Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

İki savunma... Ve iki cinayet

Tarihte bugün... 16 Eylül 1961... Siyaset ve devlet adamı, iki kişi idam edildi... Hem de, "tiyatro/mahkeme" kararıyla... Türk siyaseti için bir kara sayfa yazıldı.
Yıllarca bakanlık yapmış...
Fatin Rüştü Zorlu... Dışişleri Bakanı.
Hasan Polatkan... Maliye Bakanı.
Bugün... Bu iki "cinayetin" yıldönümü.
Demokrasi şehidi Zorlu ile Polatkan'ı rahmetle anarken... "Şahsi/yazılı" savunmalarından satırbaşlarını paylaşalım.

***


Tiyatro mahkemesi
Zorlu'nun eşinin nişan yüzüğü... İçinde tarih yazılı... 1934.
Annesinden ve eşinin annesinden kalan birkaç yüzük... Bilezik.
Düğünde verilen hediyeler.
Evlenirken aldıkları halılar.
Yassıada'da, "bunların" hesabı soruluyor... "Bakanlık yaparken aldın" diye.
Mahkeme... Tam bir "tiyatro."

***


Son söz
Dışişleri Bakanı Zorlu'nun, "yazılı ifadesindeki" son cümleler:
50 yaşını geçtim... 29 yıldır devletime hizmet ediyorum.
Türkiye'yi senelerce, her yerde, şanlı mazisine layık bir şekilde temsil ettim.
Bana bu imkânı sağlayan milletime ebediyen minnettarım.

***


Hasan Polatkan
Demokrat Parti'nin, "Büyükbaş... Kocabaş... Kuyruk... Düşük" diye aşağılanan Maliye Bakanı.
İdamından 1.5 ay önceki "yazılı" ifadesi... 2 Ağustos 1961.
İfadenin altında... "Pul ve imza."
İfadenin ilk sayfası... Polatkan, diyor ki:
- Türkiye değil, dünya tarihinde böyle bir dava ilk defa cereyan etmektedir... Gelecekte hukuk anlayışı gerilemeyeceğine göre bundan sonra da böyle bir davanın cereyan etmeyeceğini düşünebiliriz.
Gerçekten de... 10 yıllık bir dönemin yargılandığı... Mahkeme kararıyla başbakanın asıldığı bir dava... Türkiye'de de ilk, dünyada da ilk.

***


Fatin Rüştü Zorlu
Savunma tarihi... 26 Temmuz 1961... Tam 75 sayfa.
Son sayfada... Pul var... Ve Zorlu'nun imzası.
Savunmadan bir alıntı:
- İddia makamı daha 1946'dan itibaren Demokrat Parti'nin bünyesine bir suç tohumu ekiyor ve onu hayalinin kaynağından sulaya sulaya bizi asacak bir ağaç haline getiriyor.

***


Yalan rüzgârı
Fransa'nın başkenti Paris'te bir bina... Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilciliği.
Darbeden sonra gazetelerde fotoğrafı basılıyor: "Zorlu'nun şatosu." Ağa Han'ın oğluna ait, "Otomobillerin ve atların" fotoğrafları yayımlanıyor... Sayfa sayfa:
"Zorlu'ya ait."
Fatin Rüştü Zorlu... Yassıada'da, "dedikodulara, yalanlara" karşı savunma yapıyor... Ama kimin umurunda?
Mahkeme heyeti, "ipini çekmeye" çok önceden karar vermiş.

***


'Aydan gelmedik'
Fatin Rüştü Zorlu'nun ifadesinden bir alıntı... "Çerçevelenip duvara asılacak" sözler:
Bir ülkenin 10 yıllık yönetimini, seçimle gelmiş idarecilerini kötülerseniz, daha sonra gelecek iktidarların iyi olduğunu kim iddia edebilir?
Biz uzay gemileriyle aydan gelmiş insanlar değiliz... Bu toplumun içinden çıkan kişileriz.
Çok şükür ki dışarıda size inanmıyorlar.

***


Partizanlık bu mu?
Yassıada' Hasan Polatkan, "partizanlıkla" suçlanıyor
Polatkan... Savunmada, "Dokuz yıl Maliye Bakanlığı yaptım... Partizanlığıma dair tek delil var mı?" diye soruyor.
Ve... Öyle şeyler anlatıyor ki... Paylaşmalıyız:
Demokrat Parti iktidara gelmeden önce milletvekilliği, bakanlık yapmış... 1950'de milletvekili seçilememiş pek çok CHP'liye... Kamu kurumlarında "yönetim kurulu üyeliği" verilmiş.
Örneğin Kemal Satır (eski CHP Genel Sekreteri... Başbakan Yardımcısı) "İş Bankası Yönetim Kurulu üyeliğine" getirilmiş.
Polatkan... İsim isim sayıyor... Liste uzun.

***


Bakanlık kurmayı CHP'liler
Hasan Polatkan... Yazılı ifadesinde, "Bir Maliye Bakanı, geçim sıkıntısı çeken bir aile reisi gibi daima dertlidir" diyor ve...
Kimlerin derdini, nasıl paylaştığını uzun uzun anlatıyor.
Sonra da sözü... Maliye'nin, "bazı üst yöneticilerine" getiriyor:
Seçimde istifa edip, CHP'den milletvekili adayı olmuşlar... Ama seçilememişler... Açıkta kalmışlar.
Polatkan... Onlardan birini, "Müsteşar" yapıyor... Sait Naci Ergin.
Birini... İstanbul Defterdarlığı'na getiriyor... Şefik Kazım Yur.
Bir başkasını... Eski görevinde tutuyor... Milli Emlak Genel Müdürlüğü... Celal Erçoklu. Bunlar... Türk siyaset dünyasında, "yaşanmamış olaylar." Ama gel de, "çadır tiyatrosu mahkemesine" anlat.

***


'Ölüm yolu'
Savunmasının sonunda... Soruyor: - Müdafaam bitti... Önümdeki yol ikiye ayrılıyor... Birincisi hukuk yolu, ikincisi ölüm yolu... Bana hangi yol gösterilecek?
Gösterilen yol... Türk demokrasi tarihinde bir kara leke... Bugün... Fatin Rüştü Zorlu ile Hasan Polatkan'ı rahmetle andık. Yarın... Demokrasi şehidi Adnan Menderes'in idamının yıldönümü... Bir diğer kara leke... Onu yazacağız.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA