Bazen ülkenin herkesin birbirini ötekileştirdiği ortamında, insan 'eleştiri' kavramında 'ironik zekayı' özlüyor. Bu topraklarda 'ironi' eksildi, sertlik öne çıktı.
İnsan böyle bir tabloda, Şair Eşref'i nasıl özlemesin! Manisa Kırkağaç Gelenbe doğumlu Egeli Şair Eşref (1847-1912), şiirde tam anlamıyla bir heccavdı. (Hicvin hakkını veren, en usta hicivci).
***
Mal müdürlüğü, kaymakamlık, vali muavinliği yapan Eşref, her zaman haksızlıkları hicvetti. Hatta Gördes Kaymakamı iken, bir yolsuzluğu hicvettiği için de hapse atıldı. Hapis sonrası bir süre gözetim altında tutuldu. Sonra çalkantılı
sürgün yılları yaşadı. Ülkesine yeniden döndü, Adana vali yardımcılığından emekli olup, son yıllarını yine memleketi Kırkağaç'ta geçirdi.
(Şair Eşref'in
İzmir yılları, özel olarak incelenecek, yazılacak yıllardır bu arada.)
***
Eşref'ten günümüze çok sayıda gülümseten anlatı, hicvinin parladığı dizeler ulaştı. Birkaç örnek:
Yakın arkadaşlarından Cüce Raif, bir gün Eşref'e dert yanmış:
"Eşrefciğim hiç sorma, gırtlağıma kadar borç içindeyim."
Eşref gülmüş:
"Allah'a şükret ki boyun kısa... Ya ben ne yapayım; senden üç kat uzunum."
***
Eşref hicve öylesine tutkuyla bağlıymış ki, kendisi için bile şu dizeleri yazmaktan çekinmemiş:
"Eylemem ölsem de kizbi ihtiyar
Doğru söyler gezer bir şairim
Bir güzel maznun bulunca Eşref'e
Kendimi hicveylemesem kafirim!"
"Kizbi ihtiyar" yalan söylemek anlamında.
"Ölsem de yalan söylemem, doğruyu söyler gezerim" diyebilen bir meziyet taşır kişiliğinde Şair Eşref.
(Maznun, kelimesi de 'şüpheli' anlamında)
***
Eşref'in incelikli söylemine ilişkin bir güzel anlatı da şudur:
Abdülhamid'in bir oğlu olduğunu duyan şairimiz,
"Adını ne koymuşlar?" diye sormuş.
"Ertuğrul" cevabını alınca:
"Eyvah" demiş, "Biz yüzdük yüzdük, kuyruğuna geldik sanıyorduk; demek ki yeniden başlayacağız."*
(*Yanıttaki ironik incelikli gönderme, herhalde Osmanlı Devleti'ni
Ertuğrul Bey'in oğlu
Osman Gazi'nin kurmasıyla ilgili, Osmanlı'nın baştan başlayacağının esprisi).
***
Bir başka anlatı daha:
Kamil Paşa, bir denetleme gezisi sırasında Kırkağaç Kaymakamı Eşref'i, bir eşeğin üstünde görünce seslenmiş:
"Eşref Bey, Eşref Bey; dikkat edin, eşek sizi düşürmesin."
Eşref bakmış karşısında koca Kamil Paşa duruyor... Şaşırmış ama pek bozuntuya vermemiş:
"Merak buyurmayınız paşam" demiş; "Bu eşek pek kamil'dir*"
Paşa sessiz kalıvermiş.
(*Kamil: Olgun, bilge anlamında kullanmış.)
***
İnsan Şair Eşref'ten Can Yücel'e uzanan, sonrasında
sessiz sessiz hayatımızdan çekilen hicvi özlüyor doğrusu. Gündelik hayatımıza hicivden uzak, sert bir üslup hakim oldu sanki.