İmparatorluğun son dönemdeki Batılılaşma faaliyetleri toplum ve eğitim alanında da kendini gösterdi. Beden terbiyesi ya da beden eğitimi olarak ifade edilen derslerin yanı sıra modern sporlar öncelikle askeri okullar olmak üzere diğer okulların müfredatına dâhil edildi. Okul müfredatlarının içerisinde yer alan spor faaliyetleri zamanla kurulan kulüp ve derneklerle gündelik yaşama girdi. Özellikle futbol başta olmak üzere yeni sporlar halk arasında yayıldı. 1909 Cemiyetler Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle ülkede spor kulüplerinin sayısı arttı.
İzmir, Selanik ve İstanbul gibi azınlıkların yaşadığı şehirlerde futbol oynanmaktaydı. Türk gençleri arasında da hızla sevilen ve benimsenen futbol alanında çok sayıda spor kulübü kuruldu. Futbol takımları, İstanbul Futbol Birliği (1903- 1910), İstanbul Futbol Kulüpleri Ligi (1910- 1914), Cuma Ligi (1913-1915), Türk İdman Birliği (1919-1920), Pazar Ligi (1920-1922) adı verilen organizasyonlarda karşı karşıya geldi.
Şampiyon Harbiye Takımı.
TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU
Futbol ve diğer spor dallarını profesyonel bir nizama kavuşturmak ve müsabakaları ulusal merkezi bir idare tarafından organize etmek için adımlar atıldı. 1920'den itibaren başlayan teşebbüsler 22 Mayıs 1922'de Türkiye'nin ilk merkezi spor teşkilatı olan "Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı"nın kurulmasıyla neticelendi.
Futbol dâhil tüm sporları teşvik etmek, geliştirmek ve organize etmekle mükellef bu teşkilatın başkanlığına Ali Sami (Yen), ikinci başkanlığına Burhan (Felek), başdanışmanlığa da Uluslararası Olimpiyat Komitesi Türkiye Temsilcisi Selim Sırrı (Tarcan) Beyler seçildi. Kurum, sporla ilgili talimatname ve nizamnameleri düzenlemesinin yanı sıra federasyonların oluşturulmasına öncülük etti. 23 Nisan 1923'te İstanbul'da Futbol Heyet-i Müttehidesi (Türkiye Futbol Federasyonu) kuruldu.
Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı'nın en önemli organizasyonlarından biri 4-12 Eylül 1924 tarihleri arasında Ankara'da düzenlenen Türkiye'nin ilk "Futbol Şampiyonası"ydı. Türkiye Birincilik Müsabakaları kapsamında organize edilen bu turnuvaya katılacak takımlar kurayla eşleşecek ve maçlar, tek maçlık eleme usulü şeklinde olacaktı. Ankara'daki turnuvaya kendi şehirlerindeki liglerde birinci olmuş kulüpler katılacaktı.
Bu anlamda müsabakalara Türkiye Futbol Federasyonu tarafından daha önce futbol mıntıkası (bölgesel lig) olarak tayin edilen İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Karesi (Balıkesir), Edirne, Trabzon, Konya, Kocaeli, Eskişehir, Antalya, Adana ve Canik (Samsun) şehirlerinin şampiyon takımlarının katılması kararlaştırıldı. Bunların haricinde Harbiye ve Bahriye ayrı birer futbol mıntıkası olarak müsabakalara dâhil edildi. Seda Bayındır Uluskan ve Efdal As, Türkiye'nin ilk futbol şampiyonası ve Harbiye Mektebi Futbol Takımı'nın başarılarını araştırmalarında anlatırlar.
