13.02.2004 tarihli SABAH Posta Kutusu'nda elektrik mühendisi Semih Kalkanoğlu'nun ülke gerçeklerini bir kenara iterek kaleme aldığı "Sürücü Belgeleri"ne ilişkin yazısını hayretle okudum. Sürücü belgelerinin AB kriterlerine paralel, yani en az lise mezunu olmak kaydıyla yeniden düzenlenmesi gerektiği konusunda fikir beyan eden bu müstesna beyefendiye, izninizle bir üniversite mezunu olarak birkaç soru yöneltmek istiyorum. Bu ülkede eğitimde fırsat eşitliği olduğun inanıyor musunuz? Yine bu ülkede ilk ve orta dereceli da dahil olmak üzere yeterli sayıda üniversite vardır diyebiliyor musunuz? Araştırmayan, sorgulamayan, yargılamayan, salt ezbere ve teste dayalı bir eğitim sisteminde alınan diplomaların gerçek bir yetkinlik belgesi olduğunu söyleyebilir misiniz?
Amerika'daki saptamanıza gelince... Amerika'daki taksi şoförlerinin üniversite mezunu olduğunu söylüyorsunuz. Şayet bu kozmosta başka bir Amerika yoksa, bendenizin uzunca süre yaşadığı Amerika'da, ki eşlerini döven erkeklerin yüzde 65'i üniversite mezunudur, taksi şoförleri genellikle "3. Dünya" dediğimiz ülkelerdendir. Allahaşkına, hangi üniversiteden söz ediyorsunuz kuzum? Trafik kurallarına uymak, tek kelimeyle bir "saygı" sorunudur. Özetle, diploma her şey demek değildir. Uygar ülkelerde sürücüler, kurallara niye bu kadar titizlikle riayet eder, biliyor musunuz? Çok uygar ya da diploma sahibi olduklarından değil, cezaların son derece ağır ve caydırıcı olmasından... Ve daha önemlisi, cezaların kimsenin gözüne yaşına bakmaksızın, gerçekten uygulanıyor olmasından...
Bilmem anlatabildim mi?
Recai SERDEN (İnşaat Yüksek Mühendisi) BAKIRKÖY / İSTANBUL