2023 seçimlerine yaklaşırken siyasi partiler vizyon kapışmaları dönemine geçti. Bunu kimi zaman hakaretlere ve ağır suçlamalara varan polemiklerden daha değerli bulduğumu söylemeliyim. Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Ekim'de 16 başlıkta "Türkiye Yüzyılı" vizyonunu açıkladı. Bu vizyon ile bağlantılı açılış toplantılarına ve yeni politika icraatına hummalı şekilde devam ediyor.
Tam bir ay sonra 6'lı masa, güçlendirilmiş parlamenter sisteme dair ortak anayasa değişikliği teklifini kamuoyuyla paylaştı. "Ülkeyi koalisyonla yöneteceğiz" fikrinin deklarasyonu olan bu teklif hem başbakan hem de cumhurbaşkanını halka seçtirme önerisi sebebiyle eleştiriler aldı. Dahası, muhalefete yakın kesimlerde teklifte sosyal ve sendikal hakların göz ardı edilmesi de dikkat çekti.
***
Bugün de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin vizyonunu (kalkınma planını) açıklıyor. Kılıçdaroğlu daha önce "sonsuza kadar krizi bitirecek olan bir vizyon" açıklayacağını söyleyerek eli çok yükseltti. "Bir tür cennet vaadine" benzeyen bu vizyonu sizler bu yazıyı okurken biliyor olacaksınız.***
Malum, bir yılı aşkın süredir muhalefete getirilen eleştiri, ortak adayını açıklamamış olmasıydı. "Yıpranır, seçim takvimi başlayınca açıklayacağız" diyerek bu eleştiriyi geçiştirdiler. Ancak aday adaylarının CHP içinde ve CHP ile İP arasındaki çekişmesi muhalefete zarar verdi. Bir gün Kılıçdaroğlu, diğer gün İmamoğlu, daha ertesi gün Yavaş olacak senaryoları zaman kaybettirdi.***
Son günlerde ortak adaylıkta Kılıçdaroğlu ismi ikinci plana düşüyor kulisleri konuşuluyordu. Bu vizyon belgesiyle Kılıçdaroğlu yeni bir hamle yaptı. Hem adaylık yarışında hem de 6'lı masa içerisindeki dengeleri etkileyebilecek bir hamle bu.***
Adaylık çekişmesiyle dağınık görüntü veren 6'lı masa bileşenleri şimdi de farklı (ve muhtemelen birbirleriyle çelişkileri olan) vizyon belgeleriyle sahneye çıkıyor. Bu rekabetten sonunda ortak bir vizyona ulaşmaya çalışacaklar sanırım. Zira seçmene ulaşabilmek için aday ile vizyonu birleştirmek gerektiği açık.