1924 Paris Yaz Olimpiyatları sebebiyle yarım kalan İstanbul Ligi'nden Ankara'ya gelecek takım belli olmadığı için İstanbul'u temsil edecek takımın belirlenmesi için İstanbul'a mensup idman cemiyetlerinin futbol takımları arasında bir turnuva düzenlendi. 31 Temmuz-22 Ağustos 1924 tarihleri arasında süren turnuvaya Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Vefa, Süleymaniye, Beykoz, Haliç İdman, Beylerbeyi, Altınordu, Darüşşafaka, Kumkapı, Ortaköy, Anadolu Hisarı İdman Yurdu, Üsküdar, Fatih İdman Yurdu, Altıntuğ, Hilâl ve Yeni Şafak takımları katıldı.
22 Ağustos 1924'te Taksim Stadyumu'nda Galatasaray ile Beşiktaş'ın karşı karşıya geldiği final maçında Galatasaray'ı 2-0 yenen Beşiktaş, Ankara'daki şampiyonada İstanbul'u temsil etmeye hak kazandı.
İsmet Paşa ve bakanlar.
TARTIŞMALAR YAŞANDI
Ankara'ya gelen diğer takımlar şöyleydi: İstanbul'dan Beşiktaş ile Bahriye Efrâd-ı Cedide ve Harbiye Futbol Takımları, İzmir'den Altay, Ankara'dan Anadolu-Turan Sanatkâran Gücü, Bursa'dan Sanatkârlar Spor Derneği, Trabzon'dan Trabzon İdman Ocağı, Konya'dan Gençler Birliği, Kocaeli'nden Adapazarı İdman Yurdu, Eskişehir'den Eskişehir İdman Yurdu. Kulüp ismi tespit edilemeyenler de Antalya, Karesi (Balıkesir), Edirne ve Canik (Samsun) idi.
Ankara'daki Birincilik Müsabakaları'na katılması kararlaştırılan takımlardan biri de Harbiye Mektebi Futbol Takımı idi. Harbiye Mektebi Futbol Takımı, içlerinde Zabitan Korosu İdman Yurdu, Piyade Endaht İdman Yurdu ile Metris Topçu Mektebi İdman Yurdu'nun olduğu ve 1924 Ağustosu'nda kurulan Harbiye Mıntıkası'ndan katıldı. Harbiye Futbol Takımı'nın şampiyonaya katılması hususunda basında bazı tartışmalar yaşandı.
Konuya Cumhuriyet Gazetesi'nde 31 Temmuz 1924 tarihli "Harbiye Spor Heyeti Murahhası ve Umumi Kaptanlığı" imzalı bir tekzip açıklık getirdi. 1921'de Ankara'da tesis edilen Harbiye Spor Kulübü'nün esasen mevcut olduğu ve üstelik Ankara mıntıkasına dâhil edildiği belirtildi. Okul Komutanı ve Harbiye Spor Kulübü Başkanı Miralay Mehmet Hayri Bey'in, Başvekil İsmet Paşa'yı kulübün hamiliğine davet ettiği 6 Ağustos 1924 tarihli mektupta Harbiye Mektebi öğrencileriyle mezunları arasında tesis edilen Harbiye Spor Kulübü'nün, kısa sürede diğer spor kulüpleriyle yüksekokul kulüplerinin karşılaştıkları ifade edildi.
Diğer bir konu ise Harbiyeli olup başka takımlarda oynayan futbolcuların durumuydu. Beşiktaş ve Altınordu gibi takımlarda oynayan Harbiyelilerin futbol talimatnamesinde yapılan değişikliklerle Harbiye Takımı'nda oynamalarının önü açıldı.
Şampiyonluk Kupası.
İLK MAÇLAR OYNANDI
Hükümet, Ankara'ya gelecek futbolcuların tüm ihtiyaçlarının yanı sıra müsabaka sahasının müsabakalara elverişli hale getirilmesinden sorumlu oldu. Şampiyonaya katılacak takımlar Ankara'ya 2 ve 3 Eylül 1924 tarihlerinde ulaştı. Futbol müsabakaları Ankara'da 4 Eylül 1924 Perşembe günü İstiklal Sahası'nda başladı. Tüm gün oynanan maçlarda Konya Gençler Birliği, Trabzon İdman Ocağı'nı 3-0; Beşiktaş, Eskişehir İdman Yurdu'nu 6-1; Bahriye de Balıkesir'i 7-0 mağlup etti. Bazı maçlar ise hava muhalefetinden dolayı ertelendi.
