Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu, idamlarının 57'nci yılında törenle anıldılar.
Törende "Aileden" Ümran Menderes de vardı:
Soru:
Menderes ailesinde merhum Aydın Menderes'in vefalı eşi Ümran Hanım dışında kimse yaşamıyor mu?
***
İkinci soru
Süleyman Soylu...
İçişleri Bakanı.
Demokrat Parti ve Adalet Partisi çeşmesinden su içmiş bir aileden.
Doğruyol Partisi'nde Genel Başkanlık yaptı.
Anma töreninde...
Hükümet ve partisini temsilen... "Oradaydı." Soru:
Neden bir başka parti...
Örneğin ana muhalefet... Anma törenine bir temsilci yollamadı?
***
Bir soru daha
Cumhuriyet Halk Partisi'nde "Doğruyol Partisi geleneğinden gelen" milletvekilleri var.
Soru:
Kemal Kılıçdaroğlu onlardan birini anma törenine gönderemez miydi?
Göndermedi... Hiç olmazsa bir mesaj yollayamaz mıydı?
***
Yakışmıyor
CHP neden çekiniyor?
"Mahalle baskısından mı?" 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra "Şu soru" gündemdeydi:
- CHP, darbenin neresinde?
CHP "İçindeyiz" demedi.
Ama... "Dışındayız" da diyemedi.
"Ne içinde, ne dışında" bir tavır sergiledi.
Aradan bunca yıl geçtikten sonra hâlâ aynı duruşu sergilemek CHP'ye yakışıyor mu?
***
CHP'nin bagaj sorunu
Biliyor muydunuz?
27 Mayıs 1960 darbesini yapan 38 subaydan (Milli Birlik Komitesi) üçünü 10 Ekim 1965 seçimlerinde CHP "Milletvekili adayı" yaptı.
Orhan Kabibay, İrfan Solmazer ve Orhan Erkanlı.
CHP'nin artık "Özeleştiri yapması...
Bagajındaki bu yükten kurtulmak için çaba harcaması" gerekmiyor mu?
***
Darbecinin desteği
Darbecilerden biri "Aktif siyasete" heveslendi...
"Sıtkı Ulay." 1964'te parti kurdu... "Sosyal Demokrat Parti." Ama... 15 ilde teşkilat kuramadı... 1965 seçimlerine katılamadı.
Ve... "CHP'yi destekleme kararı aldı." Sıtkı Ulay il il gezdi.
CHP'ye oy istedi.
Yani... CHP'nin bagajında o kadar çok yük var ki.
***
Tehdit
Darbeci... Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Sıtkı Ulay, 1965 seçim kampanyasında...
İskenderun'da... CHP İlçe Merkezi binasından halka hitap etti.
Tarih... 5 Ekim 1965.
Adalet Partisi'ni ve Genel Başkanı Süleyman Demirel'i eleştiren Sıtkı Ulay dedi ki:
- Bir daha takla attırırsak başları yerden kalkamaz... Cehenneme ve sehpaya ihanet yolunda gidilir.
"Bagajda" neler yok ki?
Hakaret, tehdit, aklınıza ne gelirse?
***
Halva ve helva
CHP'nin Konya mitinginde "Darbecinin" işi ne?
Tarih 7 Ekim 1965.
Sıtkı Ulay bu defa CHP'nin seçim kampanyası için gittiği Konya'da.
Dinleyelim:
Adalet Partisi yerli ve yabancı mikroplarla sarılmış.
Bizi tekrar kızdırırlarsa, birincisinde halva dedik, ikinci seferinde helva der, içleri altın dolu olan tüylerini yolarız.
***
Kara delik
Darbeyi yapan 38 subaydan biri olan İrfan Solmazer, 4 Ekim 1965'te Yozgat'ta miting kürsüsüne çıktı.
CHP'nin Yozgat milletvekili adayı olarak dedi ki:
27 Mayıs'ta zalim ve insafsızları, bu milletin sırtından geçinenleri yıkanlardan biriyim.
(Adalet Partisi'ni kastederek) Vatandaşları birbirine düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar ve palavra ile iktidara gelmek istiyorlar.
(Adalet Partisi'nin amblemi Kırat'ı kastederek) Kır beygir vatandaşlar arasında bölücülük yaparsa, sağa sola çifte atarsa biz onu yine nallarız.
"Dünün tutanakları, miting konuşmaları" Türk siyasetinin ve özellikle de CHP'nin "Kara delikleri."
***
Çok mu zor?
Özeleştiri... Etkin pişmanlık...
"Çok mu zor?" "Geçmişte darbecilerle flört ettik... Onlarla kol kola gezdik...
Kol kanat gerdik... Özür diliyoruz" demek, çok mu zor?
Mahalle baskısını aşmak, ters köşe yapmak... Menderes'i anma törenine katılmak ya da bir temsilci yollamak... "Çok mu zor?" "Çok zor" diyorsanız, "Kıdemli muhalefet partisi" olmaktan çıkamazsınız.