Bu köşe bugün tümüyle, Beşiktaş belediyesinin sanatçılara saygı gecelerinden birinde bu akşam anacağı Göksel Kortay üzerine olacaktı. Ama bir diğer tiyatro anıtının, Metin Serezli'nin ani vefatı yazıyı değiştirdi.
1934 doğumlu Metin Serezli, son dönem Türk tiyatrosunun en sevilen aktörlerindendi. Hukuk, edebiyat ve sanat tarihi okumuş, amatör olarak atıldığı tiyatroda daha 50'lerde Dormen'de rol aldığı Papaz Kaçtı, Beş Parmak, Çikolata Asker, Sokak Kızı İrma, Ayı Masalı vb. oyunlarla seçkinleşmişti. O arada filmlerde de oynadı. Bir süre bıraktığı tiyatroya 1980'lere dönüş yaptı. Yine Dormen'de Kaç Baba Kaç, Çılgın Sonbahar, Komik Para'da oynadı. 2000'lerde ise artık Gencay Gürün'ün kurduğu İstanbul Tiyatrosu'nun gözde oyuncusuydu. Çılgın Haftasonu, Kaçamak, Tepetaklak...
Serezli, sahnede son derece rahat oyunu, hep iyimserlik saçan fiziği ve çok iyi kullandığı beden diliyle, çok etkili karakterler çizdi. Soyadını iki eşi, rahmetli Nisa Serezli ve Nevra Serezli'ye de vermişti. Uzun süredir kanser tedavisi görüyor ve 2009'dan beri sahneye çıkmıyordu.
Onu çok anacağız.
Ama hayat devam ediyor. Bu akşam Akatlar kültür merkezinde Göksel Kortay'a saygımızı sunacağız. Onunla çok yakın dostluğumuz olmadıysa da, hayatlarımız hep kesişti. Öncelikle ayni yıl doğmuşuz: ben bir ay farkla ağabeyiyim!.. Sonra çok gençken ve ikimiz de sanata bulaşmamışken karşılaştık. Ben 1957'de bitirdiğim Galatasaray lisesi tarafından on günlüğüne Paris'e yollanmıştım. O ise Robert Kolej'den gelmişti. Ayni gemiyle Marsilya, sonra Paris. Orada da bir-iki yerde karşılaştık. Sonrasında ise görüşemedik.
O sanatın heyecan verici yollarında ilerliyordu. Fulbright bursuyla ABD'de tiyatro eğitimi, ayrıca İngiliz dili ve edebiyatı diploması, tiyatrolarda ve TV programlarında çeşitli görevler. Dönüşünde önce Kenter Tiyatrosu'nda başladı. Ardından Dormen, Altan Erbulak-Metin Serezli, Tolga Aşkıner, Gazanfer Özcan tiyatrolarında da çalıştı. Dormen'le birlikte Londra'da Bir İstanbul Masalı ve Nalınlar oyunlarını oynadılar: hem de İngilizce...
Göksel ayrıca hepsi sahnelenen 30'u aşkın oyun çevirmiş, 150 oyunda ve 20'yi aşkın filmde rol almış, 10 yıldan fazla TODER- Tiyatro Oyuncuları Derneği'ne, 5 yıl Afife Jale ödülleri jürisine başkanlık etmiş. Bizim yol kesişmelerimizse hiç bitmemiştir. Eşim Leman (Karaca) Dorsay'la anne tarafından akraba çıkması, hoş bir sürpriz olmuştu. 1970'lerde özellikle art arda üç Lütfi Akad filmi, Yaralı Kurt, Gökçe Çiçek ve Gelin'le hayran olup övdüğüm bir oyuncuyla, Kerem Yılmazer'le 1979'da evlenmesi ise hepimizi mutlu eden bir olaydı. Ama bilindiği gibi, sevgili Kerem, 2003'te Levent'te bir işyerinin bombalanması sırasında öldü. Hem de anayoldan arabasıyla geçerken...
Bu sevgili Göksel için elbette tam bir yıkım olmuştu. Ama cesaretini ve enerjisini hiç yitirmedi. Ve Kerem'in anısını yaşatmak için her şeyi yaptı. Bugün Şehir Tiyatrolarında bir Kerem Yılmazer sahnesi varsa, biraz da Göksel sayesindedir.
Göksel 10 yıldır Müjdat Gezen sanat merkezinde de eğitim veriyor. Ve çok seviliyor. İyi biliyorum, çünkü öğrencileri arasında gelinim Ezgi Dorsay da var! Ve bu gece elbette tüm öğrencileri, hocalarını alkışlamak için orada olacaklar. Kuşku yok ki Metin Serezli'yi de uzun uzun anacağız.