Siyaseti konuşuyorduk... Değişik dönemleri... Menderes'i, Özal'ı, Demirel'i...
Sadık Albayrak dostumuz dedi ki:
Siyaset acayip bir şey.
Aklımıza Demirel'in sözü geldi:
- Siyaset; dosta tavsiye edilmeyecek, düşmana da bırakılmayacak bir iştir.
Albayrak... Trabzon... Yayla... Sohbet... Dün başlamıştık... Bugün devam edelim.
***
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Madur Dağı
Sadık Albayrak... Dürbünle "Uzaklara" bakıyor.
Soruyoruz... "Nereye?"
Anlatıyor:
Madur Dağı'na bakıyorum... Tarihi bir dağ.
1. Dünya Savaşı... Şehit askerlerimizin mezarları.
Türk kuvvetlerinin başında 3. Fırka Komutanı Fevzi Çakmak vardı... Sonra Mareşal oldu.
***
Dede ve torunlar
Tavuklar... Yumurtalar... Havuz... Alabalıklar.
Hepsi de... Torunlar için... Ama:
1. Torunlar gelemeyince... Dede, onlara yolluyor... Kargo ile.
2. Fazlası... Eşedosta... Konu-komşuya.
Sadık Bey, "Torunlar burnumda tütüyor" diyor.
Korona... İstanbul'a gidemiyorum.
6 torun... Cep telefonu... Görüntülü konuşma... Bana öpücük yolluyorlar.
Bazen de... Habersiz... Günübirlik... Büyük sürpriz... Öyle seviniyorum ki.
Serhat geldi... Elif Mihrimah ile... Aniden... Büyük mutluluk.
Berat... Ahmet Akif'i getirdi... Büyüdü... 14 yaşında... Özlem giderdik.
***
Salıncak
Yayla... Temiz hava... Salıncak... Torunlar için.
Ama... Korona... Torunlar gelemiyorlar.
Sadık Albayrak da, kendisi sallanıyor.
Ve... "Siyaset" diyor:
Hizmet hareketidir... Uzun yürüyüştür... Ama durmasını da bilmek gerekir.
Yine... Demirel'in bir sözünü hatırladık:
- Siyaset... Çiledir... Sabır işidir... İddian, inancın, ufkun, projen olacak.
Sadık Albayrak... Güldü:
Doğru söz... Bizde ufuksuz, projesiz siyasetçi çok... Üstelik ölene kadar da bırakmak istemezler.
***
"Seni uzaktan sevmek..."
Yaylada... 2.100 metre yükseklikte... Tertemiz havada... Koronanın ne işi var?
Ama... Maalesef... Korona, tek tük de olsa, yaylaya bile geldi.
Sadık Albayrak:
Şehre inenler var... Onlar getiriyorlar.
O sebeple... Kimseyle görüşmüyorum.
Uzaktan... Selâmün aleyküm... Aleyküm selam.
Hani bir şarkı var... Yaşar Güvenir'in bestesi... Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli.
Bu dönemde uzaktan seveceksin... Tehlike büyük.
***
E-muhtıra... 27 Nisan 2007
Menderes... Milli irade... Darbe... Muhtıra... Askere davetiye... "Dünü" konuşuyoruz.
Menderes... Trabzon'da, "Yeter!.. Söz milletindir" diyor.
Sadık Albayrak:
Çocuktum... Mitingi izliyordum... Halk, Menderes'i omuzlarına aldı... Aralarında babam da vardı.
Sadık Bey'e "Kendi sözünü" hatırlatıyoruz:
- Siyaset... Acayip bir şey.
- Kimi siyasetçiler... Askeri kışkırttılar... Darbeye davet ettiler.
- Kenan Evren bunları anılarında uzun uzun yazmadı mı?
- Yaşar Büyükanıt... E-muhtıra (27 Nisan 2007)... Pek çok siyasetçi e-muhtıraya alkış tutmadı mı?
Sadık Albayrak, "Doğru" diyor ve ortak dost Cemil Çiçek'in kulaklarını çınlatıyor:
Hükümet, muhtıraya cevap verdi... Cemil Çiçek okudu... Dava adamı... Muhtıraya o cevabı vermek, mangal gibi yürek ister.
***
Futbol
Eskiden... Yeşil saha mı vardı?.. Şimdiki gibi top mu vardı?
Sadık Albayrak... Kurbanda kesilen koyunun... "Öd kesesinden" top yapıp, oynadıklarını söyledi.
Öd kesesi... İyice temizleniyor. Şişiriliyor... Ağzı bağlanıyor.
İşte size futbol topu.
***
...Ve Trabzonspor
Çocukluk... Okul bahçesinde, sokak arasında futbol.
Ve şimdi de... Bölgenin aşkı... Trabzonspor.
- Sadık Bey... Takım nasıl?
Türk futbolu gibi... Ülkede futbol ne durumdaysa, Trabzonspor da o durumda.
- Yeni Hoca...
Abdullah Avcı... Bilimsel çalışıyor... Disiplinli... Dilerim uzun süre kalır.
***
Şiir
Emin Bülent Serdaroğlu'nun şiiri... "Medeniyet (!)... Batı... Tek dişi kalmış canavar... Yedi düvel... Türkiye'yi boğmaya çalışıyor."
Şair... Haykırıyor:
"Garbın cebin-i zalimi affetmedim seni,
Türk'üm ve düşmanım sana kalsam da bir kişi!.."
Sadık Albayrak... Büyük Atatürk'ün çok sevdiği bu şiiri... Güne uyarlıyor:
"Pensilvanya'nın cebin-i zalimi, affetmedim seni,
Türküm, Müslümanım ve düşmanım sana kalsam da bir kişi."
Pazartesi... Saat 15.00... Sadık Albayrak ile yayla sohbetimize nokta koyalım.
Ve O'nu, AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ile baş başa bırakalım...