Salgın süreci... İnşaat malzemeleri satışını artırdı... Neden mi?
Millet evde kaldı... Tadilat, tamirat... Malzeme şart.
Devlet... Konut alacaklara destek verdi... Kredi... Çok kişi, ikinci el konut aldı... Tadilat, olmazsa olmaz.
Yeni konut alan bile... Ufak-tefek değişiklik yaptı... Yine malzeme lazım.
Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran'ın işi, "İnşaat malzemeleri... Toptan satışı."
"Sektörde" Ankara'nın 3 büyük firması arasında.
"2020'yi çok iyi geçirdik" dedi.
***
"AVM... Abarttık"
İsmi lazım değil, büyük bir AVM... Ankara'da.
"İçeride kaç kişi var" derseniz?.. 50'yi geçmez. ATO Başkanı Gürsel Baran, "Türkiye, AVM işini abarttı... Özellikle de Ankara'da" diye söze başladı:
Ankara... AVM dolu... 50'ye yaklaştı.
AVM'lerdeki işyerleri... Oralarda çalışanlar... Korona... Ağır hasar.
Bu kadar AVM yapılması yanlıştı... Ama şimdi bunu konuşmanın yararı yok.
Koronadan sonra mutlaka tartışılması gerekli.
***
Halil İbrahim Yılmaz
ATO Başkan Yardımcısı.
"Aktar... Çiçek... Peyzaj... Çevre düzenleme" iş alanı.
Korona... Aktarların işi artmış.
Pandeminin ilk döneminde çiçekler ziyan olmuş.
Düğün, toplantı, kokteyl... Artık kısıtlı... Çiçekçilik sektörü daralmış.
Süs bitkisi ihracatı... Var ama... Hedefin (125 milyon dolar) gerisinde.
KDV'nin 10 puan düşürülmesi... Sektöre ilaç gibi gelmiş. Yüzde 8 KDV uygulamasının sürmesi önemli.
Bahçeli evlere ve sitelere talep artışı, peyzajcılar için can suyu. Halil İbrahim Yılmaz, "Bir konuda" ilgi bekliyor, "Teşvik" istiyor:
- Lavanta... Gül... Ada çayı... Kekik... Çörek otu... Tıbbi ve aromatik bitki... Yerli üretim... O kadar önemli ki.
***
Tasarruf (!)
Evde kal Ankara! Ankaralı evde kalınca... AVM'ler iş yapamayınca...
"Tasarruf" şart. İlk tasarruf... Çalışanların sayısını azaltmak.
Hani... Ne derler?.. Ölüm de garibe, zulüm de.
***
Fazlası risk
Ankara'da... Konut fazlası var... ATO Başkanı Gürsel Baran'a göre... Fazlalık, "8-10 bin."
Ama hâlâ... Konut yapımı sürüyor.
Dileriz, yarın, bir kriz çıkmaz... "Yandık, öldük, bittik... Kurtar bizi devlet" denilmez.
***
Güzellik sancılı
Berber, kuaför ve güzellik merkezi... Bu kadar çok olduğunu bilmiyorduk... Gezince gördük.
1. Aralarında müthiş bir rekabet var.
2. Hizmet... Fiyat çok değişken... Ucuz malzeme kullanan da var, pahalı malzeme kullanan da.
3. Korona... Parti, nişan, düğün, yaş günü, eğlence, vur patlasın çal oynasın... Nerdeee? Böyle olunca da... Sektör sancılı...
Korona sancısı.
***
Zincir büyüyor, bakkal bitiyor
Bakkal amca... Zincir market mağduru.
"Ölçek ekonomisi...
Büyüme zamanı... Zincir market gerekli." Ama... "Bu kadarı" da olmaz ki?
ATO Başkanı Gürsel Baran... Dedi ki:
Çankaya... Birlik Mahallesi... Tam 26 zincir market var.
Ve hâlâ yenileri açılıyor.
Aslında... Bu mahalleye 10 zincir market yeterli.
Ali Abi... Ali Coşkun...
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (2002-2007) döneminde, bir düzenleme getirmek istemişti.
Ama... "Zincirler" lobisi... "Yerli-yabancı" büyükler... Öylesine etkinler ki...
Ne Ali Abi'nin gücü yetti.
Ne de bakkal amcanın feryadını duyan oldu.
***
Yerli-milli direnci
Gürsel Baran kitabın tam ortasından konuştu:
- Yerli ve milli konusunda, "Bazıları" çok tembel... Duyarlı değiller.
Bazıları... Hayli fazla... Bürokrasi... Adı lazım değil, bir belediye gibi.
Belediyeye, "İş makinesi" lazım... Yönetim, "Japonya'dan" satın almak istiyor.
Oysa... Aynı iş makinesi Türkiye'de üretiliyor... Üstelik 70 ülkeye ihraç ediliyor.
Gürsel Baran, "Devreye" giriyor... "Belediyeye" gidiyor, "Bakana" söylüyor... Sonuç yok.
Sonunda dayanamıyor... Külliye'ye çıkıyor:
"Sayın Cumhurbaşkanım... Durum böyle böyle."
Ve... Cumhurbaşkanı Erdoğan, masaya yumruğunu vuruyor. "Yerli" diyor, "Milli" diyor.
Belediye yönetimi... Geri adım atıyor... "Japonya'dan" vazgeçiyor, "Yerli firmadan" alıyor.
1. Benzer olay... Çok.
2. Herkes Külliye'ye nasıl ulaşsın?.. Her sorunu ille de Erdoğan mı çözecek?
3. Yerli ve milliye sırt çevirmek, yabancıyı sevmek... Neden?