İşte demokrasi... İşte düğün gibi, bayram gibi bir seçim... Seçmen vazifesini yaptı... Olgunluğunu gösterdi. Şimdi... Ceketimizin düğmesini ilikleyelim ve milletin önünde saygıyla eğilelim.
Beğenen olur... Beğenmeyen olur... Normaldir... Ama... Sakın ha sakın, kimse ağzını açıp da millete olumsuz bir söz söylemesin.
***
DEMOKRASİ BAYRAMI
Asrın depreminden üç ay sonra Türkiye'ye, Türk demokrasisine yakışan bir seçim... Tertemiz bir seçim yaptı.
İşte Türk milletinin olgunluğu ve sorumluluğu.
Katılım... Her türlü övgüye değer.
Dün başarılan seçim, siyaset denizini bulandırmak için çırpınanlara... Ortalığı karıştırmak için çalışanlara... "Seçim günü olaylar çıkacak, suikastlar yaşanacak" diye sosyal medya paylaşımı yapanlara... Kapak olsun.
***
GERGİN SİYASET
Seçmen görevini yaptı... Dede/ nine de sandığa gitti, yarınlarımız olan Z kuşağı da.
Şimdi... Görev siyasetçilerde.
Siyaset, seçim, Türkiye'yi çok yordu.
Yorgunluk... Ekonomiyi de etkiledi.
Siyasetin ipi daha fazla gerilmemeli.
Ortalıkta, gerilimden beslenen... Gerilimden menfaat sağlayan çok.
Aman dikkat.
***
KASET HASTALIĞI
Kaset... Kumpas... Dedikodu... Türk siyasetinin son yıllardaki hastalığı... Şifası olmayan bir hastalık.
Hastalık... Bu seçimde yine siyaseti yaraladı.
Türkiye... İktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum liderleriyle bu çirkinliğin karşısında durmayı başarmalı.
Kasetçiye, kumpasçıya prim verilmemeli.
Kaset üzerinden siyaset yapmaya tenezzül edilmemeli.
***
ÖFKE KONTROLÜ
Siyaset... Devletin kurumlarını da yıprattı... Devirler, gelir geçer... Kurumlar bizim kurumlarımız... Yıpratmamalıyız.
Bu konuda siyasetçiye de görev düşüyor, kurumları yönetenlere de.
Dün akşam gördük... "Kimin açıkladığı veriler doğru?" tartışması.
Oysa... Birazcık sabır herkese yeterdi.
Erken konuşmaya, yumruk sıkmaya, öfkelenmeye, orantısız suçlamalara gerek yoktu.
Ama... Ne desek boş.
Öfkeyi kontrol edememek... Siyasetimizin önemli sorunu.
***
MUHARREM İNCE
Yarıştan çekilmemeliydi.
Az ya da çok... Dün seçmen ona da oy verdi.
Siyaset, 100 metre yarışı değildir... Uzun mesafe koşusudur... Maratondur.
Evet... Muharrem İnce'nin başına gelen, pişmiş tavuğun başına gelmedi.
Leyleğin yuvadan attığı gibi, doğup büyüdüğü partisinden ayrılmak zorunda kaldı.
Sosyal medya yalanlarıyla lince uğradı.
Siyaset... Sivil toplum... Kamuoyu, Muharrem İnce'ye sahip çıkmalıydı.
Kumpasçının yaptığı yanına kâr kalmamalıydı.
Dün Deniz Baykal... Bugün Muharrem İnce... Yarın...
Bu pislik, artarak devam eder.
***
'NEFRET' İTTİFAKI
Siyasette, ittifak doğaldır... Geçmişte de oldu.
Necmettin Erbakan... Alparslan Türkeş... Aykut Edibali ittifakı... Önemli ve başarılı bir ittifak örneğidir... 20 Ekim 1991 seçimleri.
İttifaklarda önemli olan kan uyuşmasıdır.
