İstanbul-Hakkâri bin 816 kilometre... THY'nin iç hatlardaki en uzun uçuşu.
Yüksekova'da uçaktan indik, istikamet Hakkâri.
"Yol sorunu" yok... Bölgede ulaşılamayan yer yok.
1957'ye kadar Hakkâri İl Özel İdaresi'nin "Demirbaşında" katır vardı.
Yani... Hakkâri Valisi'nin "Makam katırı."
"Kaymak gibi yolda" Hakkâri türküleri dinledik:
"Berçelan yaylaları,
Severim buraları,
Gülnaz karşıdan gelir,
Terlemiş yanakları."
Dağların arasında yılan misali kıvrılan yolları aştık... Karşımızda "Hoş geldiniz" tabelaları... Hoş bulduk.
***
Coğrafya
Antalya'da, Bodrum'da denize giriliyor... Bu coğrafyada ise dağlar hâlâ karla kaplı.
Cilo Dağı... Dört bin 188 metre... Sümbül Dağı... Üç bin 570... Mordağ... Üç bin 807.
"Yukarılarda" güvenlik güçlerinin operasyonları sürüyor.
"Aşağıda..." Dağların arasındaki Hakkâri ise dolu dolu "Huzurun tadını çıkarıyor."
***
İftar
İftar saati yaklaşıyor... İftarı Hakkâri Valisi İdris Akbıyık ile birlikte yapacağız.
Vali Bey her akşam başka iftarda. Bir gün "Şehit aileleri" ile iftar... Bir başka gün "Üç bin rakımda" iftar... Mehmetçik'le... Ertesi gün "Engellilerle." Her akşam böyle.
Vali Akbıyık dedi ki:
-Bugün iftar polislerle.
-Öyleyse haydi gidelim... İftar öncesi polislerimizle sohbet edelim.
Gittik... Hakkâri Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu kapıda "Üniformasıyla" bizi bekliyordu.
***
Kayyum Farkı
Hakkâri geceleri... Görmelisiniz... Bulvar "Işıl ışıl."
Şehir temiz... İnsanlar sokakta... Dükkânlar açık... Yüzler gülüyor... "Hizmet" Hakkâri'yi değiştirmiş, güzelleştirmiş.
Esnaftan biri dedi ki:
-Kayyum farkı... Kayyum geldi şehir hizmetle tanıştı.
***
"Polis Kanka"
Gezerken... Bir "Mağaza" görüyoruz. "Polis Kanka" mağazası... Burada çeşit zengin.
Mağazada çeşit çeşit giyecek var... Kazak, gömlek, pijama... Ayakkabı... Çocuk, kadın, erkek giyim eşyaları.
Yollayan "İstanbul'daki... Büyük şehirlerdeki" zenginler, hayırseverler... LC Waikiki binlerce "Parça" yollamış.
"İhtiyaç sahibi" geliyor... Polisimiz onu giydiriyor.
Polisimizi tebrik ettik... En başta Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu'nu.
***
Şehir... "Çocuk Bahçesi" Gibi
Sokaklar... Sanırsınız çocuk bahçesi... Çocuk o kadar çok ki.
Şehri geziyoruz... Kaldırımlar gençlerle dolu.
Türkiye'de "En genç nüfus" Hakkâri'de... Yaş ortalaması "21."
5 çocuğu olan da var, 8 çocuğu olan da, 12 çocuğu olan da.
Mehmet Adıyaman... Köy ağası... Aşiret... Kırıkdağ köyünün muhtarının babası... "4 karısı, 42 çocuğu" var.
Hakkâri Milletvekili Husret Dinç'in 19 çocuğu.
"Çok eşlilik" yaşlılarda... "Evet."
Gençlerde... "Yok gibi... Tek tük."
Gece dolaşırken, Hakkârili'nin biri "Buyur, çayımı iç" dedi... Oturduk, sohbet ettik... Abdullah Zeydanoğlu... Milli Eğitim'den emekli... 76 yaşında.
-Kaç hanım, kaç çocuk var?
-Üç hanım, üç de çocuk.
-Çocuk fazla değilmiş.
-Kısmet... Allah vermedi.
***
Ticaret
Gezerken... Halkla sohbet ederken... Birine "Ne iş yaptığını" sorduk.
"Ticaret" dedi.
-Ne ticareti?
-Ticaret işte.
Biraz deşince anladık... "Yaptığı iş kaçakçılık."
"Bölgede kaçakçılık yaygın mı" derseniz... Hayır.
Peki... Kaçakçılık sona mı erdi?... O da hayır.
Ama eskisi gibi değil... Az.