Bir hayvansever olarak, Hayvan Haklarını Koruma Kanunu Tasarısı hakkındaki gelişmeleri maalesef kaygıyla izliyorum. Tasarı'nın, Çevre Komisyonu'nun benimsediği son şekline istinaden hayvanları korumada önemli bir adım olmadığını düşünmekteyim.
Ev hayvanlarının korunmasına dair Avrupa Sözleşmesi'nin onaylanmasının uygun bulundu- ğu hakkında kanun, 15.07.2003'te kabul edilmiştir. Çevre Komisyonu'nda benimsenen tasarı, bazı maddeleri ile bu kanunla da çelişki içindedir.
Sokak hayvanı sorununun ana kaynaklarından biri, sahipli hayvanların kontrolsüz biçimde üretilerek daha sonra yavruları ile birlikte terk edilmesidir. "Pitbull" gibi üretilmesi yasak dövüş köpekleri de kontrolsüz olarak üretilmektedir. Ayrıca Türkiye'ye, özellikle Doğu Avrupa ülkelerinden, çoğu kez valizler içinde, yarısı yolda havasızlıktan ölen yavru köpekler kaçak olarak sokulmaktadır. Bununla ilgili hiçbir yaptırımcı önlem yoktur. İthalat ise kontrolsüz bir biçimde yapılmaktadır.
Barınaklarda ve sokaklardaki hayvanların yarısını atılmış, terk edilmiş ve sokaklarda üremiş ev hayvanları oluşturmaktadır. Ayrıca birkaçı hariç, tüm yurttaki sayısı yüzleri bulan hayvan barınağı açlık, susuzluk, hastalık ve kötü muamelenin hakim olduğu ölüm kampları halindedir. Bu yüzden yasa tasarısı bu haliyle hayvan hakları konusunda mevcut durumu iyileştirmekten uzaktır. Özlem AKIŞIK