Birinci Murad tahta çıktıktan sonra Anadolu'nun yanı sıra Osmanlılar'ın asıl fetih güzergâhı olan Rumeli'de de fetihler hız kazandı. 1371'de Balkan prenslerine karşı kazanılan Çirmen Zaferi'yle, Edirne ve Batı Trakya emniyete alındı. Meriç Nehri tamamen Osmanlı kontrolüne girdi. Osmanlılar'a karşı Balkanlar'da oluşturulmaya çalışılan direniş kırıldı ve Balkanlar'daki Macar nüfuzu azaldı. Makedonya'daki Sırp prenslikleri, Bulgar Kralı ve Bizans İmparatoru, Osmanlı hâkimiyetini tanıdılar.
Çirmen Muharebesi'nden sonra Orta Bulgaristan'a kadar ilerlendi ve 1385'te Sofya fethedildi. Batı Trakya ve Makedonya'nın bir kısmı alındı. Bu arada Kavala, Drama, Serez, Niş ve Selanik fethedildi. Arnavutluk içlerine kadar gidildi.
Birinci Murad'ın şehit edilmesi.
'MELUNUN ASKERİ İKİ KATI'
Fetihler devam ederken 1388'de bir Osmanlı kuvvetinin mağlup olmasından cesaret alan ve Birinci Murad'ın Anadolu'da olmasını fırsat bilen Bosna, Sırp ve Bulgar kralları ittifak kurdular. Osmanlılar ise bu ittifakı küçültmek için faaliyete geçtiler. Arnavutluk'taki bazı prenslerin bu ittifakın içinde yer almamaları sağlandı. 1388 sonbaharında, Çandarlı Ali Paşa süratli bir baskınla Bulgar Kralı'nı saf dışı bırakarak Osmanlı Ordusu'nun arkasını emniyet altına aldı.
Murad Hüdavendigâr
İki ordu 1389 Haziran'ında Kosova'da karşı karşıya geldi. Birinci Murad bir tepeden düşman ordusunu görünce, şaşırıp "Bu melun ne çok asker toplamış. Böyle bir ordu toplayan biz, bunun üstünde hiç ordu toplanmaz sanırdım. Bu melunun ordusu bizim ordumuzun iki misli, belki daha fazla" dedi, ardından, "Allah'ım, Allah'ın Resulü Muhammed nuru hürmeti için bu müminlere sen yardım et. Beni müminlerin helakine sebep kılma" diyerek Allah'a yalvardı.
NAMAZ KILIP DUA ETTİ
Akşam olunca Sultan Murad abdest alıp namaz kıldıktan sonra Allah'a şöyle dua etti:
"Allahım, Efendim, Mevlâm, bunca defa katında duamı kabul ederek beni mahrum eylemedin. Yine benim duamı kabul eyle. Bir yağmur vererek bu karanlığı ve tozu kaldır, dünyayı nurlu kıl, ta ki, kâfir ordusunu gözümle görerek karşı karşıya cenk edelim. Ey Allah'ım, mülk ve kul senindir, sen kime istersen verirsin. Ben de bir naçiz, aciz kulunum. Benim fikrimi ve sırlarımı sen bilirsin. Benim gayem, mülk ve mal değildir. Buraya kul, cariye için gelmedim. Hemen, halis ve muhlis senin rızanı isterim.
Kosova'da Sultan Murad Türbesi.
Ya Rabb, beni bu Müslümanlara kurban eyle, tek bu müminleri kâfir elinde mağlup ederek helak eyleme. Ey Allah'ım, bunca nüfusun katline beni sebep eyleme. Bunları mansur ve muzaffer eyle. Bunlar için ben canımı kurban ederim, tek sen kabul eyle. İslam askerleri için ruhumu teslime razıyım, tek bu müminlerin ölümünü bana gösterme. Allah'ım, beni civarında misafir ederek, benim ruhumu, müminlerin ruhuna feda kıl, beni ilk gazi kıldın, bugünü son şehitlik günü kıl."
SULTANIN ŞEHİT EDİLMESİ
15 Haziran 1389'da meydana gelen Kosova Savaşı'nda Osmanlılar büyük bir zafer kazandılar. Sırp Prensi Lazar da bu savaşta ölmüştü. Düşmanın bozguna uğrayıp kaçmasından sonra, Birinci Murad harp sahasını dolaşmaya başladı. Zafer için Allah'a şükrediyordu.
Bu sırada savaşta yaralanmış olan Sırp despotunun damadı Miloş Obiliç, Müslüman olacağını ve önemli bilgiler vereceğini söyleyerek hükümdarın yanına geldi. Bir hançer ile Murad Hüdavendigâr'a saldıran Miloş Obiliç, hükümdarı yaralayarak attan düşürdü. Saldırgan, hükümdarın etrafındaki adamlar tarafından hemen öldürüldü.
Birinci Murad'ın mezarı.
Birinci Murad'ın yaralandığı yerde bir çadır kurularak hükümdar tedavi altına alındı. Ancak yarası ağırdı. Hayatından ümit kesildiği için büyük oğlu Yıldırım Bayezid çağrıldı. Sultanın şehit olmasından sonra Yıldırım hükümdar ilan edildi. Bu hadiseden sonra Osmanlı hükümdarlarının huzuruna çıkacak yabancıların, devlet görevlileri tarafından iki koluna girilmek suretiyle padişahın eteğini öpmelerine izin verildi.
Kosova sahrasında Sultan Murad'ın iç organlarının gömüldüğü türbe Rumeli Türkleri için kutsal bir ziyaretgâh hâline geldi. Sultan Murad Meşhedi, yani şehitliği diye anıldı. Osmanlı padişahları Rumeli fatihi hükümdarlarının türbesine büyük önem verdiler. Sultan İkinci Abdülhamid, türbenin yanına, ziyarete gelenler için bir misafirhane yaptı. Türbe Osmanlı döneminde Sultan Reşad'ın bölgeyi ziyareti sırasında elden geçirilerek tamir edildi.
Kosova Savaşı
BALKANLAR'DA DIRENECEK GÜÇ KALMADI
Birinci Kosova zaferi neticesinde Tuna Nehri'nin güneyindeki Balkan bölgesinde Osmanlılar'a karşı direnebilecek bir kuvvet kalmadı ve kuzey Sırbistan yolu açıldı. Güneydoğu Avrupa'da bu dönemde ayaktaki tek güçlü devlet ise Macaristan'dı. Macar desteği olmadan Balkan devletlerinin Osmanlılar'a karşı bir faaliyete girme durumları yoktu. Fetret devrinde bile Sırplar ve diğer Balkan milletleri, bu bölgelerdeki Osmanlı teşkilatlanmasının güçlü olması ve eski kuvvetlerini kaybetmeleri sebebiyle bağımsızlıklarını tam olarak tekrar kazanamadılar.