Günümüzde... Büyük iddialarla yola çıkan Millet İttifakı'nda ise... Ne kan uyuşuyordu... Ne dünya görüşü... Ne siyaset üslubu...
Erdoğan nefreti ekseninde buluşmak siyaset değildir.
Öfke... Nefret... İntikam için ittifak... Toplumda karşılık bulmaz.
Bulmadığı... Dün, Millet İttifakı'nın aldığı oy oranından belli... Cumhur İttifakı'nın çok gerisinde kaldı.
***
SİNAN OĞAN
Sezar'ın hakkı Sezar'a... İddialı ve inançlı bir siyasetçi...
Çizgisinde kırık yok... Yıllardır doğru bildiği yolda bıkmadan, usanmadan, yorulmadan yürüyor.
Birkaç gün önce... Bir dostu ziyarete gitmiştik... Mehmet Yazar... Eski milletvekili... Eski bakan.
Sohbetimiz sırasında... Tesadüf... Sinan Oğan geldi... Sohbet uzadı... Koyulaştı.
Gördük ki... Seçim sonuçlarına ilişkin... Oğan'ın kafasında soru işaretleri, tereddütler yok.
"Siyasette, yüzde 10 civarında" oy boşluğu ve arayış olduğunu söyledi.
Yaptığı araştırmalardan söz etti... Uçuk kaçık, manipülatif anketler değildi.
Özetleyelim... Sinan Oğan, dün geceyi günler öncesinden görmüştü.
Yanılmadı... Hakkını teslim edelim.
***
NOEL BABA
Siyasettir... Vaat etmek gerekir.
Fakat... Vaadin de bir ölçüsü vardır... Siyasetçi, Noel Baba değildir.
Ölçü kaçarsa... Seçmen inanmaz... Kanmaz... İçi boş vaatler, seçimde oy sandığına yansımaz.
Yansısaydı... Milletvekili seçiminde muhalefet açık ara yarışı kazanırdı.
***
PATATES... SOĞAN...
Soğan... Patates... Domates... Fasulye... Elbette önemlidir.
Geçmişte de siyaset malzemesi yapılmıştır.
Demokrat Parti döneminde... Demirel'li, Özal'lı yıllarda.
Sebzeli, meyveli muhalefetin alıcısı vardır... Meydanlarda alkış da getirir.
Ama... Sadece soğan-patates, bir seçim stratejisi değildir.
Dün görüldüğü gibi.
***
MUHALEFET
Muhalefetin işi muhalefet yapmaktır... Eleştirecektir... Doğaldır.
Ama... Gabar'da petrol fışkırdıysa... Dalga geçmeyeceksin... Küçümsemeyeceksin.
Karadeniz'de doğalgaz bulunduysa... Alay etmeyeceksin.
TCG Anadolu... Türkiye'nin gururu... Millet ziyaret için kuyruğa giriyorsa... "Maket" diye küçümsemeyeceksin.
Togg'a kusur bulursan... Havalimanına laf edersen... Yolları, tünelleri, Yüksek Hızlı Treni, köprüleri eleştirirsen...
Hamama gidip kurnayı, düğüne gidip zurnayı eleştirirsen... Seçimde umduğunu bulamazsın.
***
MASA... AĞIR YARALI
Seçmen... İstikrardan yana... Önünü görmek istiyor.
Seçmen... Ekonomik sorunları da olsa... İşsizlikten de yakınsa... Siyaseten karşısında bir muhatap görmek istiyor.
Alkışlayacağı veya kızıp eleştireceği bir muhatap.
Seçmenin karşısına, "muhatap... Umut" diye bir masa konulursa... Ve de masanın kaç ayağı olacağı konusunda belirsizlik varsa... Seçmenin kafası karışır.
"Masa" kafa karıştırdı... Güven veremedi, umut olamadı.
Masanın ortakları bile kendi aralarında didişirken, millet, böyle bir masaya ne diye umut bağlasın ki?
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz