Seçim haftası... Ege'deyiz... Türkiye'nin incisi İzmir... Sanayi ve tarım kenti Manisa... Turizm cenneti Aydın... Gezeceğiz... Yazacağız.
Adnan Menderes Havalimanı... Şehir merkezine hareket.
Alsancak'ta kalabalık gördük... Uzun bir kuyruk... İnsan seli... Ve durduk.
Merak ettik... İzmirli mitinge mi gidiyor? Hangi lider geliyor?
Hayır... Miting yok.
Limanda... Dev bir gemi... Dünyanın ilk silahlı ve insansız hava gemisi.
TCG Anadolu... Türk donanmasının komuta merkezi... Amiral gemisi.
İnsanlar... Düşmana korku salan, dostta hayranlık uyandıran... Adını Anadolu yarımadasından alan... Türkiye'nin gururu, TCG'yi gezmek için sırada.
Öyleyse... Siyaseti, seçimi, İzmir gözlemlerini yarına bırakalım.
Kalabalığına karışalım... Gemide neler gördük, anlatalım.
***
HAVUZ
Gemi yüksek... 58 metre... 11 katlı... İçinde kaybolursunuz.
"Aşağıdan" başlayalım... Sonra asansörle, kat kat dolaşalım.
Aşağıda bir havuz var... İstenildiği anda deniz suyu ile dolduruluyor.
Havuzda... 4 mekanize çıkarma gemisi.
Havuzun büyüklüğünü anlayın artık.
***
GÜVERTE... BAYRAM YERİ
Binlerce insan... Kadın-erkek... Çocuklar... Gençler... Nineler... Dedeler... Tekerlekli sandalyeyle gelenler... Bastonla yürüyenler.
Şehit yakınları... Gaziler... Gemiyi gezmek için Dikili, Selçuk, Torbalı'dan... Akhisar, Salihli, Kula'dan... Nazilli, Söke, Kuşadası'ndan gelenler... Askere sarılanlar... Heyecandan ağlayanlar...
Güverte... Sanırsınız ki bayram yeri.
***
YERLİ VE MİLLİ
Türk donanmasının en büyük savaş gemisi... 11 güverteli.
94 adet zırhlı araç taşıyabiliyor...
Denizde bile gidebilen savaş makineleri.
Güvertelerden birinde ZAHA'lar... Zırhlı Amfibi Hücum Araçları...
Az ötede... Altay tankı... Bayraktar Kızılelma... TB3 SİHA... Ve diğerleri.
Güvertede 13 tank... Ve diğer zırhlı araçlar... Römorklar... Personel taşıyıcılar.
Gezerken... Başınız dönüyor.
Gemideki her şey... Toplar... Tanklar... Yerli ve milli.
***
HERKES ÖĞRENSİN
Türkiye'de yapılan... Tamamen yerli ve milli olan... TCG Anadolu, yakıt ikmali yapmaksızın;
Japonya'ya kadar gidebiliyor.
Avustralya'ya... Amerika'ya kadar.
Bu ayrıntıları dinleyen bir İzmirli emekli öğretmen... Bize dönüyor:
- Biz öğrendik... Bunları yazın... Bilmeyenler de öğrensin.
***
FOTOĞRAF
Askerle fotoğraf çektirmek isteyen çok... Subaylarla... Astsubaylarla.
Görevliler, "Gemide istediğiniz fotoğrafları çekebilirsiniz" diyorlar:
- Ama... Gemi personeli ile çekilmesin... Prensip kararı.
Asker... Reklam yapmak, sosyal medyada fotoğraf paylaşmak derdinde değil.
Asker... Çakı gibi... Vatan görevinde... Nöbette.
***
"AY İNANAMIYORUM"
Gemi... Köyden büyük... Kasaba gibi.
İçinde hastanesi bile var... 30 yatak kapasiteli tam teşekküllü askeri hastane.
