Geziyorum yurdumu doya doya... Bazen bir il, bazen bir ilçe... Köy... Kasaba.
Bugün Sivas'tayız... Pazartesi günü, Sivas gözlemlerimizi paylaşacağız.
Dolaştığımız yerlerde neler görüyoruz, neler dinliyoruz... Dilerseniz anlatalım... Kısa kısa.
Isparta'da... TV izliyorduk... "Deniz Baykal üzerine" tartışma vardı... CHP'li bir konuşmacı, Baykal'ı eleştirince... Ispartalı biri dedi ki:
- Her kuşun etini yediler... Bir "Hacı leylek" kalmıştı... Şimdi de onu yiyecekler... Ayıptır bu yaptıkları.
***
Yerli ve milli
Nereye gittiysek... Bir "yükseliş" gördük... "Yerli ve millinin" yükselişi.
Halk... "Yerli ve milli" lafını çok seviyor.
Anadolu'nun ortası... Bor.
Yerel gazete... Bor'un Sesi.
Sayfa 8... "Yerli ve milli patates tohumu."
Arka sayfa... Manşet... "Yerli ve milli buğday."
***
Askerin yeri kışla
Darbe... Muhtıra... Siyasete müdahale...
Bu konular, "halkı öfkelendiriyor."
1. Orduya "Peygamber ocağı" diye bakılıyor... "Asker" seviliyor...
Ama "Askerin siyasete karışması" istenmiyor. Kışlasında kalsın, vatanı korusun isteniyor.
2. Bu çağda darbe olur mu? Hayır... Fakat içten içe "Darbe duası" yapanlar var.
***
Konuşan Türkiye
Herkes konuşuyor.
İktidar eleştirisi... Her dönemde olur... Yine var.
Fakat... İlginçtir... Muhalefeti eleştiren de az değil. Malatya... Şire Pazarı...
Kayısı satıcısı dedi ki:
- Muhalefet, bozuk televizyon gibi... Ses var ama görüntü yok.
Komşu esnafı... Söze girdi:
- Eleştiriyorlar... Eleştirsinler...
Dinliyoruz... Ama çözümü de söylesinler.
***
Erken seçim
Dillerde "sakız" olmuş... Ama... Sakız "Çiğnene çiğnene çürümüş."
Erken seçim söylemlerini "Ciddiye alan yok."
Erken seçim yapılacağına... "İnanan yok."
***
Dedikodu... Yalan
Çok yaygın... Konya'da bir söz vardır:
- Kapı Camii'nde bir yalan uydurdum... Aziziye Camii'nde duydum... Sultan Selim Camii'nde ben de inandım.
"Sosyal medya çağında" yalanın yayılma hızı çok yüksek.
Yalandan vergi alınsa, ekonomi patlama yapar.
Neyleyelim... Yalan her dönemde var...
Mesnevi'de 25 bin 700 beyit var... 32 beyit dedikodu ile ilgili.
***
İş olsun
İşsizlik büyük sorun... Nereye gitsek aynı.
Çare... "Erdoğan gidecek, yeni başkan gelecek, işsizlik sona erecek..." Öyle mi?
Duy da inanma.
"İşsizliği çözeceğim" diyene ise...
Hiç inanma.
Evet... İşsizlik bir gerçek... Fakat "İşsizim" diyenlerin çoğu "İş beğenmiyor." Asıl gerçek bu.
Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, fabrika fabrika dolaştı...
Gördü ki "Eleman arayan çok."
Hemen belediyede bir "masa" kurdu... İşsizler başvuracak... Belediye de onları fabrikalarda, sanayide işe yerleştirecek...
İş için başvuran çok... Ama "Sanayideki işi" beğenen yok...
Herkesin istediği "Devlette...
Belediyede... Masa başı iş." Belediye Başkanı'nı ziyarete, bir köylü geldi... Yaşlı... Dedi ki:
- Oğluma iş... Belediyede olsun... Belediye çalışma koşulları rahatmış... Hem belediyede çalışır hem de bahçemize, hayvanımıza bakar.
***
Dernek demokratları
Amerika'da "Dernek" kurulmuş... Turkish Democracy Project... Türk Demokrasi Projesi.
Kuranlar... Bu projeye destek verenler... Ümidini Amerikan projesine bağlayanlar... Aksaray... Trabzon... Rize... Malatya... Isparta'yı gezsinler.
Halkın arasına girsinler.
"Poşetli... Poşetsiz" müstehcen çok söz dinlerler.
***
Dönüş yolu kapalı
Sistem... Başkanlık sistemi.
"Muhalefetin" söylemi:
- Ortaklar... Paydaşlar... İttifak... İktidar olacak... Eski sisteme geri dönülecek.
Gözlem:
1. Bu söylemin toplumda karşılığı yok.
2. Seçimde oyunu muhalefete vereceğini söyleyenler bile, eski sisteme dönüşün mümkün olmadığı görüşünde.
***
Yol edebiyatı
Otomobil... Otobüs... Kamyon... TIR...
Camlarında... Kasalarında... Resimler...
Yazılar... O kadar çok ki...
Birincilik... "Bayraklı... Ömer Halisdemir'li... Fethi Sekin'li" araçlarda.
Sonra... Her şoför "Kafasına göre" takılıyor.
68 ACD 624... Kamyon kasasının arkasında yazı:
"Kimse adalet öğretmesin bize... İhanet edene merhamet edilmez bizde." Aynı araçta...
Plakanın altında...
Bir yazı daha:
"İnsanın bir tane randevusu var, o da ölüm."
TIR... 63 FB 138... Aracın arkasında, avucunda güvercin, Ahmet Kaya:
"İhanetin zincirini tutan utansın.
Dönüp arkasına bakan utansın.
Dost diye bağrıma bastığım insanlar, Arkamı dönünce vuran utansın!..."
TIR'ın, plakasının altında... Yine bir yazı:
"Aramızda onca mesafe yokmuş gibi bir de gönül koyduk."
Yol edebiyatı çok zengin... Ciltlere sığmaz.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Yavuz Donat | Anadolu'dan manzaralar