Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

“Hakemin” not defteri

Sevgili Ertuğrul Özkök dün "Hakemlik" yapmamızı istemiş... "Olay" şu;
Turgut Özal... "Sıska" Erdal İnönü'ye takılıyor:
-Sizi gören Türkiye'de kıtlık var zanneder.
İnönü'nün "Şişman" Özal'a yanıtı:
-Sizi gören de kıtlığın nedenini anlar.
Dün... Ertuğrul Özkök "Sevgili Yavuz Donat, bize hakemlik yap" diye yazdı.
Böyle bir konuşmanın "Özal ile İnönü" arasında mı, yoksa "Eski TÜSİAD Başkanı Ali Koçman ile reklamcı Ege Ernart arasında mı geçtiği" konusunda.
1. "Şakalaşma..." Başbakan Özal ile ana muhalefet partisi (SHP) lideri İnönü arasında geçti.
2. Dün... "Hakemliğimizi" isteyen Özkök'e "VAR hakeminden" söz ettik... Emin Özgönül... "O tarihte" Hürriyet'teydi.
3. 1980'lerde geçen bu "Olayı" daha önce yazmıştık... 2008'de... Kitabımızda (Off The Record) da var.

***


Yeri gelmişken
Madem "Özal'dan... İnönü'den" söz açıldı... "Bir şeyi daha" söyleyelim.
Erdal İnönü'ye sormuştuk:
- Başbakan Özal'ı sürekli eleştiriyorsunuz... Siz Başbakan olursanız ne yapacaksınız?
-Özal'ın yaptıklarının tam tersini. Bunları yazmıştık.
Birkaç gün sonra Erdal Bey aradı:
-Size öyle dedim... Aynen yazdınız... Ama söylediklerimi değiştirmek/düzeltmek istiyorum... Ben başbakan olursam... Özal'ın yaptığı doğru işler aynen devam edecektir... Yanlışları ise düzeltirim... Bunu da yazarsanız memnun olurum.

***


Büyük lokma ye... Büyük söz söyleme
Turgut Özal...
Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koyunca... SHP Lideri Erdal İnönü'nün ilk tepkisi şöyle olmuştu:
Özal'ın Cumhurbaşkanlığı meşru olmaz... Seçilirse elini sıkmam.
Cumhurbaşkanlığı makamında halkı temsil edecek bir kişi oturmalı.
Özal seçilirse sadece Anavatan Partisi'nin Cumhurbaşkanı olur.
Özal'ın aklının, hırsının önüne geçmesini bekliyorum.
Tekrarlıyorum... Seçilirse elini sıkmayacağım.

***


El... Böyle sıkıldı
Turgut Özal Cumhurbaşkanı seçildi.
Ve... 10 Kasım'da... Anıtkabir'de devlet töreni.
Cumhurbaşkanı... Devlet protokolündeki kişilerin ellerini sıktı... Sıra İnönü'ye geldi... Çevre gazeteci dolu... Kameralar çekimde.
Cumhurbaşkanı... İnönü'ye elini uzattı:
-Sıkmayacağınızı sanıyorlar... (TV kameralarına bakarak... Ve gülerek...) Onun için bekliyorlar.
Erdal İnönü... Elini uzattı...
Tokalaştılar.

***


Biliyor muydunuz?
Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı olmaması için... Erdal İnönü'nün partisinin (SHP... Sosyaldemokrat Halkçı Parti) Anayasa Mahkemesi'ni "Devreye sokmaya çalıştığını" biliyor muydunuz?
SHP... O süreçte... Anayasa Mahkemesi ile "Resmi olmayan şekilde" temasa geçti.
İnönü... Bazı SHP'lileri Anayasa Mahkemesi'ne gönderdi.
"Sadece ANAP'lıların oylarıyla seçilecek Cumhurbaşkanı'nın meşru olup olmayacağı konusunda" görüş istendi.
Fakat... Anayasa Mahkemesi "Böyle bir topa girmedi."
Bu yazdıklarımızın "Kaynağını" merak ederseniz.
Eylül 1989... Hürriyet Gazetesi.

***


Boykot... Nasıl kırıldı?
Özal Cumhurbaşkanı olunca... Gittiği illerde... SHP'li belediye başkanları onu karşılamadılar.
Elini sıkmadılar.
Hatta... Daha fazlası oldu.
Çanakkale... 18 Mart... Cumhurbaşkanı Özal tören alanına geldi... Herkes ayağa kalktı... SHP'li belediye başkanı hariç.
Belediye başkanı kürsüye çıktı... Cumhurbaşkanı'nı "Es geçti", konuşmasına "Sayın Başbakan" diye başladı (Başbakan Yıldırım Akbulut'tu).
Bu kadarla da kalmadı... "Halka rağmen bir makama gelenin, yine halk tarafından indirileceğini" söyledi.
1. O başkan... Aynı gün... İçişleri Bakanlığı'nca... "Görevden alındı."
2. SHP'li belediyelerin... Özal'a boykotu ise... "Devam etti."
3. Ama... Sonra... Bir gün... Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı SHP'li Murat Karayalçın Esenboğa'ya gitti... Uçaktan inen Cumhurbaşkanı Özal'ı karşılamaya... "Hoş geldiniz Sayın Cumhurbaşkanım."
Ve... O andan itibaren.... Boykot kırıldı... "Meşruiyet" tartışması sona erdi.

***


Nutuk (!)
Ertuğrul Özkök dün yazısında bize iltifat etmiş... Aradık, teşekkürlerimizi ilettik.
Ve ona bir Bayburt fıkrası anlattık... Fıkra diyoruz ama... Gerçek... Yaşanmış bir olay.
Belediye başkanı...
Bayburt'un kurtuluş yıldönümü (21 Şubat)... Törende... Kürsüye çıkıyor:
-Rusları şöyle kovduk... Böyle kovduk...
Taşlarla... Sopalarla...
Tüfekle... Bıçakla...
Meydandaki yaşlı bir kadın sesini yükseltiyor:
-Ne yalan söyleyip duruyon?... Sen o tarihte doğmamıştın bile.
Başkan bozuluyor.
Mikrofondan... "Poh yeme Behire Hala" diyor:
-Bu nutuktur... Nutukta her şey söylenir.
Diyeceğimiz o ki... Ertuğrul Özkök'e de söyledik... Günümüzde bazı siyasetçilerin "Uçuk... İleri geri... Erken seçim gibi... Ayakları yere basmayan" konuşmalarını pek de ciddiye almaya gerek yok.
Bunları... "Bayburtlu'nun nutku" gibi dinleyeceksiniz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA