Tarihi Yanık Çarşı'da esnafla ve müşterilerle birlikteyiz... Herkes düşüncesini söylüyor... Fakat... "İsim yazmak" yok, "Fotoğraf basmak" yok.
Konu "Kayyum."
Esnaftan biri "AK Parti'ye oy verdim" diyor... Ve konuşmaya devam ediyor:
- HDP adayının madem dosyası, davası, soruşturması vardı, o zaman seçime girmesine izin verilmeseydi... Şimdi görevden alınıp yerine kayyum atanması doğru değil.
Bu sözlere tepki bir müşteriden geliyor:
- HDP ne diye dosyası, davası, soruşturması olan birini aday gösterdi?... Göstermeseydi.
Sonra... Üç dört kişi konuyu "İstanbul'a" kaydırıyor:
- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da görevden alınacak mı?... Yerine kayyum atanacak mı?
"İstanbul konusu... İstanbul sorusu" herkesin dilinde.
"Ben HDP'liyim" diyen bir Diyarbakırlı söze giriyor:
- Cumartesi günü Ekrem İmamoğlu Diyarbakır'a gelecek... Görevden alınan Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı'yı ziyaret edecek... Destek verecek.
Esnaftan biri "Elbette gelecek... Mecbur... Diyarbakır'dan da Mardin'e geçecek" diye konuşuyor:
- Kürtlerin oyu olmasaydı seçilebilir miydi?... Şimdi elbette HDP'ye destek vermek zorunda.
***
Kayyum
Vali... Belediye Başkanvekili... Hasan Basri Güzeloğlu... Erkenci... Saat 06.30'da ayakta.
Önce "Araziyi" dolaşıyor... Şehir temiz mi?... Belediye ekipleri çalışıyor mu?
Saat 08.00... Güzeloğlu "Yol bakım şantiyesinde." Her sabah mutlaka bir "Dairede."
"Görevlilerle" konuşuyor:
Kimseye karşı önyargım yok.
Devlete bağlı, terörden uzak, hizmet odaklı bir çalışma istiyorum.
Bütün kaynaklarımızla, şeffaf ve dürüst olarak Diyarbakır'ın emrinde ve hizmetinde olacağız.
***
Beğendik
Destekliyoruz... Bütün kentlere örnek olmalı.
Hasan Basri Güzeloğlu "Tasarruf komisyonu" kurmuş.
Temel ilke... "Verimlilik... Paranın yerinde kullanılması... Gereksiz harcamaların önlenmesi."
Tasarruf ile sağlanan kaynak "Hizmete" harcanacak.
***
Hava durumu
Diyarbakır sakin... Yaz "Bereketli" geçmiş... Yerli turist var... Piyasa derlenip toparlanıyor... Kimse "Kargaşa" istemiyor.
Büyükşehir Belediyesi'ne "Kayyum" atanınca "HDP... PKK... KCK... Kandil" Diyarbakır'da hayatın durmasını istemiş... Sokağa çıkılsın... Kepenkler kapansın.
Ama hiçbiri olmamış.
Bu defa "Sivil itaatsizlik" çağrısı yapılmış:
- Saat 20.00 herkes ışıkları söndürsün, yaksın... Sonra tekrar tekrar söndürsün, yaksın.
Yine kimse umursamamış.
Diyarbakırlı... Artık "Huzursuzluk... Çatışma" istemiyor.
***
Temizlik imandan gelir
Belediyenin zaten "Temizlik ekipleri" var.
"Diğer kamu kuruluşlarından" takviye istenmiş... 550 personel daha "Temizlik ordusuna" katılmış.
Diyarbakır yıkanmış... Temizlenmiş... İlaçlanmış.
Halk "Sinekten, böcekten, fareden" öylesine dertliymiş ki... "İlaçlama" bütün şehri rahatlatmış.
***
Hassas bir konu
Yerel medyadan tanıdıklarımızla da konuştuk... Görevden alınan başkanı... Kayyumu... Diyarbakır'da neler olduğunu.
Arkadaşlardan biri dedi ki:
- 31 Mart seçimleri yapıldı... HDP adayı kazandı... Fakat hiç yapılmaması gereken bir şeyi yaptı... Yanlıştı... Yakışmadı.
Sorduk:
- Neydi?.. .Ne yaptı?
- Belediye binasından... Belediyenin resmi internet sitesinden... Belediye personelinin tanıtım kartından... Türk bayrağını kaldırdı... Bunu yapmamalıydı.
Şimdi... Kayyum gelince... Büyükşehir Belediyesi'nde... Şanlı bayrak yine dalgalanıyor.
***
Hava kararınca
Diyarbakır akşamları... Değişen bir şey yok... "Vur patlasın çal oynasın."
Gazi Caddesi'nde... Meydanda... Diclekent'te... 75 metrelik bulvarda... Sanat Sokağı'nda, Dörtyol'da..."Gençler sokakta müzik yapıyorlar... Lorke lorke lorke."
Fotoğraf çekenler... Oynayanlar... Normal yaşam devam ediyor.
Gündüz hava öyle sıcak ki... Diyarbakırlı gece geç saatlere kadar sokaklarda.
Seyyar satıcılar... Her çeşit meyve... Kaldırımda dumanlar yükseliyor... "Ciğercinin tezgâhından."
Özetle... "Şehirde gerginlik yok."