Necmettin Erbakan'ın Başbakan olduğu dönem... Bir gece telefonumuz çaldı.
Arayan Başbakan'dı.
Başbakan olduktan sonra ilk yurtdışı gezisine çıkacaktı... İran, Pakistan, Singapur, Malezya, Endonezya.
Erbakan Hoca "Sizi bu geziye şahsi misafirim olarak davet ediyorum" dedi.
O geziye katılan gazeteciler ve işadamları "10'ar bin dolar" ödemişlerdi.
Başbakan'ın on gün süren gezisi için para ödemeyen tek kişi bizdik... "Özel misafirdik."
Uçaktaki işadamlarının çoğunun yakasında "MÜSİAD" kartı vardı.
Gezi süresinde... Uçakta... Otel lobisinde... MÜSİAD üyesi olmayan "Beş işadamı" sürekli bir aradaydı.
Nurettin Çarmıklı... Erdoğan Demirören... İdris Yamantürk... Halis Toprak... Ve Yusuf Özer.
Bir gün... Lobide... Yaklaşıp sormuştuk:
- Ne kaynatıyorsunuz?
- Şirket kuruyoruz.
Gezinin dönüşünde... Uçakta... Onları yine bir arada görünce... Yine sormuştuk.
- Ne yapıyorsunuz?
"Şirket kuruyoruz" yanıtını alınca... Bu defa hostese dönmüştük:
- Şu anda ne kadar yüksekteyiz?
Halis Toprak "İnanmıyor musun" diye tepki göstermişti.
Erdoğan Demirören "Yani, havada şirket kurulamaz mı" diye söze girmişti.
Nurettin Çarmıklı, İdris Yamantürk ve Yusuf Özer "Gelecek yıl konuşuruz... Ayaklarımız yere değiyor mu, yoksa havalarda mı dolaşıyoruz görürsünüz" demişlerdi.
Gezinin sonunda... Başbakan Erbakan'a "Daveti için teşekkür ederken", beş işadamı ile aramızda geçen "Şirket kurma sohbetini" söylemiştik.
Erbakan Hoca "Kurarlar... Yaparlar... Başarırlar" demişti:
- Beşini de iyi tanırım... Beşi de işinin delisi.