Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Demokrasi bayramı... Geriye sayım başladı

Mayıs... Seçim ayı... Meydanlar canlı... Atış serbest... Ama ölçü kaçmamalı. Büyük bir afetten, 50 binden fazla can kaybının yaşandığı asrın depreminden 3 ay sonra seçim yapabilmek... Büyük başarı.
Demokrasiye âşık Türkiye'nin başarısı.
Başarı, kavgasız, iftirasız, yalansız, belden aşağı vurmalardan uzak, ileride yüz yüze bakmaya imkân verecek kampanya süreciyle taçlanmalı.
Unutmayalım... 14 Mayıs bir bayram.
Sandık bayramı... Demokrasi bayramı.
Yumruklar sıkılarak bayram karşılanmaz.

***

UNUTULMAZ ANILAR

Erdal İnönü... Ana muhalefet lideriydi... SHP (Sosyal Demokrat Halkçı Parti) Genel Başkanı.
Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı olmasına muhalefet etti.
"Cumhurbaşkanı seçilirse elini sıkmam" dedi.
Sonra... Özal Cumhurbaşkanı... İnönü dediğini yaptı... Selam vermedi... Elini sıkmadı.
Bir gün... Cumhurbaşkanı Özal, Anıtkabir'de... Törende... Herkesin önünde... İnönü'ye elini uzattı.
- Erdal Bey... Herkes merak ediyor... Televizyonlar da çekimde... Elimi sıkacak mısınız?
Ve tokalaştılar.
Onlar da rahatladı... Türkiye de.

***

ELEŞTİRİ SERBEST... FAKAT...

Siyasetin gergin olduğu yıllar... Özal Başbakan... Süleyman Demirel, siyasi yasaklı.
Doğru Yol Partisi'nin başında emanetçi Genel Başkan var... Hüsamettin Cindoruk.
Cindoruk, sürekli Özal'ı eleştiriyor... Hem de çok ağır bir üslupla.
Süleyman Demirel, kendisini ziyarete gelen Cindoruk'a dedi ki:
- Eleştirmeye devam et... Ama bu işe Turgut Özal'ın ailesini... Eşini ve çocuklarını karıştırma.
Budur... Siyaset budur.

***

BİLİYOR MUYDUNUZ?

Hastalık... Kaza... Hayatta her şey olabilir... Liderlerin de başlarına gelebilir.
Başbakan Adnan Menderes, Londra'daki uçak kazasından dönüşünde... Ankara tren garında... Kendisini karşılayanlar arasında, siyasi rakibi... Ana muhalefet partisi CHP'nin lideri İsmet İnönü de vardı.

***

ÖZLENEN SAHNELER

Süleyman Demirel, hastalanmıştı... Zatürre... Uzun süre hastanede yatmıştı... Ziyaretçi yasağı vardı.
Demirel, hastaneden çıkınca... Evinde onu ilk ziyaret edenlerden biri Cumhurbaşkanı Erdoğan'dı... Cemil Çiçek ile birlikte.
Erdoğan... Demirel'e, "Sayın Cumhurbaşkanım" diye hitap etti.
Demirel... "Cumhurbaşkanı sizsiniz" diye karşılık verdi:
- Üstelik millet tarafından seçildiniz... Ziyaretime gelmeniz büyük incelik.
Türkiye... Böyle sahnelerin özlemini çekiyor.

***

ÇARESİ OLMAYAN HASTALIK

Eskiden... Sosyal medya yoktu.
Ama... Yalan dolan... İftira... Belden aşağı vuruş... Eskiden de vardı.
Bir devlet adamı hastalandı mı? Hemen, ölümü üzerine söylentiler başlardı.
Bu konuda örnek çok... Günümüzde de benzer çirkinlikler yaşanmıyor mu?
Tedavisi imkânsız... Türk siyasetinin çocukluk hastalığı.
Siyaset dışı bir örneği paylaşalım.
Ve unutulmaz Âşık Veysel'i rahmetle analım:
Kim çıkarmış bu asılsız yalanı,
Âşık Veysel hasta demiş, felç demiş.
Bulsam öldürürüm ben o yılanı,
Doğumda anası ona piç demiş.

***

Sorun, bu yalanda ne olmuş kârı,
Sırtına vursalar atlas kemeri,
Ahlak edinmiştir öteden beri,
Kıymet bilmez, küle yatar, çüş demiş.

***

Yazanın suçu yok, yazdıran hain,
Bu nasıl adamdır sizler de duyun,
Soralım bakalım almış mı payın,
Huylu huyun terk etmesi güç demiş.

***

SİYASİ NEZAKET

Eskiden... Siyasi geleneğimizde... Partiler arasında ziyaret yoktu... Erdal İnönü başlattı.
1980 darbesinden sonra... Demokrasiye dönüş... Erdal İnönü genel başkan.
Partilerden randevu istedi.
Elinde bir kutu badem ezmesi... Genel merkezleri ziyaret.
Bu davranış, Erdal Bey'i küçültmedi... Yüceltti.

***

EŞLİ ZİYARET

Başbakan Turgut Özal, Amerika'daki göz ameliyatından dönünce... Kendisini başbakanlık konutunda ilk ziyaret ederek "Geçmiş olsun" diyenlerden biri, Süleyman Demirel'di.
Eşi Nazmiye Hanım ile birlikte.

***

DEVLET ADAMLIĞI

Siyasi tarihin arka odası... Anlatacak çok şey var... Son bir anı.
Kenan Evren... Darbe yaptı... Demirel'i Hamzakoy'a yolladı.
Sonra... Zincirbozan'a sürgün.
Yetmedi... Siyasi yasak koydu.
Ve... Keser döndü sap döndü, gün gelip hesap döndü... Demirel Cumhurbaşkanı... Kenan Evren Marmaris- Armutalan'da.
Evren... Zaman zaman Ankara'ya geliyordu.
Ya kızı Miray Göksu'nun evinde kalıyordu ya da orduevinde.
Demirel... Bir gün... Evren'e telefon etti:
- Siz, Cumhurbaşkanlığı yapmış bir insansınız... Bundan sonra Ankara'ya gelişlerinizde Çankaya Köşkü'nde kalacaksınız.
Şahit olduğum bu konuşmaya şaşırmıştım... Demirel'in yüzüne bakakalmıştım:
- Ama darbe... Hamzakoy... Zincirbozan... Davalar... Yasaklar...
Demirel, "O iş ayrı, bu iş ayrı" demişti:
- Türkiye Cumhuriyeti bir aşiret değil... Tarihte derin kökleri olan bir devlet... Ben Devlet Başkanı olarak, devlete yakışanı yapmak zorundayım.

***

NOKTA

Önümüz bayram... 14 Mayıs... Demokrasi şöleni.
Bu önemli tarihin öncesinde ve sonrasında kontrol gerekiyor.
Öfke kontrolü... Üslup kontrolü.
Savaşa gitmiyoruz, sandık başına gidiyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA