Korona sürecinde oturmadık... Eve/gazeteye kapanıp kalmadık.
Van... Kars... Bursa... Trabzon... Çorum... Samsun... Diyarbakır... Hatay... Niğde... Kayseri... 40'tan fazla şehri dolaştık.
5 kez testten geçtik... Çok şükür... Negatif.
Ve sonunda... Aşı şart... "Birincisini" olduk... İkincisi 28 gün sonra.
Gittiğimiz her yerde... "Sağlıkçıları" gördük... Konuştuk... Yazdık.
Doktorlar... Hemşireler... Sağlık personeli... "Destan yazdılar."
"Gözlemlerimizi" anlattığımız Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca dedi ki:
Sağlıkçıların haklarını ödeyemeyiz... Allah onlardan razı olsun.
Çok büyük fedakârlık ve olağanüstü bir performans sergilediler.
Dünyadaki örneklerini de gördük ama ülkemizdeki doktor ve sağlık çalışanlarının özverileri çok farklıydı.

***

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Aşıya hazırlık

Kontrolden geçtik... "Kronik rahatsızlığınız var mı?... Sürekli ilaç kullanıyor musunuz?... Kalp, tansiyon, nefes darlığı?"
Dedik ki... "Hayır... İyiyiz... Sadece günde bir aspirin alıyoruz... 81 miligram."
Doktor... "Aspirin önemli... Devam" dedi.
Sonra... Tansiyonumuz ölçüldü... Sonuç normal.
Ve... Sıra geldi "Aşıya."

***

Sıfır acı

Maske... Mesafe... Temizlik... Korona önlemleri tam puan.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hastanesi... Pırıl pırıl. Başhekim Dr. Hüseyin Arslan... Başhekim Yardımcısı Dr. Nurten Hamarat... Sordular:
-Sıranız geldi... Sistemde adınız kayıtlı... Aşınız yapılacak... Ama aşıya karşı bir alerjiniz var mı? "Hayır" dedik.
Öyleyse... Haydi aşı odasına.
Hemşirenin eli kuş kadar hafif... İlgisi sıcak... Biz hastane yöneticileri ile sohbet ederken sol kolumuza aşı yapıldı... Sıfır acı... Bir şey hissetmedik.

***

Altyapı... Tam puan
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca ile sohbete devam.
Biz... Diyarbakır'da, Gaziantep'te, Afyon'da, Isparta'da "Gördüklerimizi" anlattık... Hastaneleri... Sağlık altyapısını.
Bakan Fahrettin Koca, "Sağlık altyapımız mükemmel" diye söze başladı:
Şehir Hastaneleri... Pandemi ile mücadelede Türkiye'nin büyük avantajıydı.
12 bin olan erişkin yoğun bakım yatak sayısını 9 ayda 21 bine çıkardık.
Örneğin Hatay'da Aralık ayında, yoğun bakım sayısını 102 artırdık.
Adana... Artış 224 yoğun bakım yatağı.
Avrupa Birliği ülkelerinde 9 ayda yüzde 70 yatak artışı sağlamak mümkün değil... Bu görüldü... Ama Türkiye başardı.

***

AB'ye göre... "Çok iyiyiz"
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'ya, "Aşılama nasıl gidiyor" diye sorduk.
Bakan... "Dünya geneline göre iyi... Hem de çok iyi" dedi... Ve devam etti:
Avrupa Birliği ülkeleri bizim hızımızla aşı yapamadılar.
Bunları kiminle yaptık?... Var olan sağlık çalışanlarımızla.
İlave personel almadan başardık.
Avrupa Birliği ülkeleri bu esnekliği gösteremez... Oralardaki sağlık personeli birkaç saat fazla çalışsa, sigorta parasını ödemez.
Bu noktada sağlık personelimizin fedakârlığını hiçbir şeyle kıyaslamak mümkün değil.

***

Atatürk dedi ki...
Bakan Fahrettin Koca doktorumuzu, hemşiremizi, diğer sağlık personelini överken... Araya girdik:
-Büyük Atatürk "Beni Türk hekimlerine emanet edin" sözünü boşuna söylememiş.
Dr. Fahrettin Koca, "Kesinlikle haklısınız" dedi:
-Korona sürecinde sergilenen başarı sağlık personelinin yükü sırtlamasıyla sağlandı... Milletçe onlara minnettarız.

***

Uyarılar
Aşıdan sonra... TBMM doktorları... Dediler ki:
-15 dakika misafirimizsiniz... Buradan ayrılmamanız gerekiyor.
Dinlenme odası... Çay... Sohbet... 15 dakika geçiverdi.
"Teşekkür edip, çıkarken" ikinci uyarı geldi:
-15 dakika süreyle uzağa gitmeyin... Hastane yakınlarında bulunun.
İkinci 15 dakika da geçti... Hastaneye veda... Ve son uyarılar:
Aspirine devam... Hiç aksatılmasın.
C vitamini takviyesi iyi olur.
Gece hafif ateş... Baş ağrısı olabilir... Normaldir.
Maske, mesafe, temizlik... Korona önlemleri... Hiç göz ardı edilmeyecek.
Geçmiş olsun... Normal günlük yaşamınıza devam edin... 28 gün sonra bekliyoruz... İkinci aşı için.

***

Memleket havası
Yoğun çalışma... Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca'nın gecesi gündüzü yok.
Doğduğu... Anne-babasının... Kendisinin... Kardeşinin... Halasının evlerinin olduğu "Memleketine" bile gidemiyor... Konya'nın Kulu ilçesi... Ömeranlı beldesi (Şimdi mahalle).
Bakan Bey'e dedik ki:
Memleketinizi merak etmeyin... Maske, mesafe, temizlik... Korona önlemlerine uyum iyi.
Halanız Altın Çelik koronaya yakalandı... Ama atlattı... Şimdi sağlığı yerinde.
Anneniz ve babanız evde yoklardı... İstanbul'a gitmişler... Yakında dönecekler.
Kulu Kaymakamı Ali Edip Budan çok gayretli... Sürekli halkın içinde.
Biliyorsunuz... Kulu'nun döneri meşhur... Dönerci Cengiz... Ama korona... Her yer kapalı. Bakan Fahrettin Koca gülmeye başladı: -Hayırlısı ile bu süreci atlatalım sonra birlikte gideriz... Kulu'ya... Ömeranlı 'ya.