar bunlar.
Tek bir emirle intihar bombacısına dönüşen tipler.
Devletin imkânlarını sanki bu memleket için, bu vatanın evlatları için kullandılar.
Ellerindeki kamu otoritesini sapık bir teröristin emrine amade kıldılar.
Siyaseti, ticareti, yargıyı, eğitimi, medyayı, orduyu kirlettiler.
Bu ülkeye şerefiyle hizmet eden ve bu alçaklara pabuç bırakmayan insanları linç etmeye, itibarsızlaştırmaya kalktılar.
Ülkeyi bölmeye çalıştılar.
Son bir yılda varlarını yoklarını ülkeyi iç savaşa sürüklemek için seferber ettiler.
Ve son olarak devletin silahları ve üniformalarıyla halkı katlettiler.
Bugün bu şer şebekesiyle ilişkisi olan tek bir kişinin bile devletten maaş almasını, kamu otoritesini bir nebze bile olsa kullanmasını kabul edemeyiz.
Bu millet FETÖ ihanetini gördü, ne denli vahşi bir örgütle karşı karşıya kaldığını acı biçimde tecrübe etti.
R. Tayyip Erdoğan'ın neden canını dişine takarak bu hainlerle mücadele ettiğini anlamış oldu.
Bugün, bu şer şebekesiyle, FETÖ adlı o kalleş organizasyonla ilişkili herkesten hesap sorulma zamanıdır.
Bu kalleş organizasyonda hangi mevkide olduğu beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor.
2013'ten bu yana bu terör örgütünün finans kaynaklarına, bürokrasideki uzantılarına ve medya kurumlarına müdahale edilmeye çalışılıyor.
Bu süreci her kim baltalamaya çalışmışsa bu kanlı darbe girişiminde iştiraki vardır.
O günlerde düzenlenen o nümayişlere katılanlar da, sosyal medyada klavye şövalyeliği yapanlar da darbecilerin suç ortağıdır.
Allah aşkına darbe girişiminin başarısızlığa uğradığı ve bu kanlı girişimin arkasında FETÖ'nün olduğu anlaşıldıktan sonra "Hizmete Darbe" tivitleri atanlara mı acıyalım.
Peki ya elinde yetki olduğu halde başıma bir şey gelir diye bugüne dek hareket etmeyenlere ne diyeceğiz?
Konforu bozulur diye ağırdan alanlar.
Cumhurbaşkanını "bu konuda çok sert" bulan, "17-25 Aralık'tan sonra psikolojisi bozuldu!" diyenler.
"Paralel yapıyla mücadelede yetersiz kalınıyor" diyenleri "durumdan vazife çıkarmak"la suçlayanlar.
Keşke siz de biraz durumdan vazife çıkarsaydınız.
Şimdi keşke demenin bir anlamı yok biliyorum.
Ama yarın bir daha keşke dememek için bugün elinde kamu otoritesi olan herkesin bu terör örgütüne karşı mücadelenin başarıya ulaşması için canhıraş bir biçimde mücadele etmesi gerekiyor.
Bu millete yabancı bir devletin içindeki bir grubun talimatıyla silah çekenlere, onlara destek olanlara karşı bu milletin tahammülü kalmamıştır.
Koordineli bir biçimde hareket edilmek durumunda.
Bir yandan bu suçta iştiraki olanlar ivedi biçimde cezalandırılmalı, diğer yandan bu darbe girişiminin, FETÖ adlı bu terörist organizasyonun arkasındaki yapı bütünüyle çökertilmeli, öte yandan da Türkiye'de bir daha böylesi bir vahşetin ortaya çıkmayacağı yapısal düzenlemeler yapılmalı.