Bugün 31 Ekim 2019... Yerel seçimlerin üzerinden yedi ay geçti... Yenilenen İstanbul Büyükşehir seçiminin üzerinden de dört ay bir hafta.
Bu süre içinde "Kim, nerede, ne yaptı?"
Bir "Ara değerlendirmeye" ne dersiniz?
Kimi... Kolları sıvadı... Hizmet üretti.
Kimi de "Efendim... Estek köstek... Tam iş yapacaktım, fakat hükümet önümü kesti" dedi.
Şarkıyı biliyorsunuz... Söz Orhan Veli... Müzik Sezen Aksu:
"Geç bunları anam babam, geç bunları."
Hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz.
***
İşte gerçek
Aydın Büyükşehir Belediyesi CHP'de... Özlem Çerçioğlu... "Topuklu Efe."
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi de CHP'de... Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen.
Siz hiç Özlem Hanım'ın ya da Yılmaz Hoca'nın ağzından "İş yapmanımı hükümet engelliyor" dediğini duydunuz mu?
İşte gerçek... Gerisi yalan.
***
Niğde
Niğde Merkez'de belediye AK Parti'de... Başkan Emrah Özdemir.
Niğde'nin önemli bir sorunu vardı... Yıllardır çözülemedi... "Kanayan yara."
Tarihi kalenin etrafı... Kötü yapılaşma... Gecekondu... Yıkık dökük evler... Tinerciler.
Belediye Başkanı Emrah Özdemir yanına eşini de aldı ve kalenin eteklerindeki evleri tek tek ziyaret etti.
"Bu bölge kültür merkezi olacak" dedi... Kimsenin açıkta kalmayacağını söyledi... "Herkese TOKİ'den ev... Uygun koşullarla."
Sonuç... Tam puan.
Güler yüz, tatlı dil... Bir çift gönül alıcı söz... Büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öpüvermek... Yılların sorunu çözülüverdi.
***
Osmaniye
Devlet Bahçeli'nin memleketi... Belediye üç dönemdir MHP'de... Başkan Kadir Kara.
Meydansa meydan, parksa park, yolsa yol... Belediye "7/24" çalışıyor.
Belediye Başkanı'nın kapısı herkese açık... "Git derdini anlat... Anında çözüm."
Başkan Kadir Kara çocuklara düşkün... "Hangi okulun neye ihtiyacı var?... Hangi öğrencinin nesi noksan?" Başkanın haberi olsun yeter.
Yetimin başını okşuyor.
Şehit ailelerine, gazilere kol kanat geriyor.
Ve... "Kimseden" bir şey istemiyor... Zira "Devlet Bahçeli'nin talimatı var."
Cumhurbaşkanı Erdoğan Osmaniye'ye gidiyor... Ya da bir bakan... Belediye Başkanı Kadir Kara'ya soruyor:
-Bir şeye ihtiyacınız var mı?
Yanıt... Her defasında aynı:
-Efendim şehrimizi şereflendirdiniz... Bu onur bize yeter... Tek arzumuz var, sizi Osmaniye'ye tekrar bekliyoruz.
***
Ardahan
Belediye CHP'de... Başkan Faruk Demir... "Türk Halk Müziği sanatçısı."
Konservatuvar mezunu... 1986'da profesyonel oldu... TRT'de.
31 Mart'ta seçimi kazandıktan sonra "Referandum" yaptı... Halka sordu:
-Türkü söylemeye devam edeyim mi?... Eğlence yerlerine gitmeyeceğim... Sosyal etkinliklerde, festivallerde, illerin kurtuluş günlerinde sahneye çıkacağım... Elime geçecek parayı da Ardahan'ın yetim kız çocuklarının eğitimine harcayacağım.
Halkın yüzde 98'i "Çok iyi olur" dedi.
Faruk Demir... Ardahan'da gördük... Laf değil "Hizmet üretiyor."
Kimseyle kavga etmiyor...
"Herkesi kucaklıyor."
***
Zaman tünelinden...
Recep Tayyip Erdoğan'a siyasette tırmanış yolunu açan olay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndaki başarısıdır... O dönemde "Erdoğan'ın partisi iktidarda değildi."
Erdoğan "İş yapacağım ama iktidar önümü kesiyor" demedi.
Zaman tünelinden bir başka örnek...
Vedat Dalokay... Türkiye'nin yetiştirdiği büyük mimarlardan.
Dalokay "1973- 1977 döneminde" Ankara Belediye Başkanı'ydı... CHP'den.
Başkanlığı sürecinde CHP sürekli iktidarda değildi ki... Süleyman Demirel'in kurduğu hükümet de vardı.
Vedat Dalokay dostumuzdu... Hükümetten yakınmazdı.
"Sıkıştığı zaman" Başbakan Demirel'in kapısını çalardı... İkisi de İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu... İkisi de yüksek mühendis:
-Süleyman Abi ben geldim... Para...
Başbakan Demirel kahkahayı basardı.
***
Pozitif ayrımcılık
Ardahan'a "Pozitif ayrımcılık" yapacağız.
Belediye Başkanı CHP'li Faruk Demir dün bize dedi ki:
Kimse mazeret üretmesin... Yedi aydır Belediye Başkanıyım... "Hükümetten fren falan görmedim."
Kaynak yaratamayan, iş yapamayan onu bunu suçlamaya kalkar... "Böylelerine kimse inanmasın."
Eğer benim babam belediye başkanı olsa ve "Enkaz devraldım... Elim kolum bağlı" diye konuşursa... Öz babama beceriksiz diye bakarım.
Kimse büyük Atatürk'ün arkasına sığınmasın... Beceremiyor ve "Atatürkçüyüm" diyerek konuyu saptırıyor... Böylelerini görüyorsunuz.
Bunlar "Gardırop Atatürkçüleri." Büyük Atatürk kurtuluş mücadelesini başlatırken musluktan para mı akıyordu?.. Hangi kaynak vardı?
Atatürk "Çalış" diyor... Kaynak yarat... İş üret... Hizmet et... Milletin "Boş lafa, palavraya" karnı tok.
