Kitap... Türkiye Büyük Millet Meclisi yayını... 460 sayfa:
"Milli Mücadelede Anadolu'dan TBMM'ye Çekilen Telgraflar."
Telgraf çok... Yüzlerce.
Sadece birini paylaşalım... Sayfa 192:
Ankara'da Büyük Millet Meclisi Riyaseti Celilesine,
Babamı sevinçli gördüm, sordum... Kahraman Türk kumandan ve orduları düşmanı denize döktü dedi... Sevinçli bayrama iştirakle tebrik eylerim.
Antakya'da Müftüzade Rasim Bey kerimesi
Yedi yaşında Saadet.
***
Medya kafası
Cumhuriyet ilan edildi...
29 Ekim 1923.
İstanbul basınında, "Nereden çıktı bu Cumhuriyet?" diyen çok.
31 Ekim 1923... "Tevhidi Efkâr" gazetesi...
Bir yazı... Başlığı...
Aynen:
"Efendiler! Devletin adını taktınız, işleri de düzeltebilecek misiniz?"
Yazar öfkeli... Kızgınlığı, Cumhuriyet karşıtlığı, "yazının girişinden" belli:
- Haftalardan beri, "Cumhuriyet, Cumhuriyet" diye tepinen, herkesin kafasını şişiren efendiler....." Yazı uzun... Bir cümle daha paylaşalım:
- Cumhuriyet idaresinde müfid (Faydalı... Yararlı) işler beklemenin abes olacağı aşikârdır.
Dönemin İstanbul basınında, "bu kafada" olanlar... Say say bitmiyor.
***
Değişmeyen, acı gerçek
Tarihi gerçek... Acı gerçek...
"Batı... Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar" Türkiye'yi;
1. Dün karıştırıyordu... Bugün de... "Elinden geleni ardına koymuyor."
2. İçimizde dün de "işbirlikçileri" vardı, bugün yine "adamları" mevcut.
Büyük Atatürk açık açık söylüyor:
- Ülkede karışıklık yaratarak, TBMM'nin gücünü kırmak isteyen İngilizler, bazı milletvekillerinden yararlanmaya çalışmışlardır. (Birinci TBMM'nin Düşünce Yapısı... Prof. Dr. İhsan Güneş... Türkiye İş Bankası yayını...
Sayfa 77.)
***
'Ankara, Başkent olmaz'
Cumhuriyet'in ilanından hemen önce... TBMM karar alıyor... Ankara, "Başkent" oluyor.
İstanbul'da, "karşı çıkan" çok.
Örnek... Vatan Gazetesi...
15 Ekim 1923.
"Hükümet Merkezimiz" başlıklı yazının... Giriş cümleleri:
- Ankara'nın İdare Merkezi olmasına resmen karar verilmiştir... Bu kararı alkışlayacak değiliz.
Yazının devamında...
Ankara'nın neden başkent olamayacağı...
Buna karar veren milletvekillerinin ileride pişmanlık ve ıstırap duyacakları anlatılıyor.
Kafa, "Milli Mücadele karşıtı" kafa... Bağımsızlıktan, "rahatsızlık duyan" kafa... "Batı hayranı" kafa.
Hani... Ne derler?.. "NATO kafa, NATO mermer." Her dönemde mevcut.
***
Anadolu'ya yabancılar
Cumhuriyet'in ilanından 18 gün önce... 11 Ekim 1923... "Tanin" gazetesi.
Hüseyin Cahid'in (Yalçın) yazısı... Başlık:
Ankara Payitaht (Başkent). Yazar, "umudunu" dile getiriyor:
- Temenni ederim ki bu hatada uzun süre ısrar edilmez.
Yazının devamı...
"Meclis'in... Ankara'nın başkent yapılmasının eleştirisi."
"Beyler" İstanbul'a alışmışlar... Ankara'ya, Anadolu'ya, "yabancılar." Ah! Ne kadar acıdır ki...
"Anadolu'ya şaşı bakan çok kişi var." Hatırlatalım...
"GAP" gündeme gelince... İstanbul'dan, "İstemezük" diye kimler seslerini yükseltmediler ki? Anlı şanlı isimler.
***
Kolay kazanılmadı
Mustafa Kemal Atatürk... 1923... Kelimesi kelimesine:
Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir.
Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir.
Bunu elde etmek için kan döktük.
Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık.
İcabında müesseselerimizi müdafaa için lazım olanı yapmaya hazırız (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri... III... Sayfa 71).
Atam... Emanetin emin ellerde... Türkiye, "İcabında müesseselerini müdafaa için lazım olanı" yapıyor... 15 Temmuz'da hain darbe girişimini püskürttüğü gibi.
***
Hainlere ders
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk... Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde... Yeni yasama yılını açış konuşmasını yapıyor... 1 Kasım 1930:
"Büyük Millet Meclisi'nin sayın üyeleri.
Geçen yılımız önemli olaylarla doludur... Senelerden beri hariçte beslenen fesat ve tecavüz emelleri, bu sene Doğu vilayetlerimizde, vatandaşlarımızın huzurunu bozan olaylara sebep oldu.
Yaşanan olaylar Cumhuriyet'in gücünü bir kere daha göstermiştir."
Ey Büyük Atatürk! Büyük Önder!
"Hariçte beslenenler... Dost ve müttefik bildiğimiz ülkelerden destek alanlar" bugün de ülkenin huzurunu bozmak için, ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.
"İçeride de" destekçileri çok.
Ama... Kurduğun Cumhuriyet'in temelleri öyle sağlam ki... Gücünü göstermeye, hainlere layık oldukları dersi vermeye devam ediyor.
***
Kutlu olsun
Kanun teklifi... Tarih 8 Şubat 1341 (Bugünkü takvime göre 1925):
"Türkiye dâhil ve haricinde devlet namına yapılacak milli bayram merasimi Cumhuriyet'in ilan edildiği 29 Teşrinievvel (Ekim) günü icra edilir."
Kanun teklifinin altındaki imzalar:
Ali Fethi... Başvekil ve Müdafaa-i Milliye Vekili.
İhsan... Bahriye Vekili.
Saracoğlu Şükrü... Maarif Vekili.
Hasan Fehmi... Ziraat Vekili.
Mahmut Esat... Hariciye Vekili.
Cemil... Dâhiliye Vekili.
Mustafa Abdülhalik... Maliye Vekili.
19 Nisan 1925... 628 Sayılı Kanun... Ve...
Her yıl... "Bugün... Cumhuriyet Bayramı'nın kutlanması" kabul edildi.
Büyük Önder Atatürk'ü... Cumhuriyet'i kuranları... Saygıyla anıyoruz.
Bu ülke için, gül bahçesine girercesine, toprak altına giren şehitlerimize Fatihalar gönderiyoruz.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.