İstanbul müzakerelerinden hızlı sonuç beklemek doğru değil. Müzakerelerin 6 şart etrafında toplanması, Kırım ve Donbas'ın statüsü haricindeki maddelerde netleşmeye yaklaşılması ve dışişleri bakanlarının yakında bir araya gelecek olması olumlu işaretler. Bir sonraki aşama Putin ile Zelenski'nin bir araya gelmesi. Putin'in Türkiye'yi ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bunun için gayret göstereceği aşikâr. Elbette Rusya'nın önce Kiev ve Çernihiv'deki operasyonları azaltacağını söylemesi, sonra operasyonlara devam etmesi bu sürecin gitgellere açık yapısının tezahürü. Savaşı bitirmenin başlatmaktan daha zor olduğu bilinir. Ukrayna krizinde ateşkes ve barışa bu şekilde dura kalka gidilecek. Taraflar bir yandan sahada karşı tarafı geriletmek için hamlelere devam edecek. Diğer yandan masada sert müzakereler olacak.
***
Rus tarafı müzakere sürecini hem cephede yeni inisiyatifler geliştirmek hem de Batı ittifakı arasındaki dayanışmanın çözülmesini beklemek ya da test etmek için uzatacaktır. Ukrayna tarafı da Batı'dan askeri yardım almaya devam ederek Rus güçlerini sahada geriletecek girişimlerde bulunacak. İngiliz Başbakan Johnson, Ukrayna'ya "daha ölümcül" askeri silahlar göndermekten bahsediyor. ABD Başkanı Biden, rejim değişikliği ve onlarca yıl sürecek kriz açıklamalarıyla meşgul. Rusya ise giderek Ukrayna'yı ortadan doğu ve batı şeklinde bölmekten uzaklaşıyor. Donbas ve Kırım hattını elinde tutmayı önceliyor. ABD, AB ve İngiltere'nin Rusya'yı zayıflatma politikasındaki kararlılığın dağılması beklenmiyor. Gidişat Putin'i savaşı genişletmeye değil sınırlandırarak durdurmaya yöneltiyor. Türkiye'nin "diplomasi ile onurlu çıkış yap" önerisi eninde sonunda Putin için tek yol haline gelebilir. Bugün için önemli olan tarafların ateşkesin zamanı geldiği görüşüne vardıklarında masada müzakereyi sürdürüyor olmaları.***
Özbekistan dönüşü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aralarında olduğum gazetecilere verdiği mülakattan anladığım, Erdoğan'ın Rusya-Ukrayna savaşının ateşkese ulaşması için elinden geleni yapmakta kararlı olduğu. Bunun için Putin ve Zelenski'yi bir araya getirme arayışında ısrarcı. Bu ısrarında yirmi yıllık tecrübenin yansıması var. Putin ve Zelenski ile yürüttüğü lider diplomasisinin imkânlarına duyduğu güven var. İstanbul müzakerelerine bir çırpıda gelinmedi.***
Erdoğan, lider buluşması ile eşik atlanabileceğini biliyor. Rus müzakerecilerin toplantılarda sert ve uzlaşmaz bir profil izlemesi tipik Rus diplomasi örneğidir. Çok farklı olmakla birlikte Türkiye ve Rusya arasındaki Suriye gündemli müzakereler de benzer zorluklar taşıdı. Ancak lider lidere görüşmeler sıçramaları, kritik adımların atılmasını sağladı. Şimdi Erdoğan, Putin ve Zelenski'yi bir araya getirerek krizin çözümünde "lider etkisi" oluşturmayı istiyor. Bunun için Putin'in savaşı durdurma ya da bitirme zamanı geldiğine ikna olması lazım. Zelenski'nin de masaya oturup, masadan çıkanı uygulayabilecek gücü gösterebilmesi gerekli. Barış tarafların taleplerinin bir kısmından vazgeçmesini zorunlu kılıyor. Zelenski'nin asıl zorluğu Putin ile bir araya geldikten sonra başlayacak. Uzlaşmaya varmak da uzlaşılan şartları halkına anlatmak da ABD, AB ve İngiltere'yi bunlara ikna etmek de hayli zor olabilir. Bu arada, Türkiye'nin bir Avrupa ihtilafında etkin bir şekilde kolaylaştırıcı rol üstlenmesi kıyaslamalarla ya da kıskançlıkla karşılanmamalı. Aksine Batı ülkeleri Türkiye'nin herkesin aleyhine olan bu savaşı sona erdirme çabasına destek vermeli.Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz