Mamak Askeri Cezaevi'nde yatmıştı... 12 Eylül 1980 darbesinden sonra.
İşkence görmüştü... Aylarca.
Cezaevinden çıkınca ziyaretimize gelmişti.
Ve... "Dün gece ne yaptım, biliyor musun?" demişti:
- Ceketimin omuz kısmını söktüm... İçine bir jilet koydum... Sonra diktim.
- Neden?
- Tekrar içeri alırlarsa intihar etmek için... İşkence görmemek için.
Bunları... Yaşar, hayatta iken de yazmıştım.
***
BİR ANKET HİKÂYESİ
Parti kurmuştu... Hürriyet ve Demokrasi Partisi... Mayıs 2005... Genel Merkez'e... Ziyaretine gitmiştim... Birlikte öğle yemeği yemiştik.
"Bir anketçi geldi" diyerek... Anlatmıştı.
Anket firması sahibi... Öneride bulunmuş:
- Yaşar Bey... Her ay sizinle ilgili bir anket yayınlayalım... İlk başta oyunuzu yüksek gösterirsek inandırıcı olmaz... Yüzde 2-3'le başlayalım... Her ay 1-2 puan artıralım... Bir yıla kalmaz, partinizin oyunu yüzde 10'un üzerine çıkaralım.
- Eeee... İlginç... Sen ne dedin?
- Kovdum... Pencereden atacaktım.
Bunları da... Yaşar, yaşarken yazmış ve televizyonda da anlatmıştım.
Düzgün anket yapanlara sözümüz yok... Ama çakma anketçiler dün vardı... Bugün yine çok.
Ver parayı... Seni göklere çıkarsın... Seçimi mutlaka kazanırsın(!)
***
SİYASETİN GEZGİNİ
Geçen yıl telefonla aramıştı:
- İyi değilim... Hakkını helal et.
"Saçmalama" demiştim.
Ve... Geçen ay... Başkent Hastanesi'nde karşılaşmıştık.
Aynı şeyleri söylemişti:
- Toparlanamıyorum... Galiba yolcuyum.
Yine saçmaladığını söylemiştik... Şakalaşmıştık... Eski günlerden konuşmuştuk.
Heyecanlıydı... Duygusaldı... Zaman zaman öfkelenirdi, parlardı.
Milliyetçi Hareket Partisi... Anavatan... Doğruyol... Demokrat Türkiye Partisi... Hürriyet ve Değişim Partisi... Halkın Yükselişi Partisi... Vatan Partisi... Cumhuriyet Halk Partisi.
Çok dolaştı.
Arkadaşımdı... Şimdi bir başka dünyada... Allah rahmet eylesin.
***
BİR DESTAN ADAM
Çarşamba... Soğuk bir Ankara sabahı... Metropol ilçe Altındağ'dayız.
Törendeyiz.
Her yerde resimli afişler asılıydı:
"Bir destan adam... Mehmet Akif Ersoy."
Altındağ... Kadınlar, erkekler... Gençler... Ve ille de öğrenciler... Doğumunun 150'nci... Hakk'a yürüyüşünün 87'nci yılında... İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy için anma töreni yapıyorlardı.
Organizasyon... Altındağ Belediye Başkanlığı ile Türkiye Yazarlar Birliği.
Hava soğuktu ama... Tören alanı... Tacettin Dergâhı bahçesi sıcaktı... Büyük şaire duyulan sevginin sıcaklığı.
Törenden sonra... Altındağ Belediye Başkanı Doçent Dr. Asım Balcı ile birlikte... Mehmet Akif'in restorasyonu devam eden evini gezdik.
Ardından... Çevrede tur... Halkın arasına girdik.
***
MEDENİYET CANAVARI
Mehmet Doğan... Türkiye Yazarlar Birliği Onursal Başkanı...
Konuşması sırasında... Belki 10 kez... İstiklal Marşı'nın bir mısrasını tekrarladı:
"Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar."
Mehmet Doğan... Daha İstiklal Marşı'nın Meclis'te ilk kez okunduğu dönemde de... Sonrasında da... Bu sözün pek çok çevreyi rahatsız ettiğini söyledi.
Hatta... Öylesine ki... Büyük şairden... İstiklal Marşı'ndan bu mısrayı çıkarmasını isteyenler bile olmuş.
Dün... Rahmetle andığımız Mehmet Akif Ersoy, gönüllerde yaşıyor.
Söylediği sözün... "Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" mısrasının büyük bir gerçek olduğu...
Bugün... İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamla... Kör, sağır ve dilsiz rolüne bürünmüş uygar(!) Batı sessizliğiyle...
Daha iyi anlaşılıyor.
***
MİLLETİN SEVGİSİ YAŞATIYOR
Asım Balcı... Ankara'nın yoğun göç alan (en çok Çorum, Yozgat, Sivas ve Kırşehir'den) 413 bin 994 nüfuslu metropol ilçesi Altındağ'ın Belediye Başkanı.
Başkan Balcı... Törende... Mehmet Akif'in bir "dörtlüğünü" okudu:
"Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince,
Günler şu heyulayı da er geç silecektir,
Rahmetle anılmak, ebediyet budur amma,
Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?"
Ey koca şair... Gerçekten de sessiz yaşadın.
Yaşamının çoğu zorlukla... Yurdundan uzakta vatan özlemiyle... Mücadeleyle geçti.
63 yaşında... Gençlerin omuzlarında ebediyete uğurlandın. Ve bugün... Milletin sevgisi, senin, "Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?" sözünü tekzip ediyor.
Millet... Seni hep sevdi... Sevmeye devam ediyor.
***
'LANET OLSUN'
Törenden sonra... Başkan Asım Balcı ile dolaştık.
Bir mekâna girdik... Çay içtik... Gelip gidenlerle sohbet ettik.
Sokağın sesini dinledik.
Halk... Şehitlerine yanıyor... Fatiha'lar gönderiyor.
Halk... Teröre... Teröre destek verenlere... Terörün iç ve dış uzantılarına... Lanet okuyor.
***
CHP İÇİN ÇIKMAZ YOL
Asım Balcı ile vedalaşmanın ardından... Hamamönü senin, Anafartalar benim... Dolaştık... Samanpazarı... Denizciler Caddesi... Kale civarı... Ulucanlar... Hacettepe... Çıkrıkçılar Yokuşu.
Eğer... CHP, saydığımız, dolaştığımız yerlerdeki insanlara... Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi... DEM ile ilişkisini, işbirliğini, temasını anlatabiliyorsa... Ve onların onayını alıyorsa... Sorun yok demektir.
Ama... Böyle bir yakınlaşma halktan tepki görüyorsa...
Zor dostum zor... Ve bu yol, çıkmaz yol.