2 ameliyathane... Diş tedavi üniteleri... Yoğun bakım ve enfeksiyon odaları...
50 hastane personeli.
Gemide... En çok duyduğumuz söz:
"İnanamıyorum."
Kadın/erkek... Genç/ihtiyar... Bütün ziyaretçiler aynı şeyi söylüyor:
- Bu gemi bizim mi? Tamamen biz mi yaptık? Tanklar, uçaklar... Hepsi de yerli ve milli mi? Ay inanamıyorum.
Ve sık sık... Duygu seli... Gözyaşları.
***
FUTBOL SAHASI
Geminin boyu... 231 metre... Genişliği 32 metre.
Helikopterler... 29 helikopter kapasitesi... 10'u uçuş güvertesinde... 19'u hangarda.
İnsansız hava aracı kapasitesi... 41 SİHA.
SİHA'ların 11'i uçuş güvertesinde... 30'u hangarda.
Uçuş güvertesi... Futbol sahası gibi... 5 bin 440 metrekare.
Aynı anda 6 helikopter iniş-kalkış yapabiliyor.
***
DUYGU SELİ
Kızılelma... Önünde fotoğraf çektirmek için... İzmirli kuyrukta.
Gemide... Kule var... Havalimanındaki kule gibi.
"Gel, seni bir öpeyim" diye Mehmetçiğe sarılan, gözleri dolu, yaşlı kadın çok.
Mehmetçik... Mahcup... Komutanına bakıyor... "Ne yapayım?" dercesine.
Komutan gülümsüyor... "Sakıncası yok" dercesine.
Gemide... "Böyle manzara" o kadar çok ki... Duygulanmamak elde değil.
***
İZMİR-KIBRIS HATTI
Gemiyi... Ertuğrul Aytaç ile dolaşıyoruz... Manisa'nın emektar gazetecisi... Kadim dostumuz.
Bir ara... "Tak... Tak... Tak" sesleri ile irkiliyoruz.
Sakallı bir dede... Bastonunu yere vuruyor... "İlle de gemi komutanı ile konuşacağım" diyor.
Ertuğrul... Dedeye yaklaşıyor:
- Derdin nedir? Bir şikâyetin mi var? Komutana ne söyleyeceksin?
Dede... Sesini yükseltiyor:
- Şikâyet olur mu? Komutanın elini öpeceğim... Bir talebim var, onu söyleyeceğim.
Bu defa... Konuşmaya biz katılıyoruz:
- Dede... Hayırdır... Komutana ne diyeceksin?
- Diyeceğim ki... Bu gemi, İzmir'den sonra Kıbrıs'a gitsin... Kıbrıs'ta demirlensin... Kıbrıs Türkü bayram yapsın... Rumlar da hasetlerinden çatlasın.
Güvertede... Kahkahalar, alkışlar birbirine karışıyor.
***
MAKET DEĞİL... GURUR ABİDESİ
Gemide gezilecek yer çok... Fakat İzmir'de randevularımız var... Kemeraltı Çarşı'sında bekleniyoruz.
Gemi personeline... Komutanlara, Mehmetçiğe veda.
Bu sırada... Ziyaretçilerden biri... Bize sesleniyor:
- TCG Anadolu... Maket değil... Savaş gemisinin ta kendisi... Bunu da yazın.
Ertuğrul Aytaç, kucağımıza eğiliyor:
- Hani... Muhalefet, bu geminin yapıldığına inanmamıştı ya... "Maket" diye dalga geçmişti ya... Adam ona kızmış.
Milletin gurur duyduğu böyle eserlerle... Gabar'daki petrolle... Karadeniz'deki doğalgazla... TOGG'la... TCG Anadolu ile dalga geçilmez... Alay edilmez.
Siyaset... Ciddi iştir.
TCG Anadolu... Siyasetçi... Gazeteci... Sivil toplum lideri... Diplomat... İşadamı... Akademisyen... İmkânı olan herkes gezmeli ve görmeli.