Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Ekmekle Oynanmaz

Son ayların gündem konusu... "İşten çıkarmalar."
İl, ilçe, büyükşehir belediye başkanı olabilirsiniz.
Ama... Seçildikten sonra belediye personelini işten çıkarmanız şart mı?
Millet size "Hizmet için" oy verdi.
Garibanın ekmeğiyle oynamanız için değil.

***

Bankamatik

Eğer... Belediyenizde "İşe gelmeden maaş alan" personel varsa... Hani "Bankamatik" diye adlandırılan...
Hemen işten çıkarın.
Hatta... Mahkemeye de yollayın.
Buna kimse itiraz etmez.

***

Altındağ Modeli

Veysel Tiryaki... 2004'te Ankara-Altındağ Belediye Başkanı seçildi.
Seçildiğinde... Belediyenin personel sayısı 2 bin 200'dü.
Borç... Yıllık bütçenin üç katıydı.
Tiryaki... 31 Mart 2019'da görevi bırakırken...
Personel... 350 kişiydi.
Borç ise... Sıfır.
Hizmet mi dediniz?... Tam puan. Veysel Tiryaki, Altındağ'a "Sınıf atlattı."

***

Belediyecilik

Veysel Tiryaki "Kimsenin ekmeğiyle" oynamadı.
Önce... Emekliliği teşvik etti.
Emekliliği gelen, tazminatını alıp, gitti.
"İhtiyaç fazlası elemanları" ihtiyacı olan kurumlara gönderdi... Çoğunu okullara.
Belediyede hiçbir hizmet aksamadı.
Verim arttı... Personele ödenen para "Yatırımlara" aktı.
1. Personeli kapının önüne koymak... Belediyecilik değildir.
2. Belediyeyi yandaşlara geçim kapısı yapmak... Eşi, dostu, hısım, akrabayı kadroya almak... Belediyecilik değildir.
3. Yıllardır çalışanları işten çıkarmak... Yerine yandaşları doldurmak... Belediyecilik değildir.

***

Devlet Adamı

Hasan Polatkan... Demokrat Parti döneminde Maliye Bakanlığı yaptı.
Darbeden (27 Mayıs 1960) sonra, Yassıada'da yargılandı.
Ve Başbakan Adnan Menderes gibi, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu gibi "Asıldı." 16 Eylül 1961.
Hasan Polatkan Yassıada'da "Kayırmacılıkla" suçlandı.
Başsavcı... Dedi ki:
-Bakanlığı süresince partizanlık yaptı... Yüksek görevlere hep kendi partisine yakın olanları atadı.
Sonra... Hasan Polatkan "Savunmasını" yaptı.
Bazı isimleri tek tek saydı.
Hepsi de "CHP'den milletvekili adayı" olmuşlardı.
Seçilememişlerdi.
Ve... Hasan Polatkan hepsini de "Yüksek görevlere" getirmişti.

***

Hasan Polatkan'ın Savunmasından

Maliye Vekâlet'inin en üst kademelerinde vazife almış olan bir kısım memurların muhalif partilerin mebus namzedi (milletvekili adayı) olarak seçimlere girmiş ve kaybetmiş olmalarına rağmen siyasi kanaatları, vazifelerine tesir etmedikçe, vazifelerinde bitaraflıktan (tarafsızlıktan) ayrılmadıkları müddetçe, siyasi düşünce temayüllerinden dolayı vazifelerinden uzaklaştırılmadıkları gibi, haklarında en küçük bir idari muamele de yapılmamıştır. Misallerini arz ediyorum:
1. Maliye Vekâleti Müsteşarı Said Naci Ergin; 1950 seçimlerinde CHP'nin Niğde mebus namzedi bulunduğu ve seçimi kaybettiği halde, vekilliğim esnasında, Maliye Vekâleti'nde 27.05.1960 tarihine kadar Müsteşar Muavini, Bütçe ve Mali Kontrol Umum Müdürü, Müsteşar olarak vazife başında kalmıştır.
2. İstanbul Defterdarı Şefik Kazım Yur; 1950 seçimlerinde Manisa CHP mebus namzedi olduğu, seçimi kaybettiği halde, 27.5.1960 tarihine kadar muhtelif vazifelerde ve İstanbul gibi bir vilayetin defterdarı olarak işbaşında bulunmuştur.
3. Milli Emlak Umum Müdürü Celal Erçoklu; 1950 seçimlerinde Sivas CHP mebus namzedi bulunduğu ve seçimi kaybettiği halde, yıllarca sonra, vefatına kadar vekâlette, Milli Emlak Umum Müdürü, Tetkik Heyeti Reisi olarak vazife görmüştür.
4. Bütçe ve Mali Kontrol Umum Müdürlüğü Müşaviri Tayyar Emre; 1957 seçimlerinde Tunceli CHP mebus yoklamasına göre kaybettiği halde, tarafımdan yine vazifesi başına getirilmiş ve 27.5.1960 tarihine kadar kalmıştır.

***

Hoş Bir Sadâ

Şair (Bâki... 1526- 1600) ne kadar güzel söylemiş:
"Bâki kalan bu kubbede hoş bir sadâ imiş."
Makamlar geçicidir.
Ne demişler?... "Mahkeme kadıya mülk değildir."
Önemli olan en iyi şekilde hizmet etmek.
Milletin parasını ona buna peşkeş çekmemek.

***

Ölüm de Garibe, Zulüm de Garibe

Belediyeden... Belediyecilikten söz ederken aklımıza geldi.
Seneler önceydi.
Ankara'da... Bir ilçe belediye başkanı... Bir gün "İsyan etmişti."
"Ben bu yamyamları doyuramıyorum" demişti.
Sonra... Başına gelmedik iş kalmadı... Anasından emdiği süt burnundan geldi.
Sahi... Belediye Başkanı'nın sözünü ettiği "Yamyamlar" kimlerdi?
Herhalde "Gariban" belediye personeli değildi.
Ne demişler?... "Ölüm de garibe, zulüm de garibe."
Garibanı belediyenin önüne koymak marifet değil.
Belediyecilik hiç değil.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA