Amerika kovboylar zamanında, kasabaları basan çapulcular gibi insanlığı, hukuku bir tarafa atıp bir ulusu parçaladıktan sonra yok etme cüretini tüm dünyanın gözleri önünde gösteriyor. Kimsenin kılı bile kıpırdamıyor. Sanal dünyada oynanan bir bilgisayar oyunu gibi boş ve tepkisiz izliyoruz. Öte yanda 80'lerine gelmiş bir Cumhurbaşkanı villasında oturup yaşlılığın huzurunu yaşamak yerine toprağının mücadelesini veriyor. Kürsüden kürsüye koşuyor, üzerindeki sorumluluğun ağırlığıyla halkını gelecekte olabilecek şeyler için anında bilgilendiriyor, adeta çırpınıyor. Kıbrıs elden gidiyor. Amerika ne diyorsa harfiyen yerine getiren hükümet alelacele toprağı teslim ediyor. Yeni bir Filistin mi doğacak? Sürekli kanayan bir yaramız mı olacak? Neden Rauf Denktaş'ı yalnız bırakıyoruz? Sivil toplum örgütleri nerede? Bize ne oldu böyle?
Kurtuluş Savaşı'nda bu toprakların her zerresi için verilen akıl almaz mücadeleyi unutmayıp Kıbrıs'ımız için hepimizin toplumsal duyarlılığımızı gösterme zamanıdır. Sonra çok geç olacak... Ecz. Tuncay AKDOĞAN MERTER / İSTANBUL