Salı... Saat 11.30...
Bağlar semti... HDP İl Başkanlığı'nın önü...
Manzara:
Anneler... Babalar...
Kardeşler... Dayılar...
Amcalar... Teyzeler... Halalar.
Evlat özlemiyle yanıp tutuşanlar.
Onlar... "Şov" ya da "Siyaset" yapmıyorlar.
"Dağa kaçırılan" çocuklarını istiyorlar.
Geldik... Aralarına girdik...
Hıçkırıklara boğuldular.
***
"Kanka"
Anneler... Daha önce de böyle bir eylem yapmışlardı... 2014'te.
Büyükşehir Belediye Başkanlığı önünde.
Dağa kaçırılan çocuklarını istemişlerdi.
O zaman... O eyleme... CHP destek vermişti.
Şimdi ise... CHP'den ne bir ses var, ne de bir nefes.
Neden?
Soruyu bir Diyarbakırlı soruyor.
Yanıt yine bir Diyarbakırlı'dan geliyor:
-O tarihte CHP ile HDP arasında ittifak yoktu ki... 2014'te CHP ve HDP kanka değillerdi ki.
***
Sözün bittiği yer
Anne... Elinde kızı Songül'ün fotoğrafı...
Kızı 5 yıldır dağda... Şimdi 20 yaşında.
Anne... Elinde oğlunun fotoğrafı...
Oğlu asker... "Esir alınmış." Anneleri dinliyoruz.
Çaresizler.
Ve... Öfkeliler.
Teröre öfke... PKK'ya öfke... HDP'ye öfke.
Oysa... Bir kısmı daha önceleri HDP'ye oy vermişler.
Annenin biri "Ciğerim yanıyor" diyor.
Diğeri "Devlet büyüklerinin bu işe el atmasını" istiyor.
Dinliyoruz... Dinliyoruz... Dinliyoruz.
"Ayrılma zamanı" geliyor.
Kolumuzdan tutuyorlar... "Gitme...
Dinle... Sözümüz bitmedi" diyorlar.
***
Soru
Şevket Bingöl... Erzurumlu... HDP İl Başkanlığı önünde, kaldırımda oturuyor.
"Ekrem İmamoğlu'na bir sorum var" diyor:
Ekrem Bey dedi ki...
Annelerin eylemine gidersem şov olur.
Sayın İmamoğlu... Görevden alınan belediye başkanlarının ayağına giderken şov olmuyor da, bize gelince mi şov oluyor?
***
Araştırma
Muhittin Avunan... Bingöllü...
"Kayıp askerin amcası." "HDP ile PKK birdir, beraberdir, kardeştir" diye söze başlıyor.
"HDP artık bir siyasi parti değildir" diyerek devam ediyor.
Sonra da bir "Araştırma" istiyor:
-Bir ailenin 2 çocuğu var...
Biri dağda... Diğerini belediye işe alıyor... Araştırılsın...
Yalanım varsa benden hesap sorulsun... İspat edeceğim...
Delillerim var.
***
Anne... Amca... Teyze
Anne... "Biz yanlış yerde beklemiyoruz" diyor.
Abla... HDP binasını gösteriyor:
-Burası Kandil'in şubesi... Toplama merkezi.
Baba:
-Çocukları götürüp satıyorlar.
Teyze:
-HDP suçüstü yakalandı.
Amca:
-CHP, İYİ Parti, Saadet neden buraya kimseyi göndermiyor?
Herkes konuşuyor.
Herkes "Şunu da yaz, bunu da yaz" diye ısrar ediyor.
***
Korku dağları bekliyor
Yerel medyadaki arkadaşlarla birlikteyiz.
Onlara soruyoruz:
-İstanbul'dan, Trabzon'dan, Konya'dan...
Diğer illerden... Annelere destek vermek için gelen çok... Ama Diyarbakırlı kanaat önderleri, sivil toplum liderleri nerelerdeler?...
Göremiyoruz.
Arkadaşlardan biri "Gelenler parmakla sayılı" diyor.
Diğeri:
-PKK'ya hedef olmaktan çekiniyorlar.
Öteki:
-Anneleri destekliyorlar fakat bunu yüksek sesle söyleyemiyorlar... Korkuyorlar.
***
Turkuaz-21... Kıraathane
Kalabalık... Çay, kahve... Sohbet.
Kıraathane "Eylem yerinde." HDP binasının karşısında. "İçeride" oturan çok.
Hava güzel... "Dışarıda" oturan daha çok.
Gelen gidenler... Annelere destek verenler...
Gazeteciler... Kıraathanede dinleniyorlar... Çay içiyorlar.
Annelerin yanından ayrıldıktan sonra kıraathanenin önünde oturuyoruz... Çay içiyoruz.
Çocukları dağa kaçırılanlardan birkaçı yanımıza geliyorlar.
"Söyleyeceklerimiz bitmedi" diyorlar.
"Anlatın öyleyse" diyoruz:
-Sahura kadar buradayız.
Herkes gülmeye başlıyor.