İşte bu başlıktaki hayal ile hareket edenler büyük kayıp yaşıyorlar. Etrafımızda türlü hikayeler duyuyoruz. Ancak bu anlatılan hikayelerde hem 'mış' 'muş' takısı var. Filanın arkadaşı 10 bin lira yatırMIŞ bir haftada 1 milyon lira kazanMIŞ. Sen de yatır sen de kazan…

Bu hikayeler bir de sosyal medyada sahte hesaplarda 'tavsiye' niteliğindeki dolandırıcılık hareketleriyle desteklenince kaçınılmaz son ortaya çıkıyor…

Evet tahmin ettiğiniz gibi 'kripto para piyasasından' bahsediyorum…

Dünyayı bir kenara bırakın bizim ülkemiz bu işte ilk sıraları kimseye kaptırmıyor.

Bir araştırmaya göre 5 milyona yakın Türk yatırımcının bu piyasada 1 milyar dolardan fazla parası var…

Hatta bankadan faizle kredi alıp bu işe girenler var… Riski ikiye katlıyor…

Arkasında bir otoritenin olmadığı, bir hukuki altyapıya dayanmayan, kimin canı sıkılırsa uydurup piyasaya sürdüğü bu varlıklara paramızı yatırıyoruz.

Ne uğruna?

Kısa yoldan zengin olma uğruna…

Yaşadığımız skandallar da ders olmuyor…

Batanlar, parayı alıp yurtdışına çıkanlar, ünlülerle reklam filmleri çekip güven kazandıktan sonra yok olanlar…

Son günlerde kripto paralardaki çöküş konuşuluyor. 500 milyar doları geçen bir küresel kayıp söz konusu. Yanlış okumadınız yarım trilyon dolar buhar olmuş bir iki haftada…

Eee çıkışı olan bir düzenin inişi de olacaktı…

Bakın buraya girmek çok kolay. Geniş uçsuz bucaksız bir kapısı var.

Ama çıkmak istediğinizde işte orası çok dar. Bir iki kişinin sığacağı bir kapı…

Elinizde belki de kağıt üstünde çok yükselen değerleri satabilecek birini bulmalısınız ki o bir iki kişilik kapıdan çıkabilesiniz…

Bu teknoloji yani dijital para teknolojisi elbette gelecekte kullanacağımız bir sistem. Zaten Türkiye de dahil devletler de bununu yasal altyapısını oluşturmak için çalışıyor.

Ama şu anda bir bilinmeze para yatırıp zenginlik hayali kurmak çok rasyonel değil.

Dijital para ile kripto parayı ayırmak lazım.

Kaybedince de üzülmemek lazım…