Gürsel Baran... 160 bin üyesi olan Ankara Ticaret Odası'nın Başkanı... "Üretim patlamasından" söz etti:
Türkiye, dünyadaki en farklı ve ender ülkelerden biri.
Bizim pek çok özelliğimiz dünyanın hiçbir yerinde yok.
Pandemi boyunca Avrupalı, fabrikaları kapattı... Biz kapatmadık.
Önlem aldık... Maske taktık... Ama üretimimiz devam etti.
Bazı yanlışlarımızı, eksiklerimizi düzeltirsek, dünyanın ilk 10 değil, vallahi ve billahi ilk 5 ekonomisi arasına gireriz.
***
'GELECEKTEN ÜMİTLİYİZ'
Pazar günü, Cennet Bahçesi'ndeydik... Abdülkadir Aksu ve Necati Çetinkaya ile birlikte... Gölbaşı'nın Karaoğlan Mahallesi'nde... ATO Başkanı Gürsel Baran'ın bahçesinde.
Kiraz ağacının gölgesinde... Ekonomi... İhracat... Sorunlar... Seçim... Siyaset... Gün boyu sohbet.
Baran dedi ki:
- Sıkıntılarımız var... Zor bir süreçten geçiyoruz... Ama burası Türkiye, ümidimizi hiç kaybetmedik.
***
TEDARİK SIKINTISI
Sıkıntılardan söz edince... Sorduk... "Ne gibi sıkıntılar var?"
ATO Başkanı, "Genelde bütün sektörlerde tedarikle ilgili sıkıntı var" dedi:
Mesela ben boya satıyorum ama istediğim ürüne ulaşamıyorum.
35 yıldır aynı markanın bayisiyim... Her yıl, ocak ayında fabrika yöneticileri sorardı, "Bu yıl kaç teneke boya alacaksın?"
Bin teneke alacağım... Israr ederlerdi... 2 bin teneke... 3 bin teneke al... Destek verelim...
Şimdi... Ben, bin teneke isteyince... "150 teneke versek olmaz mı? 2 ay sonra 50 teneke daha verelim" diyorlar... Çünkü fiyatlar çok değişken.
Genelde dış kaynaklı tedarik sıkıntısı yaşanıyor... Üretici fabrikalar istedikleri kadar hammaddeye ulaşamıyor... Ben kendi sektörümden örnek verdim. Ama bütün sektörlerde böyle.
***
PLANLAMA ŞART
Pandemi döneminde işi bırakan oldu mu? ATO üyesi firma sayısı azaldı mı?
Gürsel Baran, "Hayır" dedi:
Açılan şirket sayısı, kapanan şirket sayısından fazla.
Fakat... Şöyle bir sorun var... Ruhsat planlaması şart.
Örneğin... Ankara'da 900 nalbur var... Oysa 200 bile yeterli.
İsteyen, istediği yerde nalbur açabiliyor... Diğer sektörlerde de durum aynı... Böyle olmamalı.
***
PARİS'TEN BİR ÖRNEK
Gürsel Baran, ilginç bir örnek verdi... HOTİÇ... Ayakkabı firması... Fransa'nın başkenti Paris'te mağaza açmak istiyor.
İşyeri kiralanıyor... Hazırlıklar yapılıyor... Sıra ruhsat almaya geliyor.
Belediyeye başvuruluyor. Alınan yanıt:
- Bu caddede açamazsınız... Zira cadde üzerinde planlanmış 3 ayakkabı firması var. 4'üncü ayakkabıcıya ihtiyaç yok... Başka yerde açmak istediğinizde, oranın ruhsat planına bakarız.
Bizde ise durum tam tersi... Her isteyen, istediği yerde işyeri açıyor... Ve korkunç, imha edici bir rekabet başlıyor... Açılanların bir kısmı batıyor... Zararı kime? Ülke ekonomisine.
***
TİCARETİN ANAYASASI
Gürsel Baran'ın yakındığı konulardan biri de AVM'ler:
Türkiye'de 450 AVM olduğu söyleniyor.
Nüfusa oranla en çok AVM Ankara'da... 60 tane.
Oysa Ankara'ya 15-20 AVM bile çok.
Bir AVM kaç para? Yazık, günah değil mi? Bunlar hep verimlilik kaybı.
Almanya'da, Amerika'da şehir merkezinde AVM var mı?
Bir düzenleme yapmak ve ticaretin anayasasını A'da Z'ye yeniden yazmak gerekiyor.
***
MARKALI İHRACAT
Sohbette söz, Türkiye'nin artan ihracatından açılınca... Gürsel Baran, "İhracatta destan yazıyoruz... Fakat burada da önemli bir sorunumuz var" dedi:
Markalarımız yok... Katma değerli ihracat yapamıyoruz.
Örneğin... Göğsünde timsah resmi olan bir tişört var... Ankara'da, Bursa'da, Gaziantep'te üretiliyor.
18 dolara mal edip 20 dolara yurt dışına satıyoruz.
Aynı ürünü, Avrupa'da, Amerika'da, 100 dolara geri alıyoruz.
***
SİYASET... TİCARET
Gürsel Baran'a sorduk:
- Üyelerinizle bir araya gelince neler konuşuyorsunuz? Örneğin seçimi, siyaseti, partileri konuşuyor musunuz?
İşte yanıt:
Seçim ülkenin gündeminden düşmüyor... Düşmedikçe de reel sektörü etkiliyor.
Sürekli bunları konuşmayalım... İşimize bakalım... Nasıl daha çok üretim yaparız, nasıl daha çok kazanırız? Biz bunlara yoğunlaşmalıyız.
Bizi ne ilgilendirir siyaset? Bizim işimiz ticaret.
***
HESAP
Gürsel Baran'a göre, iş dünyasının önemli sorunu... "Belirsizlik."
ATO Başkanı, "Avrupalı ticarete başlarken, 10-15 yıllık hesap yapıyor... Benim yarınla ilgili hesap yapma şansım yok" dedi:
Önümüzü göremiyoruz... Bu bizim dezavantajımız.
Bunu söylerken de kimseyi suçlamıyorum... Dünyanın en zor coğrafyasındayız.
***
BANKACILARA 'DESTEK' ÇAĞRISI
Sohbet uzun... Gün boyu... Noktayı, bankalarla koyalım.
Bankacılık sistemi, iş dünyasının yeterince yanında oldu mu? Oluyor mu?
Gürsel Baran, "Aaah, ah!" diyerek konuştu:
Bankacılık sistemi, kamu bankaları dışında, yanımızda olmadı.
Kamu bankaları olmasaydı, pandemi sürecini zor atlatırdık.
Sorunlu dönemde özel bankaları yanımızda göremedik.
Özel bankalarda kârlılık yüzde 434 arttı.
Yapmayın... Etmeyin... Hepimiz zor bir süreçten geçiyoruz... Bankalar dâhil herkes elini taşın altına koysun.