Kızılderili atasözüdür: "Ağacın yaprakları kendi aralarında kavga etmezler."
CHP'nin ise çocukluk hastalığı... Parti içi bitmeyen kavga.
1980 öncesi... Bülent Ecevit dönemi... İç çekişmeler hiç bitmedi.
1980 sonrası... Değişen bir şey yok.
Halkçı Parti... Sosyal Demokrat Halkçı Parti... Cumhuriyet Halk Partisi... Necdet Calp... Erdal İnönü... Aydın Güven Gürkan... Murat Karayalçın... Altan Öymen... Hikmet Çetin... Deniz Baykal... Kemal Kılıçdaroğlu... Parti içi muhalefet... İhraçlar... CHP sürekli kendi evlatlarını yedi.
Ve şimdi Özgür Özel dönemi... Genel Başkan seçildiği günden bugüne hiç rahat yüzü görmedi.
Sabah, akşam paçalarından çekenler... Yine CHP'liler.
***
ÖLÇÜ KAÇINCA
Darbe (12 Eylül 1980) öncesi CHP'nin son kurultayı... 4 Kasım 1979.
Ankara... Atatürk Spor Salonu... Kürsüde Genel Başkan Bülent Ecevit.
Konuşmasından satırbaşları... Kurultay tutanaklarından:
Bize en büyük zarar parti içindeki muhalefetten gelmiştir.
Parti içi muhalefetin ölçüyü kaçırmasından gelmiştir.
Önemli olan partiyi iktidar yapmak değil, parti içinde iktidar olmaktır.
***
İLK 500 GÜN
Liderin... Hükümetin... Belediye başkanının ilk 500 günü önemlidir.
1.5 yıllık performans... Toplumun tanıdığı avanstır.
Avansı iyi değerlendirenin... Yolu açıktır.
Değerlendiremeyen için... Yıpranma başlar.
1950'de Adnan Menderes... 1965'te Süleyman Demirel... 1983'te Turgut Özal... İlk 1.5 yıl sergiledikleri başarıyla bir sonraki seçimi zorlanmadan kazanmışlardır.
Recep Tayyip Erdoğan... AK Parti... 3 Kasım 2002... Yüzde 34.3 oy almıştı... İcraata fırtına gibi başlamıştı.
22 Temmuz 2007... AK Parti'nin oyu... Yüzde 46.58'e tırmanmıştı.
Özgür Özel... Genel başkanlığının üzerinden henüz 8 ay geçti... Avansı devam ediyor.
Seçildiğinin hemen ertesi gün eleştiriye başlayanlar... Toplumda karşılık bulamazlar.
Sözümüz acilcilere.
Biraz sabretsinler... İlk 500 günün bitmesini beklesinler.
***
ALTIN KURAL
Siyasetin olmazsa olmazıdır... Altın kuralıdır:
Lider, yönetim yetkisini paylaşmaz.
Partinin elbette seçimle gelmiş kurulları vardır... Çoğulculuk, parti içi demokrasi esastır.
Lider... Yol haritasını belirlerken... Yetkili kurulları toplayacaktır... Arkadaşlarının görüşlerini alacaktır.
Fakat... Son noktayı lider koyacaktır.
CHP'de ise... Özgür Özel'in yetkisini paylaşmak isteyen... Tökezlemesini bekleyen... Başarılı olmasını istemeyen o kadar çok ki.
***
ÇIKMAZ SOKAKTA SİYASET
Özgür Özel öncesindeki CHP... Daha dün gibi... Partinin ağır toplarından birinin söylediği ve parti içinde kimsenin itiraz etmediği söz... Yıllar geçse de unutulmaz:
"Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa alkışlayacak hâlimiz yok."
Hükümetler... Muhalefetten alkış beklemezler.
Sadece... Doğruya doğru, yanlışa yanlış denilsin yeter.
Ve gelelim Özgür Özel dönemine... Liderin tavrı... Doğruyu takdir etmek... Yanlışı eleştirmek... Müzakere etmek... Öneri getirmek...
CHP'de... Bu çizgiyi içine sindiremeyen çok.
İstiyorlar ki... "Vur vur inlesin... Erdoğan dinlesin."
Ama... Bu politika çıkmaz sokak.
CHP'deki çıkmaz sokak politikacılarını... Gerilimden beslenenleri aşmak oldukça zor.
***
İSMET İNÖNÜ... 'LİDERE SAYGI' DERSİ
Olağanüstü kurultay... 14 Mayıs 1972... Bülent Ecevit, CHP Genel Başkanlığı'na seçildi.
1.5 ay sonra... Olağan kurultay toplandı... 30 Haziran 1972.
30 Haziran sabahı... İsmet İnönü, kurultay salonundaydı... Genel Başkan Ecevit salona gelmeden önce.
Ve... Bülent Ecevit alkışlar arasında salona girince... İnönü ayağa kalktı... Ceketini ilikledi... Biz oradaydık.
Manzara salonu dolduran delegeleri ve izleyicileri duygulandırdı... Ağlayanlar oldu.
Ecevit... Doğruca İnönü'nün yanına gitti... Alkış tufanı.
Budur... Demokratlık da, sandıktan çıkan yeni lidere saygı da budur.
Televizyonlarda program yapan arkadaşlar, o dönemin Gençlik Kolları Genel Başkanı Sabri Ergül'ü ekrana çıkarırlarsa... Canlı tarih Sabri Ergül, bugün yazdıklarımızı ayrıntılarıyla anlatır.
***
MAKAM... EZBER... VE KİMYA
Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçildiği gün... Muhalefet, top atışına... Eleştiriye başladı.
En başta da ana muhalefet partisi... CHP.
Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı'nda bir yılı bile dolmamışken... CHP'de daha sonraki seçim... Erdoğan'ın karşısına çıkarılacak aday gündem konusu yapıldı... Yıllarca.
Makama saygı, sıfır.
O makamda oturana saygı... Sıfır.
Özgür Özel, CHP Genel Başkanlığı'na seçilene kadar.
Özgür Özel, bana, "Makama saygıdan asla taviz vermeyiz" deyince... Bu sözleri SABAH Gazetesi'nde manşet olunca... 8 Nisan 2024... Krizden... Gerilimden beslenen pek çok CHP'linin ezberi... Kimyası bozuldu.
Özel'in randevu isteyip Erdoğan'ı ziyaret etmesi... Erdoğan'ın, CHP Genel Merkezi'ne iade-i ziyareti... Kimya bozulmasına tavan yaptırdı.
Toplum memnun... Yumuşamaya, normalleşmeye sıcak bakıyor.
Fakat... "Yumuşama, normalleşme" denilince bazı CHP'lilerin tüyleri diken diken oluyor.
"Hayır" diyen parmağını kaldırsın.
***
FİNCANIN KULPU
Turan Güneş... Bir dönemin parlak siyasetçisi... Karizma.
Yaşanmış bir olay... Prof. Güneş, Anadolu'da... Köy kahvesinde.
Fakir bir köy.
Kahveci... Misafirin önüne bir fincan kahve koyuyor... Ama fincanın kulpu yok.
- Beyim... Kusurumuza bakma... Fincanın kulpu kırıldı... Yenisini almaya da gücümüz yetmiyor.
Turan Güneş... Zeki... Espri küpü:
- Kahveci... Üzülme... Sen bu fincanı bizim partiye gönder... Hemen bir kulp takarlar.
Diyeceğimiz o ki... CHP'nin kulp takma hastalığı çok eskilere uzanıyor.