Sultan Dördüncü Mehmed... "Avcı Mehmed" diye de anılır... 19. Osmanlı Padişahı.
Süleyman Demirel, Osmanlı tarihine meraklıydı.
Dördüncü Mehmed'in "Bu sözünü" ondan duymuştuk:
"Devran her zaman Murad üzre dönmez."
Gün olur, rüzgâr arkanızdan eser, hızla yol alırsınız... Seçim kazanırsınız.
Gün gelir, rüzgâr karşınızdan eser, yavaşlarsınız... Rakibiniz kazanır.
Siyaset işte böyle bir şeydir... "İnişli çıkışlı bir yol."
Önceki gece sandıklar açılınca, Demirel'den dinlediğimiz söz aklımıza geldi.
***
"Seçimden Öte" Bir Seçim
Pazar günü yapılan seçim "Yerel seçim" olmaktan çıkmıştı.
"İstanbul seçimi" de değildi.
Bambaşka bir şeydi.
"Neydi" diyecek olursanız... İşte siyaset bilimciler için önemli bir araştırma konusu... Atölye çalışması.
***
Örgüt
Pazar akşamı televizyon izliyorduk. Televizyondakiler... İzleyenler... Herkes yorumunu yapıyordu... Seçim sürecine, parti örgütlerinin çalışmalarına dair yorumlar.
Bizim de görüşümüz soruldu... Dedik ki:
31 Mart seçiminde AK Parti'nin Van İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu çok çalıştı... Kendisi aday olmuşçasına... Ve AK Parti iyi oy aldı... Yüzde 40.24... Oysa bir yıl önceki milletvekili seçiminde yüzde 31.8'de kalmıştı.
AK Parti'nin Ordu örgütü de 31 Mart seçiminde iyi çalıştı... AK Parti 2018'de yüzde 48,8 oy almıştı... 31 Mart'ta Ordu Büyükşehir Belediye Başkanlığını yüzde 55.46 oyla kazandı.
Arkadaşlar gülmeye başladılar:
-Biz İstanbul'u soruyoruz... Sen Van'ı, Ordu'yu anlatıyorsun.
Bu defa da biz güldük:
-İstanbul'un yabancısıyız.
***
Tekerlek Kırılınca...
Sandıktan çıkan sevinecek... Ekrem İmamoğlu'na oy verenler de... Haklarıdır.
"Kaybeden tarafta" ise... Pazar akşamından itibaren konuşan konuşana...
"Özeleştiri mi" derseniz... Hayır... Henüz kimseden dişe dokunur bir özeleştiri dinlemedik.
Dün... Bütün gün... Dinlediklerimiz:
"Şöyle yapılmalıydı... Böyle konuşulmalıydı... Ben olsaydım... Bana sorulsaydı..."
Hani... Bir söz var ya... "Tekerlek kırılınca yol gösteren çok olur" diye.
Dün... İşte böyle geçti.
***
Acı Ama Gerçek
Türk siyasetinin tedavisi zor bir hastalığı var... Bulaşıcı... Sosyal medya ile birlikte bu salgın hastalık tavan yaptı.
"Laf sokuşturma... Taşı gediğine koyma... Belden aşağı vurma... Hakareti mizah sanma... Koydu mu oturtma" hastalığı.
Bu hastalık... Önemli bir kesimin "Temel gıdası."
"Proje... Fikir... Öneri" yok.
"Gerilimin" ise... Satıcısı da çok, alıcısı da çok.
***
Özet
Marketçi ya da taksici...
Berber ya da lokantacı.
Hepsinin sorduğu soru aynı:
-Seçim neden yenilendi?
İşte Pazar günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin özeti.
***
Gorbaçov Ne Demişti?
Gorbaçov Türkiye'ye gelmişti... İstanbul ve Ankara'da konferanslar vermişti.
Konuşmaları "Onu davet eden banka" tarafından kitaplaştırıldı:
"Gorbaçov Türkiye'de... Yapı Kredi Bankası yayını... 1997."
Gorbaçov... Soruları yanıtlıyor:
"Problem... Problem... Problem... Peki gerekli olan ne?... İşbirliği."
Toprağı bol olsun, Gorbaçov'un seneler önce söylediği bu söz hâlâ geçerli.
***
Anket
Seçim geride kaldı... Bundan sonra neler olmalı?... Beklentileriniz neler?
Eşle dostla... Sabah yürüyüşünde arkadaşlarla... Yüz yüze yapılan anketin sonucu:
Siyasette yumuşama dönemine girilsin... Kavga, gerilim, kötü üslup sona ersin.
Acil gündem ekonomi... Ekonomi düzelsin.
Kabine revizyonu... Bazı bakanlar değişsin.
***
Binali Bey Daha Ne Yapsın?
Çalıştı... Televizyonlara çıktı... Sabah demedi, akşam demedi dolaştı.
Fakat... "Politika imkân sanatı."
Binali Yıldırım elinden geleni yaptı... Kazanamadı.
Seçim bitti... Binali Bey'den "Güler yüz tatlı dil... Hoşgörü... Espri... Yumuşak üslup" hatıra kaldı.
Şair ne demiş?
"Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş."
***
Seçimden Sonraki İlk Salı
Salı... Partilerin Meclis Grup Toplantılarının yapıldığı gün. Bugün... Yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminden sonraki ilk salı günü.
Toplumun beklentisi... Bugünün "Kavgasız... Hakaretsiz" geçmesi.
Zira... Siyasetçi kavga ediyor... Fanatik bir kesim kavgaya alkış tutuyor... Olan ise Türkiye'ye oluyor... Faturayı toplum ödüyor.