Ölüm, Allah'ın emri... Her canlı ölümü tadacaktır... Nilüfer Hanım da gitti... Bir süredir hastaydı... 103 yaşındaydı... "Kurtuldu" sayılır.
Babası Celal Bayar, annesi Reşide Bayar ve eşi Dr. Ahmet İhsan Gürsoy'un yanlarına, rahmetle uğurluyoruz.
Çok çile çekti... Mekânı cennet olsun.
Dostluğumuz... Hukukumuz vardı.
Bugün... Anılar denizinde bir gezinti.
***
Saçlara düşen ilk aklar
Askeri darbe... 27 Mayıs 1960... Demokrasi tatilde.
Nilüfer Gürsoy, Ankara'da, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde, doktor asistandı... Eski Yunanca.
Üniversiteyle bağı kesildi... Kısacası atıldı.
Babası... Atatürk'ün son Başbakanı... Türkiye'nin 3'üncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Yassıada'daydı... Darbe ürünü, olağanüstü mahkemede... İdamla yargılanıyordu.
Kocası... Dr. Ahmet İhsan Gürsoy... Demokrat Parti Milletvekili idi... Ve o da Yassıada'da yargılanıyordu.
Nilüfer Hanım'ın saçlarına ilk aklar, işte o dönemde düşmeye başladı.
***
Türk Politikasında Celal Bayar
Yıllar önceydi... 2005... Şubat ayı...
Telefonumuz çaldı.
Arayan Nilüfer Gürsoy'du.
Karşılıklı hâl hatır sorma... Saygılar... Sevgiler... Ve Nilüfer Hanım dedi ki:
- 6 Mart'ta... TÜYAP, 3'üncü Bursa Kitap Fuarı var... Fuarda Celal Bayar ile ilgili de bir etkinlik olacak.
- Nasıl?
- Söyleşi... Türk Politikasında Celal Bayar.
- Ve siz de beni Bursa'ya, fuara davet ediyorsunuz.
- Evet... Konuşmacı olarak.
Yanıtımız, Vecdi Gönül'den öğrendiğimiz bir deyim oldu:
- El emrül fevkalade (emir yüksek yerden)... Hayhay Nilüfer Hanım... 6 Mart'ta, Bursa'da görüşmek üzere.
Buluşmuştuk... Ve yazmıştık.
***
Darbeli anılar
Meclis'te bir araştırma komisyonu kurulmuştu... İstanbul Milletvekili Nimet Baş'ın başkanlığında... 2012:
"Ülkemizde Demokrasiye Müdahale Eden Tüm Darbe ve Muhtıralar ile Demokrasiyi İşlevsiz Kılan Diğer Bütün Girişim ve Süreçlerin Tüm Boyutları ile Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu.''
Komisyon, 7 ay çalıştı... Beni de davet etti... Darbeler... Muhtıralar... Uzun uzun anlattım... Soru soran milletvekilleri oldu... Yanıtladım.
Nilüfer Gürsoy... 12 Eylül 1980 darbesinden önce milletvekili idi.
Sonrasında... Siyasetten yasaklı.
Babası ve eşi... Darbe mağdurları.
Nilüfer Hanım da davet edilmişti...
Komisyona bilgi vermişti... Ve İstanbul'a dönmüştü.
Bir gün... Telefonum çaldı...
Karşımda Nilüfer Gürsoy.
Komisyondan... Anlattıklarından söz etti... Heyecanlıymış... Aklında çok şey varmış ama anlatamamış... Dedi ki:
- Acaba... Komisyon Başkanı Sayın Nimet Baş Hanımefendi'ye bir mektup yazsam...
Ve düşündüklerimi anlatsam... Doğru olur mu?.. Yoksa rahatsız etmiş mi olurum?.. Ne dersiniz?
- Aklınıza gelen... Düşündüğünüz her şeyi yazın... Nimet Hanım memnun olur... Bu konuşmamızı Nimet Hanım'a da söyleyeceğim.
17 Ekim 2012... SABAH'ta... Köşemizde... Bunları yazmıştık.
***
Eski dostlar... Eski dostlar
Siyasetin çalkantılı dönemi... 1970... İktidardaki Adalet Partisi'nin içi kaynayan kazan.
