Koskoca bankanın adı hiç böylesine... Ayağa... Sokağa... İşportaya düşer mi?
Bir şube müdürü bunca alavereli dalavereli işler çevirirken... Futbolcularla al takke ver külah ilişkiler... Milyon dolarlar... Rolex saatler... Pastanelerde para almalar ağızlara sakız olurken...
İnsan sormadan edemiyor:
"Bankanın yöneticileri uyuyor muydu?"
***
'UYAN EY GÖZLERİM GAFLETTEN UYAN'
Büyük iddialarla kurulmuş bir parti... 2018'de yüzde 9.96 oy... TBMM'de 43 sandalye.
Birkaç ay önce... 14 Mayıs 2023... Yüzde 9.69 oy... Yine 43 milletvekili.
Ve şimdi paralı pullu iddialar havada uçuşuyor.
"Buhar olan milyonlar" televizyonlarda birinci haber, gazetelerde manşet oluyor.
Disiplin Kurulu süreci... İstifa... İhraç... İşten çıkarmalar... Karşılıklı suçlamalar... Poşet poşet paralar... Günlerdir gündemden düşmüyor.
Ve... İnsan ister istemez soruyor:
Koskoca partide böylesine akçeli işlere bulaşanlar var idiyse... "Yöneticiler uyuyor muydu?"
***
KUZULARIN SESSİZLİĞİ
Yıllar öncesinin... 1980'lerin... Unutulmaz televizyon reklamıydı.
Yak şu kaloriferi kapıcı, donuyoruz.
Söndür şu kaloriferi pişiyoruz... Üstelik paralarımız boşa gidiyor... Yöneticimiz uyuyor mu?
Çatıyı İzocam'la kapladık... Üst kat ısındı... Alt kat pişmiyor... Benim de koşmaktan ayaklarım şişmiyor... Sağ olasın İzocam.
Günlerdir... Denizbank'ın ve İyi Parti'nin yönetimlerindeki... Kuzuların sessizliğini gördükçe... Akıllara İzocam'ın dillere destan reklamı geliyor.
***
PAMUK TIKALI KULAKLAR
Temel hastalanmış... Muayene... Doktorlar karar vermişler... Ameliyat.
Temel... Ameliyat masasında... Kulaklarını pamukla tıkamış.
Doktor sormuş:
- Temel, ne yapıyorsun?
- Hocam... Ameliyatın acısını duymamak için önlem alıyorum.
İyi Parti yönetiminin... Denizbank yönetiminin sessizlikleri, akla Temel'in hikâyesini/önlemini getiriyor.
***
O DA FUTBOLCU
Cemil Usta... Trabzonspor'un efsanevi futbolcusu... Kaptanı... Dozer Cemil.
Hakemle tartışmazdı... Takımı yenilince rakip takımı kutlardı.
Transfer teklifleri aldı.
"Ben Trabzonspor'un kaptanıyım... Başka bir kaptanın arkasında sahaya çıkmam" dedi... Çok sıfırlı teklifleri reddetti.
1983'te... Futbolu bıraktı... Jübilesi yapıldı.
2003'te... 52 yaşında öldüğünde... Cebinden beş lira çıktı.
Aradan yıllar geçti... Trabzon'da, gönüllerde yaşıyor... Adı, Trabzonspor'un antrenman sahasında.
***
BUNLAR DA FUTBOLCU
Milyon dolarlar... Bankacıyla, banka dışında buluşmalar.
"Bir koy üç al" ilişkileri.
Kayıtdışı para verip almalar.
Yaptıkları... Düpedüz tefecilik.
Kariyerlerine bakıyorsunuz... Büyük takımlarda... Milli takımda oynamışlar.
Ama... Hepsini toplayın... Dozer Cemil etmiyorlar.
***
ONLAR DA MİLLETVEKİLİ
Engin Tanrıverdi... 1980 öncesi Balıkesir Milletvekili idi... Adalet Partisi.
12 Eylül 1980... Darbe... Evini geçindirmek için Ankara-Sıhhiye'de, semt pazarında... Zeytinyağı sattı.
Deniz Baykal... Darbeden sonra... Cübbesini giydi... Ailesini avukatlıkla... Hukuk müşavirliği ile geçindirdi. Ali Naili Erdem... 95 yaşında... Allah, sağlıklı ömür versin... Yılların bakanı... 1980 darbesi olunca... Çaresizlik... Evinin halılarını sattı.
Mustafa Gazalcı... CHP... Denizli... Ve darbe... Otomobilin bagajında Denizli havlusu sattı.
Süleyman Genç... İsmail Hakkı Köylüoğlu... Neccar Türkcan... Evinin kirasını ödeyemeyen eski bakan Hasan Fehmi Güneş... Rahmet istediler.
***
BUNLAR DA MİLLETVEKİLİ
Akıbeti meçhul 132 milyon lira... Havada uçuşan iddialar... İşportaya düşen para ilişkileri... Ses yükseltmeler... İstifalar... İhraçlar.
BMW'ler... Mercedes'ler... Audi'ler.
Belden aşağı ilişkiler... İddialar... Suçlamalar.
İnsan yazarken bile utanıyor.
***
'ŞÜYUU VUKUUNDAN KÖTÜ'
Anadolu'da yaygın bir söz... Atasözü... Anlamı, özetle şu:
Bir konunun dedikodusu... Dilden dile dolaşması... Gazetelerde, televizyonlarda, sosyal medyada günlerce konuşulması... "Kötü... Çok kötü."
Kaybolan milyonlar... Poşetlerde taşınan paralar... Gerçek olmasa bile... Gündemi o kadar meşgul etti... Ve etmeye de devam ediyor ki...
İnsanın aklına ister istemez o meşhur söz geliyor:
"Şüyuu vukuundan kötü."
***
ÇOBAN UYURSA...
Çoban uyumaz... Uyursa, sürüyü kurt kapar.
Çoban çobanlığını yapmazsa... İşine sahip çıkmazsa... Gözünü dört açmazsa... Kulağını tıkarsa...
Bakarsınız... Bir gün... Bir Seçil çıkar... Milyon dolarların ardından...
"Balta nerede? Suya düştü... Su nerede? İnek içti... İnek nerede? Dağa kaçtı... Dağ nerede? Yandı, bitti, kül oldu" tekerlemesi söylenir.
Ya da... Partide işler kötü gitmeye başlayınca... Birileri... Eski defterleri karıştırır... Paralı pullu ilişkiler ortaya dökülüverir.
Çobanlık deyip geçmeyelim... Çobanlık ciddi iştir... Liderliktir.