Gazetemiz Egeli Sabah'ın, artık markalaşan 'Sabah Kahvesi'nin bu haftaki konuğu, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Barkan oldu. Barkan, son yıllarda İzmir'in kazandığı, kısa sürede de İzmirlileştirdiği çok değerli bilim insanlarından biri. Dikkat ederseniz, Barkan'ın varlığı ile Yaşar Üniversitesi'nin çok iyi bir atağa kalktığını net görürsünüz. Barkan, İzmir'deki üniversitelerin rektörlerinin oluşturduğu İzmir Üniversiteler Platformu'nun, dönem başkanlığını da yürütüyor.
FIRSATA ÇEVİRMELİYİZ
Yıllardır İzmir'in günümüz ve gelecek için, çok sayıda şanslarından birinin 'üniversiteler kenti' potansiyeli taşıması olduğunu savunurum.
Murat Barkan da, bir bilim insanı kimliğiyle İzmir'in bu özelliğine, yani 'üniversiteler kenti' olabilme şansına inananlardan. Rektör Barkan, birçok alanda yolu açık, mazeretsiz kent İzmir'in, gelecekte iyi bir üniversiteler kenti olabilmesi için, konuya mercek tutarken, önemli bir noktaya değiniyor.
Tüm dünyada özellikle '11 Eylül' sonrası, üniversite süreçlerinde farklılık yaşandığını belirten Barkan, artık öğrencilerin Avrupa ve ABD üniversitelerini eskisi kadar istemediğini vurgularken, İzmir'in bunu dikkate alması gerektiğini belirtiyor.
İzmir, doğal güzellikleri, gündelik yaşam kolaylığı, farklı olanaklarıyla; iyi tanıtıldığında, çok sayıda ülkeden yabancı öğrencinin üniversite hayalleriyle kucaklaşabilecek bir kent aslında.
Elbette 'üniversiteler kenti' olabilme iddiasının, henüz çok başındayız. Yeni kurulanlar ile birlikte İzmir'in dördü vakıf, beşi devlet olmak üzere 9 üniversitesi var. Bu sayı 'üniversiteler kenti' nitelemesi için çok yetersiz. En azından 'üniversiteler kenti' diyebilmek için, belki bu sayının iki misline ulaşmamız gerekiyor. Ama bu noktada, karamsar olmaya gerek yok. Zaman içinde o noktaya ulaşılabilir. Sadece kentin gelecek bakış açısında, bu söylemin geliştirilmesi, buna uygun planlamaların yapılması, bu iddianın taşınması gerekiyor. Bu iddianın yerel yönetimden kamunun tüm alanlarına kadar, kenti yönetenler tarafından paylaşılması, dile getirilmesi önemli.
BOSTON'DA 52 ÜNİVERSİTE
İzmir' in bu alanda çok büyük potansiyeli olduğuna inanıyorum.
'Üniversiteler Kenti' olgusuna, daha iyi algılanması için, dünyadan örnek vermek gerekli. Örneğin Boston, dünyanın en önemli üniversite kentlerinden birisi.
'Rol model' alma şansımız olmasa da, Boston tablosu, bakış açımızı genişletebilir.
Bilim ve teknolojinin gelişimine önemli katkılar yapan, dünyanın en iyi üniversitesi sayılabilecek Harvard, Boston'da. Mühendislik alanında en iyilerden biri olan MIT, Boston'da. Kent tam 52 üniversiteye ev sahipliği yapıyor.
Boston'da halen Nobel ödülü sahibi 20'den fazla bilim adamı yaşıyormuş.
Dünyanın ilk teknoparklarından biri olan "Route-128", bu kentte kurulmuş.
İYİYİ ÖRNEK ALMAK
İlginçtir, Harvard aynı zamanda dünyanın en eski üniversitesi. Kuruluşu 1636 yılına kadar dayanıyor. Önceleri din adamı yetiştiren Harvard, 18. yüzyılda bilimin tüm alanlarına yönelmiş. Üniversite esas saygınlığına ise tam 40 yıl süreyle rektörlük yapan Charles W. Eliot (1869-1909) döneminde kazanmış.
Bugüne kadar çok sayıda mezunu Nobel kazanan, Obama dahil, 8 Amerikan başkanının mezun olduğu Harvard ile 'üniversiteler kenti' Boston'a, objektif tuttuk. Konuya 9 üniversiteye sahip İzmir açısından yaklaşıldığında, Boston çok uç bir örnek sayılabilir. Ama bir şeyin en iyisini yapmak istiyorsanız, kendinize en iyiyi örnek olarak almak, her zaman doğru yöntem.
Ayrıca İzmir farklı alanlarda, farklı şanslara sahip. Üniversiteler kenti olma amacını da, bir söylem üzerinde, bir plan dahilinde geliştirmelidir.