Ve büyük kopuş... Ardından yeni bir partinin doğuşu:
Demokratik Parti... 41 milletvekili... 8 senatör.
Aralarında Ferruh Bozbeyli, Sadettin Bilgiç, Mehmet Turgut, Faruk Sükan gibi ağır toplar da bulunuyor.
Ve... Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Gürsoy... Adnan Menderes'in büyük oğlu Yüksel Menderes... Ortanca oğlu Mutlu Menderes.
Bu büyük hareketin arkasında... Bir büyük isim var:
Celal Bayar.
14 Kasım 1973... Milletvekili seçimleri... Seçim kampanyasında Celal Bayar da sahaya çıktı.
Sonuç... Yüzde 11.9 oy... 45 milletvekili.
Aradan zaman geçti... Celal Bayar, sağdaki bölünmenin doğru olmadığını düşündü...
Demokratik Parti milletvekillerine, "Yuvaya dönün" dedi.
Bayar'ın kızı Nilüfer Gürsoy... İlk dönenlerden.
Menderes'in büyük oğlu Yüksel Menderes vefat etmişti... Ortanca oğlu, Bayar'ı dinledi ve Adalet Partisi'ne döndü.
Sadettin Bilgiç... Ve daha pek çok kişi... Döndüler.
Demokratik Parti ise... Tarih oldu.
Hiç unutmuyorum... O dönemde, Süleyman Demirel bana demişti ki:
"Siyasette yeni ev açmak zordur."
Unutmadan... Siyasette küslük olmaz... Olsa da ömür boyu sürmez... Bayar-Demirel dostluğu, Celal Bayar'ın vefatına kadar devam etti.
***
Hastalık başlayınca
Yassıada duruşmalarından sonra... Mahkûmlar, Kayseri Cezaevi'ne gönderilmişlerdi.
Celal Bayar... Ve bir dönem Türkiye'yi yöneten bakanlar... Milletvekilleri.
Aradan yıllar geçti... 2020'de... Kayseri'deydim.
Celal Bayar'dan söz eden bir yazı yazdım.
Bayar, cezaevinde iken onu ziyaret etmek isteyen eşi Reşide Bayar'ın trene bindiğini... Yolda kalp krizi geçirip vefat ettiğini... Ankara'da toprağa verildiğini... Celal Bayar'a, eşinin cenazesine katılma izni verilmediğini... Uzun uzun anlattım.
Yazının yayımlandığı gün... 3 Aralık 2020... Bir elektronik posta mesajı geldi... Celal Bayar'ın torunu... Nilüfer Gürsoy'un kızı... Profesör Emine Gürsoy Naskali'den:
"Kayseri yazınıza çok teşekkür ederim, Yavuz Bey... Annem Nilüfer Gürsoy'un selamları, bütün ailenin saygılarıyla."
O tarihlerde... Nilüfer Hanım'ın hastalığı başlamıştı... Kendisi telefon edemiyordu.
Selamını, mesajını sevgili Emine Hoca ile gönderiyordu.
***
Güle güle
Noktayı koyarken... Nilüfer Gürsoy'un babası Celal Bayar ile ilgili son bir not.
Yassıada... İdamı istenen Bayar'ın son savunması... Ve son cümlelerinden bir demet:
78 yaşındayım, benim için hayatta beklenecek bir şey kalmadı, şimdiden karar verebilirsiniz.
Bunu sükûnetle söylüyorum.
Nitekim meşrutiyet mücadelesine girdiğim zaman ya kurşunla öleceğimi ya da mahkûm olacağımı bile bile atılmıştım.
Bu mücadelede arkadaşlarımızın bir kısmı düşman kurşunu ile şehit oldu.
Bir kısmı da mahkûm oldu.
Siyasi mahkûmiyet benim için mühim değil.
Yiğit bir babanın... Kurtuluş Savaşı'nın Galip Hoca'sının... Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın kızı... Sevgili Nilüfer Hanım'ı bugün Ankara'da annesinin koynuna uğurluyoruz.
Çok çile çekti... Mekânı cennet olsun.