Birincilik müsabakalarının resmi açılışı 5 Eylül 1924 Cuma günü gerçekleşti. Aynı gün Harbiye-Adana takımları karşılaştı. Haberlere göre Harbiye Takımı Kaleci Cavit, takım kaptanı Yüzbaşı Hıfzı ve Fercani, Hasan, Muhtar, Kemal, Eşref, Cevat, Necmettin, Said, Nazif, Edip gibi isimlerden meydana gelmekteydi. Maçı Harbiye Takımı 2-0 kazandı. Harbiye Takımı müsabakalardaki ikinci maçına 7 Eylül 1924 Pazar günü çıktı. 16.00'da başlayan Harbiye-Beşiktaş maçını da 2 golle kazandı. Harbiye ve Bahriye takımlarının başarılarından dolayı basında final maçının da iki askeri takım arasında oynanacağının kuvvetle muhtemel olduğu yazıldı.
4 Eylül 1924'te başlayan ve Türkiye Birincilik Müsabakaları kapsamında organize edilen bu turnuvada oynanan maçlar sonunda yarı finale Harbiye, Bahriye, Altay ve Ankara takımları kaldı. Eşleşme ise Harbiye-Altay ile Bahriye-Ankara şeklinde oldu. 9 Eylül 1924 Salı günü İsmet Paşa ve vekillerin de hazır bulunduğu İstiklal Sahası'nda Harbiye Takımı, Altay'ı 3-0 yenerek adını finale yazdıran ilk takım oldu. 10 Eylül 1924'te oynanan ikinci yarı final maçında ise Bahriye Takımı, Ankara Anadolu- Turan Sanatkâran Gücü'nü 2-0 yenerek finale yükseldi. Böylece finalin adı Harbiye-Bahriye oldu.
Kupa töreni.
ŞAMPİYON COŞKUYLA KARŞILANDI
12 Eylül günü 16.30'da Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yusuf Ziya Bey'in idaresinde iki askeri takım olan Harbiye ve Bahriye karşı karşıya geldi. Final maçını ikinci yarıda attığı üç golle kazanan Harbiye takımı oldu. Böylelikle Harbiye, yani Kara Harp Okulu 1924 yılında düzenlenen Türkiye'nin ilk futbol şampiyonasını kazanarak Türkiye Şampiyonu oldu.
Final maçının ardından üst düzey mülki erkân ve çok sayıda seyircinin hazır bulunduğu törende Harbiyelilere şampiyonluk kupası takdim edilirken oyuncularına madalyaları verildi. Ayrıca şampiyonaya katılan bölgesel lig şampiyonlarına da kupa verildi. Harbiye Takımı 13 Eylül'de İstanbul treniyle Ankara'dan ayrıldı. Harbiye, Beşiktaş, İzmir, Balıkesir takımlarını istasyondan ayrılmadan önce İsmet Paşa tek tek tebrik etti. Türkiye'nin ilk futbol şampiyonu olan Harbiye Takımı'nı İstanbul'da coşkulu bir halk ve Harbiye Mektebi öğrencileri karşıladı. Karşılama merasimi Harbiyelilerin okullarına varmasıyla son buldu.
HARBİYE'NİN SPORTİF BAŞARILARI
1924'te şampiyon olduktan sonra futbol dâhil olmak üzere diğer branşlarda da faaliyetini sürdüren Harbiye (Kara Harp Okulu), 1936'da Ankara'ya taşınana kadar İstanbul'da, 1936'dan itibaren Ankara'da sportif başarılarını devam ettirdi. 1942 ve 1945 yıllarında futbolda, 1945 ve 1946 yıllarında hentbolda, 1951 ve 1952 yıllarında basketbolda şampiyon oldu.