İzmir Büyükşehir Belediyesi, 15 yolcu gemisi ve 28 kalem yedek parça alımı için düzenlenen dün yapılması gereken ihale, firmalardan gelen süre talebi nedeniyle 20 gün ertelenmişti. Tam 300 milyon civarında bir büyüklüğe sahip ihale, farklı nedenlerle tartışılıyor. Doğaldır, çünkü İzmir'in temel gereksinimi olan ve 300 milyon lira civarında bedel taşıyan bir ihalenin bazı koşullarının yerinde olup olmadığı, İzmir'e uyup uymadığı sorgulanıyor.
Bu durum, elbette iyi niyetli bir noktadan, kent lehine gerçekleşiyor.
Konuyla ilgili Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin bir raporunu okudum. Oda, öncelikle ihale şartnamesinin yerli firmaların önünü tamamen kapatan nitelikler taşıdığını öne sürüyor. Odanın dikkat çektiği temel nokta; "teknik şartnamenin yerli tasarım, yerli malzeme,yerli üretici, yerli denetim ortamını imkansız" kıldığı yönünde. Gemi Mühendisleri Odası'na göre bu ihale neredeyse İzmir'e bir tersane kazandırabilecek önem ve büyüklükte.
MESAFE VE GEMİ HIZI
Ama yine aynı odanın hazırladığı raporda; "15 adet yolcu gemisi ve 28 kalem yedek parçalarının alımı ihalesine ait teknik şartnamenin tanımlamaya çalıştığı geminin; İzmir'in, İzmirlinin ihtiyacına karşılık verecek bir gemi olmadığı görülmektedir" cümlesi çok dikkat çekici. Kanımca en önemli olan diğer nokta ise odanın raporunda yer alan gemilerin 'hız' parametleriyle ilgili değerlendirme. Gemi Mühendisleri Odası raporu şuna dikkat çekmiş: "İç körfez için düşünülen gemilerin çalışacakları hatların uzunluğu 1.3 deniz mili ile 3 deniz mili arasında değişmektedir. Bu kadar kısa mesafeler için seçilecek gemide 'gemihızını' öncelikli parametre olarak ele almak bilimsel ve teknik açıdan kesinlikle yanlıştır."
Ayrıca yine aynı raporda dikkat çekilen bir başka konu da malzemeyle ilgili: "Teknik şartnamenin yüksek hız için hafifliği nedeniyle seçtiği malzeme, dünyanın en pahalı malzemelerinden biri olup, tasarımda en öncelikli parametrenin 'gemihızı'olduğu bazı yelkenli yarış teknelerinde tercih edilmektedir. Söz konusu karbon elyaf malzeme, üretim yöntemi açısından pahalılığı nedeniyle ilk yatırım maliyetinin gereksiz artışına yol açmanın yanı sıra, bakım aşamasında da işletme maliyetlerinin yüksekliği sonucunu doğuracaktır."
Bugün birinci sayfamızda yer alan haberde de, bu konuyla ilgili kaygı taşıyan farklı açılımlara ve demeçlere yer verdik. Gemi Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Emrah Erginer; "İhalenin, İzmir halkı ve sivil toplum kuruluşlarının katılım ve katkıları sağlanmak suretiyle her türlü kuşkudan arındırılmış şekilde yeniden ele alınması, kent ve kamu kaynaklarının doğru ve verimli kullanımı açısından da zorunluluktur" diyor.
DÜŞÜNDÜRÜCÜ TABLO
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise yaptığı açıklamalarda, herkesi dinledikten sonra İzmir için en doğru kararı verdiğini ifade ediyor. Kocaoğlu, "Yerli firmalar rahatlıkla bu ihaleye girebilir, ihaleyi alabilir ve üretebilir" diyor. Kocaoğlu'na göre ihaleye katılmak isteyen firmalar, isterlerse 'konsorsiyum' da kurabilirler. Kocaoğlu, sorumluluğu üstlendiğini vurguluyor. Süreç ilerlerken, Türkiye'de 71 tersaneyi ve 48 gemi inşa sanayicisini temsil eden Gemi İnşa Sanayicileri Birliği de, Kocaoğlu'ndan çok farklı düşünüyor.
Tablo düşündürücü. Eminiz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, gelişmeler karşısında ihale sürecini yeniden değerlendirecektir. Çünkü haberimizde de okuyacağınız gibi, farklı kesimlerden görüşler, ihaleyle ilgili soru işaretleri taşıyor. Bu soru işaretlerini gidermenin tek yolu; Başkan Aziz Kocaoğlu'nun ya süreci yeniden şekillendirmesi ya da durduğu nokta için kamuoyunu ve sivil toplum örgütlerini ikna etmesidir.
