Ankara... Sincan... Plevne Mahallesi... Pazar yeri.
Giriş... Sıra var, kontrollü.
Zabıta... Ateşimizi ölçtü.
Pazarda... Satıcı maskeli, eldivenli.
Alıcı... Maskeli... Sosyal mesafeye dikkatli.
Pazarda... Belediyenin koyduğu "Dezenfektan" bile var.
***
Hepsi gerçek
Gezdik... Sohbet ettik... Fiyat etiketlerinin fotoğraflarını çektik.
Elma... 3 kilosu 10 lira (Markette kilosu 8.99).
Domates... 3 kilosu 10 lira (Markette 6.99).
- Ey pazarcı... 3 kiloyu 10 liraya satıyorsun?... Ne kazanıyorsun?
- Abi... Tencere kaynasın... Bana bir lira da yeter... Allah bereket versin.
***
Çok şükür
Pazarcı... Mehmet Dinç... Haymanalı.
Maydanoz 50 kuruş (Markette 1.69).
Bezelye 5 lira (Markette 9.95).
Havuç... Kalem gibi... Taptaze... 1 lira (Markette 5.45).
- Mehmet kardeş... Sana kaç para kalıyor?
- İftarda çorba kaynıyor... Çok şükür.
***
Kağızmanlı Mehmet
Pazarcılar... Yozgatlı... Haymanalı... Güdüllü... Kırşehirli.
Ama en çok... "Karslı... Ardahanlı."
Kağızmanlı Mehmet Aksu dinliyoruz:
Memleketten bütün sülale geldik... 50 kişi.
Gece saat 01.00'de toptancı halindeyiz... Sabaha mal kalmaz.
Allah çalışanı sever... Aza kanaat edeceksin.
Kağızmanlı'nın tezgâhında;
Yeşilbiber 2.5 lira (Markette 5.45).
Patlıcan 2 lira (Markette 4.95).
Portakal... Bol sulu... 3 kilo 10 lira (Markette kilosu 6.99).
- Kağızmanlı Mehmet... Eline kaç lira geçiyor?
- Abi... Allah bereketini veriyor... İdare ediyoruz.
***
Gel de duygulanma
Pazarda... Patatesin 4 kilosu 10 lira.
Erik... 4 lira (Markette 9.95).
Karpuz... 5 lira (Markette 9.95).
Bu sırada... Bir kadın yaklaşıyor.
Bakıyor... Ama konuşmuyor. Pazarcı "Halden anlıyor... Kadın gariban... Parasız... Hemen bir poşete bir şeyler dolduruyor."
- Al bacım... Güle güle.
Osman Altınışık ile birlikte, elimizi cebimize atıyoruz.
- Pazarcı... O bacıya verdiklerinin parasını bizden alacaksın.
- Hayır. Olmaz... Ayıptır... Ramazanda dula, yetime, garibe yardımcı olmak sevaptır.
***
Kazık
Bezelye... Pazarda 3.5 lira (Markette ise 9.95).
Nane... Dereotu... 50 kuruş (Markette 1.69).
Çilek 6 lira (Markette 10).
"Kuru gıda" satılan yere yürüyoruz.
Fiyatlar... Markete göre "Yarı yarıya ucuz... Hatta daha da fazla."
Sincanlı bir karı koca... Yanımıza yaklaşıyorlar.
Adam:
- Sincan'a hoş geldiniz.
Kadın:
- Gelmekle akıllılık ettiniz... Şehirde... Çankaya'da... Kazıklanıyorsunuz.
Doğru söze ne denir?
***
Açık mektup
Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak.
Ticaret Bakanı Sayın Ruhsar Pekcan.
TOBB Başkanı Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu.
Halep oradaysa arşın burada... Sincan-Plevne pazarı, Bakanlıklar'a 20 kilometre uzaklıkta.
Lütfen... Geliniz, geziniz.
Market ile pazar... Fiyat etiketleri... Aralarında "Uçurum" var.
***
Günün sorusu
Pazarda... Belediye maske dağıtıyor.
Pazarcı... "Bir yiyor bin şükrediyor."
Emekli müşteri... "Amerika'nın, İngiltere'nin haline bak... Ülkemizin kıymetini bilelim" diyor.
Derken... Ardahanlı bir pazarcı soruyor:
- Gazetecisiniz, bilirsiniz?.. Bayramda memlekete gidebilecek miyiz?
***
"Serbest piyasa" bu mu?
Serbest piyasa ekonomisi... Çağın gereği... Savunuyoruz.
Ama... Market ve pazar etiketleri arasındaki "Büyük farkı" anlayamıyoruz. Söylemesi ayıp... "Kazıklanıyor muyuz?"